Top
Yılmaz Özdil

Yılmaz Özdil

yozdil@hurriyet.com.tr

18/04/2019

Beka öyle mi?

Gültan Kışanak'ı terörist diye görevden aldılar, onun yerine Diyarbakır büyükşehir belediye başkanı olarak kayyum atadılar.
31 Mart'ta seçim oldu, Hdp adayı Adnan Selçuk Mızraklı başkan seçildi, mazbatasını aldı, bismillah ilk iş makam odasına gitti, çektiği görüntüleri sosyal medya hesabında paylaştı.
Böylece… Gültan Kışanak'ın yerine Diyarbakır'ı yönetsin diye belediye başkanı yapılan kayyumun, Gültan Kışanak tarafından mütevazı şekilde kullanılan makam odasını saray odasına çevirdiği, varaklı şatafatlı mobilyalarla doldurduğu, odanın arka tarafına pahalı mermerle kaplanmış özel banyo yaptırdığı ortaya çıktı.

“Beka” dedikleri, işte budur.

Akp'den alınan Ankara büyükşehir belediyesinin 12'nci katında retina taramasıyla girilebilen bir oda bulunduğu, retina kilidi açılamadığı için henüz bu gizemli odaya girilemediği ortaya çıktı.
Vatandaşın parasını şeffaf şekilde kullanması gereken belediyeye kozmik oda yapılması… İşte o korumaya çalıştıkları “beka”dır.

Bolu'yu Akp'den alan Tanju Özcan tane tane anlatıyor, “resmi yazıyla talep etmeme rağmen belediyenin borcunu bile henüz öğrenemedik” diyor, “belediyenin kaç tane kiralık aracı olduğunu tespit edemedik, özel kişilere tahsis etmişler, araç takip sistemini sökmüşler, ne kadar yakıt harcanmış, kimler kullanıyor belli değil” diyor, “Sosyal Güvenlik Kurumu'na bizde kaç kişi sigortalı çalışıyor diye sorduk, belediyenin personel sayısı bile belirsiz, bankamatik memurları var, Akp kadın kolları başkanı belediyeden maaş alıyor, hangi birimde çalıştığını öğrenemedim” diyor, “başka şehirlerde oturup, Bolu belediyesinde çalışıyor görünenler bile var” diyor… Üniversite mezunları işşiz gezerken, resmi işsiz sayısı 4 milyon 700 bine ulaşmışken, sırf Akp'li olduğu için Akp belediyelerinde maaşa bağlanmak nedir? İşte o, aman ha seçimi kaybedersek tehlikeye girer dedikleri “beka”dır.

Kırşehir'i Akp'den alan Selahattin Ekicioğlu, belediye meclisinden yetki istedi, “arkadaşlar ben lüksü sevmiyorum, israftan kaçınalım, Mercedes marka makam otomobilini satacağım, kendi otomobilimi kullanacağım” dedi, oylamaya sunuldu, belediye meclisinin Akp'li üyeleri “olamaz” dedi, komple ret oyu verdi… İşte o kendileri kullanmasa bile vazgeçemedikleri makam aracı saltanatıdır, “beka.”

Senelerdir kılıfına uydurulan minarenin, sadece ucudur bu görünenler.

Tarihin en büyük yağması ufak ufak açığa çıkmaya başlıyor.

Daha şimdiden mesela, Egemen Bağış'ın şoförünün maaşının bile 13 senedir İstanbul büyükşehir belediyesi tarafından ödendiğinin ortaya çıkması, tarikatlara cemaatlere milyarlarca liranın peşkeş çekilmesi, cübbeli ahmet'in damadına filan milyonlarca lira indirilmesi, İSKİ'de İETT'de İspark'ta Kiptaş'ta yolsuzluk yapıldığının Sayıştay raporlarıyla ortaya konulması… Ekrem İmamoğlu işbaşı yapınca kimbilir daha nelerin kabak gibi ortaya çıkacak olması nedir?
İşte o hep bahsettikleri “beka” sorunudur.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları