Top
Cem Küçük

Cem Küçük

cemkucuk@gmail.com

02/10/2019

Devlet, milliyetçilik ve muhafazakârlık

Türk medya ve siyaset hayatında geçtiğimiz cuma gününden beri Nagehan Alçı'nın sözleri konuşuluyor. Nagehan dün ve pazartesi günü de ne demek istediğini açıklamaya çalışan iki yazı yazdı. Devlet kavramının kutsal olmadığını ama vatan kavramının kutsal olduğunu savunuyor.
Devlet ile ilgili her zaman savunduğu liberal görüşlerini sıralamış ve âdeta 'minimal devlet' kavramını savunuyor. Ben milliyetçi-muhafazakâr bir yazarım ve liberal devlet telakkisinin Türkiye realitesine uygun olmadığını hep savundum. Bu coğrafyada liberal devlet de olmaz, liberal demokrasi de olmaz. Ülkemizde bu değerler tutmaz. Nagehan'ı bu konuda son derece steril bulurum.
İşte kendisinin sürekli özgürlüklerini savunduğu ulusalcı ve solcu kesim 5 gündür Nagehan'ı linç ediyor. Nagehan'ın fazla steril ve fazla Batılı olduğunu kendisine de söylemişimdir. Elbette biz milliyetçi-muhafazakârlar da ekonomik alanda devletçiliği savunmayız. Serbest piyasa ekonomisini savunuruz ama siyasi anlamda DEVLET ebed ve müddettir. Elbette hiçbir dünyevi kavram dinimize göre kutsal olamaz; ama Türklük gurur ve şuuru ile İslam ahlak ve faziletine göre DEVLET büyük harfle yazılır ve hayati önemdedir.
Nagehan zaten günümüz DEVLET nizamına ve kurumlarına yönelik olarak o cümleleri kurmuyor. 12 Eylül ve 28 Şubat rejimi dönemlerinin çok zalim ve ceberut olduğunu söylüyor. Elbette söyledikleri özünde doğrudur. 90'larda çok sayıda faili meçhul cinayetler yaşandığı da doğrudur. O dönem hem dindar Müslümanları hem de Kürt kardeşlerimizi ezen bir darbeci askerî rejim vardı.
Fakat Nagehan'ın şunu da belirtmesi gerekirdi ki, DEVLET artık bu zihniyetlerden büyük oranda arınmıştır. Bugünkü DEVLET nizamımız tamamen yerli ve millî bir hukuk nizamıdır. Elbette ordu ve yargı içinde FETÖ kalıntılarıyla beraber 28 Şubatçı kalıntıları da vardır ama Millî İstihbarat Teşkilatımız ile polis teşkilatımızda 28 Şubatçı zihniyetin bir küçük kalıntısı bile kalmamıştır. 12 Eylül zihniyeti artık Türk Polis ve Millî İstihbarat Teşkilatımızda yoktur. Bilakis geçmişte milletimizin çeşitli zümrelerine zulmeden o zihniyete karşı çıkan aslanlar gibi DEVLET yetkililerimiz vardır.
Benim o programda Nagehan'a kızdığım bir başka husus var. Nagehan bu liberal demokrat fikirlerini savunurken orada Ersan Şen sözde ‘devletçi-milliyetçi' görüşleri savunuyor. Benim bir milliyetçi-muhafazkâr olarak buna tahammül etmem mümkün değildir. Ersan Şen bu milletin lideri olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın er ya da geç FETÖ'den tutuklanacağını söylemiş bir adamdır. 22 dakika 23 saniyelik bu suç içeren video Youtube'da bulunmaktadır. 27 Aralık 2016 tarihinde Ersan Şen aynen bu skandala imza atmış ve bu ülkeyi FETÖ'den kurtaran Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın FETÖ'den en nihayet yargılanacağını söylemiştir. İşte bu kafa milliyetçi ve sağcı olamaz. Olsa olsa ulusalcı ve solcu olur. Nitekim Ersan Şen'in gerçek görüşü budur. Sen kimsin ki Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın FETÖ'den en nihayet tutuklanacağını söylüyorsun? Bu çok açıkça suçtur. Bir de bu adam Türk devletini savunacak öyle mi?
Bilakis bu bakış açısına sahip herkes DEVLET nezdinde makul adam değildir bu ülkede. Benim Nagehan'a kızdığım nokta da bu. Nagehan bu videoyu biliyor. Ben yine bir Ersan Şen tartışmasından sonra kendisine göndermiştim. Nagehan bildiği hâlde o tartışmada kalkıp "Yahu sen nasıl devlet adına konuşursun, sen Başkanımız Erdoğan'ın FETÖ'den tutuklanmasını istemiş adamsın" diyemiyor. Nerede kaldı o eski tartışmalardaki Nagehan?
27 Mart 2014'te FETÖ devletimizin en gizli belgelerini Suriye tapesi olarak yayınladığı gün aynı Nagehan Alçı "Burada vatan hainleriyle program yapmaktan utanıyorum" diye bağırmıştı ve tüm DEVLET nezdinde büyük saygınlık kazanmıştı. O dönem müthiş savaşıyordu ama şimdiki durumda çoğu zaman sessiz kalıyor ve söylemesi gerekeni söylemiyor. Kibarlık, kibarlık nereye kadar? Ayrıca Ersan Şen herkesin bildiği gibi Fetullahçı Nuh Elmacıoğlu'nun avukatı. Yani gizli kapaklı bir durum yok. Yani para karşılığı FETÖ avukatlığı yapan bir adam nasıl da kalkıp herkese FETÖ ile mücadele dersi verebilir! Sen bunları yayında niye pat pat söylemiyorsun Nagehan?
Bunları söylesen karşı taraf dut yemiş bübüle döner.
Aynı şey 28 Şubat'ın darbe olmadığını söyleyen ve bu ülkede başörtülü insanlara hiç zulmedilmediği yalanını ifade eden General Ahmet Yavuz için de geçerli. Ahmet Yavuz Nagehan'a dümdüz gidiyor ama Nagehan elindeki en güçlü kozu bu adama karşı hiç kullanmıyor. Hep suskunluk ya da hep etkisiz argümanlar. Yahu ben biliyorum Ahmet Yavuz içerideyken oğlu Selim Yavuz, Nagehan'a geldi ve babasının hapisten çıkması için yardım istedi. Nagehan ta o zaman bunu bana kendi anlattı. Detaylarını da kendi anlatsın...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp