Başakşehir için Avrupa’ya giden umut kapısı Ziraat Türkiye Kupası’ydı ve dün az daha tarih yazıyorlardı

Dört büyük değil iki kupada da yoluna devam eden tek büyük Beşiktaş derken, 2-0’dan turu az daha veriyordu Başakşehir’e.
Maç 2-2’ye geldiğinde eserin sahibi yerinde hamleleriyle Aykut Kocaman’dı.
...Ve Başakşehir’e o fevkalade direnci kazandıran tabii ki Kocaman’ın fizik-kondisyon ekibiydi. Helal olsun hepsine. Başakşehir ekibi bu bölümde müthiş oynadı, alan daraltıp, muazzam bir baskı kurdu, Deniz ve Giuliano ile müthiş geri dönüş yaptı. Uzatmada Larin son sözü söyledi.
Düne kadar Kartal’ın oyun gücü ve markasına değer katan Sergen Yalçın, Aboubakar-Larin, Oğuzhan-Atiba, Dorukhan-Ljajic, Rıdvan ve N’Sakala hamleleri ile sonuç almayı bildi.
Tamam dörder gün arayla maç oynamak gerçekten çok zor bir durum. Hâliyle hem kupa hem de ligde hedefe oynayan Beşiktaş için Fenerbahçe derbisi öncesi rotasyon kaçınılmazdı.
Zira Beşiktaş’ta as-yedek kavramı yok, siyah beyazlı formayı giyen herkes as. Nitekim Dorukhan ve Oğuzhan, Ghezzal’la, Aboubakar’la başlangıçta harika bir bütünlük sağladı.
İşte Beşiktaş’ı hedeften hedefe koşturan adı konmamış gerçek bütünleşme bu.
Başakşehir karşısında sonuç alan futboluyla Beşiktaş hem bireysel hem de takım olarak başarılıydı. Özellikle Aboubakar, Vida ve Larin’in golleri bireysellik adına finali getirdi.
Bu, Beşiktaş adına Fenerbahçe derbisi öncesi büyük moral oldu.
Hem de derbi öncesi “en güçlüsü benim” mesajını verdi.
Bakalım bu dev derbiye nasıl yansıyacak?

MAÇIN ADAMI: Sergen Yalçın