Top
Zeynep Gürcanlı

Zeynep Gürcanlı

zgurcanli@sozcu.com.tr

15/04/2019

“İstanbul’da yeniden seçim en çok AKP’ye kaybettirir…”

Seçim bitti, tartışması bitmedi.
Sadece Türk vatandaşları değil, yabancılar da çok yakından izliyor -ve elbette yorumluyor- seçim sürecini.
Özellikle de Ankara'da görev yapan Avrupa ülkeleri büyükelçileri.
AB ülkelerinin büyükelçileri ile birlikte dört günlük bir gezi için geldiğimiz Hatay'da, İskenderun- Dörtyol- Antakya- Samandağ derken yollarda tüm sohbetlerin konusu Türkiye'deki yerel seçim süreci oldu.
Büyükelçilerin en çok merak ettikleri YSK'nın CHP'li Ekrem İmamoğlu'na mazbatayı verip vermeyeceği.
“Kesinlikle verecek” diyen de var, “seçim yenilenecek” diyen de…
AB büyükelçileri ile Hatay seyahatinden siyasi yorumlar özetle şöyle:

MUHALEFET İŞİ ÖĞRENDİ: Büyükelçilerin hemen hepsi yerel seçim kampanyası başlamadan önce CHP'den umutsuz olduklarını hiç saklamadılar. Ancak kampanya sırasında CHP'nin attığı adımların “tümünün doğru olduğunu” görerek şaşırdıklarını da vurguladılar. Büyükelçilere göre, “CHP yenile yenile, kampanya yapmayı öğrendi.”
Bir büyükelçi, “Yerel seçim kampanyasında CHP, Haziran 2018 kampanyasında yaptığı yanlışların hiçbirini tekrarlamadı. AKP seçmenini ürkütecek dev mitingler yapılmadı. İstanbul'da Ekrem İmamoğlu, özellikle oy sayımının en kritik olduğu noktalarda basının karşısına çıkarak süreci doğru götürdü. AKP, ilk kez savunma durumuna geçti” diyerek özetledi kampanya sürecini.
Büyükelçiler, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kampanya sırasında ön plana çıkmayarak, meydanı adaylara bırakmasının da doğru bir taktik olduğu konusunda hemfikir. AKP'nin kampanyası için ise “Seçime giren AKP'li adaylar, adeta Erdoğan'ın arkasına saklandı” görüşü sürekli tekrarlandı. Bu konuda “somut örnek” olarak ise pek çok büyükelçi, Erdoğan'ın İstanbul adaylarını duvarın kenarına dizerek verdiği TV röportajını gösterdi.
Bir başka ortak görüş ise AKP lideri Erdoğan'ın kampanyasında “çok ileri gittiği”, bunun da AKP seçmenini bile rahatsız ettiği yolunda.

CUMHUR İTTİFAKI, KRİZE RAĞMEN İYİ OY ALDI: Büyükelçilerin ortak görüşlerinden biri de Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krize rağmen -Avrupalı büyükelçiler Türkiye'nin derin bir ekonomik kriz içinde olduğunu açık açık söylüyor- AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın “beklenenden fazla oy alması” oldu. Büyükelçilere göre, seçim sonuçları Türkiye'de büyük şehirler-Anadolu arasındaki polarizasyonunu iyiden iyiye derinleştirdi.

BATI MEDYASI NE DİYOR?: AB büyükelçilerinin büyük kısmı, Türkiye'deki seçimlerde büyük şehirlerin muhalefete geçmesinin ardından Batı medyasında “Avrupa Erdoğan'a karşı tavrını sertleştirmeli” şeklinde bir kampanya başladığına dikkat çekti. Ancak bunu yapmanın “mevcut koşullarda mümkün olmadığı” görüşü de sık sık dile getirildi. 31 Mart'ta yapılanın “yerel seçim” olduğunu, yönetimde hâlâ AKP'nin bulunduğunu ifade eden bazı büyükelçiler, Avrupa ile Türkiye arasındaki mevcut ilişkiler nedeniyle, “sertleşmenin mümkün olmadığını” söyleyip, “Ortak çıkarlarımız var. Sertleşerek, bu konuda ilerlemek mümkün olmaz” görüşünü ifade ettiler.

EN BÜYÜK TEPKİ KHK KARARINA: Avrupalı büyükelçilerin dile getirdikleri en büyük endişe ise YSK'nın KHK'lı adaylara mazbata vermeme kararı.
YSK'nın adaylara “seçime girme izni verip” seçilince mazbata vermemesini “seçmenin kandırılması” olarak niteleyen büyükelçi çok. Bunun demokraside yeri olmadığı görüşü hakim. Ancak asıl tepki, YSK'nın mazbatayı “en çok oyu alan ikinci adaya vermesi” üzerinde yoğunlaşıyor. Kimi büyükelçi tepkisini, “Seçim bu, güzellik yarışması değil ki birincinin ödülü ikinciye verilsin” benzetmesiyle dile getiriyor. Kimi büyükelçi eğer KHK'lılara mazbata verilmiyorsa, mutlaka seçimin yenilenmesi gerektiğini söylerken, kimisi ise KHK'lı adayın seçime girdiği partiden bir belediye meclisi üyesine başkanlık mazbatasının teslim edilebileceğini ifade ediyor.

İSTANBUL'DA YENİDEN SAYIM, DİKKAT DAĞITMAK İÇİN Mİ?: İstanbul'da AKP'nin çeşitli bahanelerle sürekli yeniden sayım yaptırıp süreci uzatmasına da tüm Hatay seyahati boyunca sohbetlerde yanıt arandı. En çok dikkat çeken olası neden ise Güneydoğu ile bağlantılandı. Oyalama taktikleri sayesinde herkes İstanbul ile ilgilenirken, “Güneydoğu'da yapılan seçim usulsüzlükleri ya da YSK'nın antidemokratik kararlarının” hiç dikkat çekmemesine vurgu yapan büyükelçiler oldu.
Tüm sohbetlerden ortaya çıkan ortak kanı ise İstanbul'da seçimlerin yenilenmesi halinde, bundan en çok Erdoğan'ın kaybedeceği.
Büyükelçilerden biri durumu iki cümleyle özetleyiverdi:
“Bu seçimle Erdoğan'ın o parlak imajı, o yenilmez imajı yerle bir oldu. Hem seçmen, hem de muhalefet artık Erdoğan'ın yenilebileceğini biliyor…”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp