Tokat’ta bulunan mutfak müzesi, gördüklerimin arasında en iyisi. İddia ediyorum, şehir mutfağını bu kadar incelikli anlatan bir müze; bırakın ülkemizi, gezdiğim hiçbir ülkede yok.

Suç, aşk, para, politika ve yemek, kamuoyunun ilgisini en çok çeken beş konu. Bunlardan yalnızca bir tanesi temel ve evrensel. Ve bütün dünyada olduğu gibi geleneksel mutfak insan yaşamının en etkin ve güçlü yapı taşı. O kadar kanıksanmıştır ki, ne kadar hayati olduğu unutulmuştur. Ancak tarih boyunca belki de en az ilgi gören konu göreceli olarak yemek konusu iken şimdilerde biraz da sosyal medya etkisi ile nerede ise sosyal gündemin başında yer alıyor. Bakmayın yiyecek ve içeceğin keyifli hâllerine aslında insanları en meşgul eden konu; çünkü insanlar arasında, toplumlar, şehirler, bölgeler, ülkeler dinler arasında bile yiyecek ve içecek konusu aynı zamanda bir yarış hâlini almış.
    Eskiden bu yarış yiyeceğin elde edilmesi üzerine iken, sonraları üretimde bu yarış sürmüş. Şimdilerde ise yiyeceğin doğru işlenmesi, sağlıkla ilişkisi, tüketim biçimleri üretme yarışına dönmüş. Sonuç olarak bütün bu bileşenler ile gastronomi (ekonomi, istihdam, kültür) bir değer olarak şu anda yarışın temel konusu. Yemek tarifleri mutfak kültüründeki renklilik, pişirme yöntemlerinin zenginliğiyle doğrudan ilgili. Farklı kültürler tarafından ateşte, közde, külde, tandırda, tencerede lezzeti artıran, tadı yoğunlaştıran, aynı malzemeyi farklı tatlarla ortaya çıkaran pişirme yöntemleri yüksek ilgi görüyor. Dünyanın en büyük iki imparatorluğuna asırlar boyu ev sahipliği yapmış olan kadim bir coğrafya da yaşıyoruz. Şüphesiz ki, ülkemiz sadece üzerinde yaşattığı kültürlere dayanarak bile olağanüstü bir kültür çeşitliliği iddiasına sahip. Bilinen on dört bin yıllık hayatın izleri, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Batı Roma’nın kileri ve baharat deposu, Osmanlı imparatorluğu döneminde ise dünyanın en eski mutfak kültürünün beşiği, Mezopotamya’nın bütün nimetlerinin zirveye taşındığı bereketli coğrafya.
    Hâl böyle iken birçok Anadolu şehri turizm ve en önemli aktörü gastronomi gerçeğinin henüz maalesef farkında değil. Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu; bir kültür âşığı, yemek meraklısı ve Tokat sevdalısı. Hasan Erdem’den şehir müzesi içinde bir mutfak müzesi istiyor. Ve Hasan Erdem onlarca yıllık kendi maddi ve manevi birikimlerini de içine katarak Türkiye’nin açık ara en iyi mutfak müzesini yapıyor. İddia ediyorum; şehir mutfağını bu kadar incelikli anlatan bir müze bırakın ülkemizi, gezdiğim hiçbir ülkede görmedim. Tokat’ın gastronomi alanındaki şansı dönüyor mu ne. Heyecanlı, üretken ve başarılı, genç ve dinamik Vali Ozan Balcı ve yine genç ve şehrine âşık Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu bu özel şehrin sanırım yıllardır süren gastronomi alanındaki sessizliğine son vermek istiyorlar.  Yaptığımız kısa ve keyifli sohbet esnasında her iki şehir yöneticisinden gastronomi adına gelecek için çok güzel müjdeler aldım. Artık şehirlerin gastronomi turizmi alanında atılımları konusunda yerel ve merkezî idare temsilcilerinin daha fazla rol almasının bulundukları şehirler açısından önemi tartışmasız çok büyük. Başkan Eyüboğlu tarafından başlatılan Sulu Sokak Meydan düzenlemesi, köprü başındaki ırmak düzenlemesi benim turizm odaklı gördüğüm müthiş ve iddialı belediye projeleri. Vali Sayın Balcı’nın şehrin ilçeler dâhil bütününe yaydığı kalkınmaya dayalı enerji ve heyecan umuyorum ki gastronomi alanında da artarak devam eder ve karşılığını bulur. Elbette hem bir Tokat hemşehrisi hem de gastronomini turizminin kalkınma, istihdam ve ekonomik anlamda şehir hayatına kazandırdıklarının farkında bir vatandaş olarak takipçisi olacağım.
2020 / 2021 sanki dünya çapında yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Tokat yılı olacak gibi. Evet, şimdi sıra Tokat’ın.

ALMADAN DÖNME
Bez Sucuk, Çalma Pekmez, Cevizli Çörek, Narince Yaprak, Kuşburnu, Çemen, Tokat Yazması.
NEREDE YENİR?
Tokat Kebabı: Saklı Bahçe, İşeri Petrol, Ata Ocağı
Cevizli Çörek ve Yağlı: Çökeleğin Oğlu
Çökelekli Katmer: Saklı Bahçe

RESMİN BÜYÜK HALİ İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN