Top
25/07/2019

Gerçekler çok farklı..

Amerikalılar bizim gibi S-400 veya F-35’lerle yatıp kalkmıyor..
Kongre zaten temmuz sonunda tatile giriyor..
Bir iki gün içinde de ‘olumsuz’ Türkiye kararları alınmasını kimse beklemiyor..
Zaman her şeyin ilacı..
Ağustos da böylece geçsin bakalım..
İlk kez Washington yönetimi de acele etmiyor..
Olaylara sadece ABD cephesinden bakmak yanlış olur..
Türkiye kendine güveniyor, eli sağlam..
En kötü senaryoda bile manevra alanı var..
Başkanlık seçimleri yaklaşırken ABD’de ilginç olaylar yaşanıyor..
Elit Amerikalılar medya ile birlikte yine Trump’a yükleniyor..
Trump, beyaz üstünlüğüne dayalı ırkçı söylemlerin dozajını arttırdı..
Ve tarihte ilk kez Kongre bir Amerikan Başkanı’nı ırkçı söylemleri sebebiyle kınadı..
Peki kimin umurunda?
Trump kararlarını manşetlere göre değil halkın tepkilerine göre belirliyor..
Medyayı da elitleri de takmıyor..
Kuzey Carolina’daki mitingde ABD Kongresinin ilk Müslüman kadın milletvekilini hedef aldı..
Binlerce Trump destekçisi “Ilhan Omer’i geri gönder” sloganı attı..
Trump, bırakın sloganları susturmayı coşkuyu daha da arttırdı..
 
BİZİM SÖZÜMÜZÜ DİNLEYEN GELECEK!
İngiltere, Almanya ve Fransa’da durum farksız..
Bakın The Times’da neler yazıldı:
-“İstanbul seçimleri Erdoğan liderliğine karşı muhalefetin büyüdüğünü gösteriyor..”
-“Türkiye, Erdoğan gittikten sonra da jeopolitik olarak önemli ülke olarak kalacak..”
Yani Batı diyor ki:
“Bizim sözümüzden çıkmayan biri gelecek..”
Sadece bunlar da değil..
Erdoğan’ı kutuplaştırıcı bir lider olarak ‘İhvancılık’la da suçluyorlar..
Buna karşılık Trump’ın ırkçı söylemlerine sesini çıkaran yok..
İsrail’e de gidelim..
Haaretz’deki makale de çok ilginçti:
-“Türkiye’de iki farklı Arap düşmanlığı odağı var..”
-“Birisi Körfez’den gelen Arap turistlere yönelik..”
-“Diğeri Suriye savaşından kaçan Arap mülteciler..”
-“Türkiye artık Filistinlileri de istisna olarak görmüyor..”
Biz farklı gündemlerle uğraşırken İsrail, Filistinlileri Türkiye’ye karşı kışkırtmaya başladı bile..
Bu makale tam da Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Cidde’de iken yayınlandı..
İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı sırasında Filistinli mevkidaşı ile görüşürken..
Rastlantıya bakın!.
 
BAŞINDAN VURUP ÖLDÜRDÜLER
Bakın İsrail’de daha neler oldu?
Hayfa Kiryat Haim’de 19 yaşındaki Etiyopya asıllı Musevi Soloman Tekah başından vurularak öldürüldü..
Öldüren görev başında olmayan İsrailli polis memuru..
Bu arada polis beklendiği gibi serbest bırakıldı..
Bunları yapan İsrail, Türkiye’yi milliyetçilikle, Arap karşıtlığı ile suçluyor..
Türkiye’deki Araplara ve özellikle de Filistinlilere ırkçılık yapıldığını iddia ediyor..
Komedi gibi..
Kendi sicili ortada iken..
 
BÜYÜK ÜLKE BARAJLARI YIKILIYOR
Turumuza devam edelim..
Dışarıda olanlar önemli çünkü..
İspanya yıllar sonra yeniden koalisyon hükûmeti ile karşı karşıya..
Yunanistan’da 4 yıllık ‘kravatsız sosyalist’ iktidar, fiyaskoyla sonuçlandı..
İsrail’de Netanyahu hâlâ hükûmeti kuramadı.. Seçimler yenilenecek..
Macron sarı yeleklilerin erken seçim baskısı altında..
İtalya’da sular bir türlü durulmuyor..
AB karar alamıyor, yönetilemiyor..
Dikkatinizi çekti mi.. Bölgede istikrar abidesi bir tek Türkiye kaldı..
 
“İRAN’A KARŞI KOYAMAYIZ”
İran ağır ekonomik baskı altında..
Buna rağmen ABD İHA’sını gözünü kırpmadan düşürdü..
Şimdi de İngiliz petrol tankerine el koydu..
Gerekçe filan da göstermedi..
İngiliz Savunma Bakanı’nın sözleri trajikomikti:
-“İngiliz Kraliyet donanması İran tehdidine karşı koyamayacak kadar küçük..”
Şaka gibi..
Koskoca ‘Batı Koalisyonu’ tek başına kalan İran’a söz geçiremiyor..
 
TÜRKİYE KENDİ GÖBEĞİNİ KESTİ
Olanlar ortada..
Türkiye kendisine dayatılan gündemlerin hepsini kaldırıp çöpe attı..
Kendi işine, planlarına bakıyor..
4’üncü gemiyi de gözünü kırpmadan Doğu Akdeniz’e gönderdi..
Ne oldu?
Avrupa Birliği ancak Rum kesiminin arkasında durur gibi yapabildi..
Türkiye’nin Akdeniz’deki varlığını Antalya ve Mersin limanından müteşekkil sananlar çok yanıldı..
Bütün baskılara, tehditlere rağmen S-400’leri getirdi..
Bırakın ‘Batı’yı’ kendimiz bile inanmıyorduk..
DEAŞ tehditlerine boyun eğmedi.. Operasyonları bizzat kendisi yaptı..
YPG/PKK neredeyse, üzerine gidiyor..
Suriye’de güvenli bölgeden geri adım atmıyor..
Menbiç’te saha baskısını arttırıyor..
80’lerde, 90’larda bunların hangisini yapmaya muktedirdik?
Yüzümüze inen şamarların haddi hesabı yoktu..
Büyük ve güçlü Batı imajı sanki yıkılmaya başladı...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp