Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

31/08/2020

Yıkıcı-yAkedici yoksunluklar

“Hem ders, hem derslik” olarak nitelediğimiz yaşamın değişik evreleri, değişik durumları, değişik koşulları ve görünümleri, yapının doğallığı gereğidir. İnsanın bir tür konuk olarak kaldığı dünyada olumlu, olumsuz durumlar yaşaması, ilişkilerinden beklentilerine kadar umduklarını bulması ya da bulamaması, yaraşır olduğu ortam ve düzenlere erişip erişmemesi, arayıp özlediklerine kavuşup kavuşmaması doğallığı tartışılmaz gerçeklerdir. Dayanma ve katlanma gücüyle aşmaya, atlatmaya çalıştığımız olumsuzluklar direncimizi artıran deneyimler niteliğindedir.

Havasız, ekmeksiz, susuz, ilaçsız, işsiz-güçsüz, çözümsüz, kimsesiz ve yalnız kalmanın özgün ağırlığı ve acısı bir yana sevgisiz kalmak, yoksulluğun ve yoksunluğun en yakıcısıdır. Yürek yakınlığı ve sıcaklığı ilişkilerin en içtenlikli, en gerçek olanıdır. İnsanlık, akrabalık, arkadaşlık, dostluk bağlarının yaşam gücüne katkısı asla yadsınamaz. Nice anlamlı söze, atasözlerine konu olan bu bağlar, yaşama anlam ve tat katan değerli yakınlıklardır.

Toplumsal yaşamın, bireylerin birlikte bulundukları bir ortam olduğu gözetilirse ilişkilerinin önemi daha iyi anlaşılır. Dostluk, arkadaşlık, meslektaşlık ilişkileri yaşamın sorunlarını göğüslemekte yadsınmaz yeri olan bir güçtür. Kimi akrabalık bağlarından daha güçlü olan bu ilişkiler yaşamın karanlıklarını da aydınlatan bir kaynaktır.

İlişkilerin ve yanlarının değerini bilmek, insanlık ve kişilik niteliklerine bağlıdır. Herkes bu konularda başarılı olamaz. Gülmeyen yüzler, ışıltısız gözler, sert ve kaba sözler yaşamın sisleridir. Güler yüzün, tatlı dilin olumlu etkilerine ilişkin atasözleri, deyimler yönünden dilimiz zengindir. Yaşamı daha çekilir, daha anlamlı, daha güzel kılmak için içimizdeki sıcaklığı ve coşkuyu dile getirip yansıtmaktan kaçınmamalıyız. Sevgisini, saygısını, duygularını açıklamak da bir olgunluk ve başarıdır.

Ulusal dayanışmanın temelini oluşturan, yerel ve kişisel yaşama güç veren, güç katan sıcaklıklardır. Toplumsal barışın aydınlığı ve esenliği varlığın besleyici gücüdür. Siyasal bağnazlıklar ve karşıtlıklar nedeniyle yaşamı ve ortamı karartan tutumlar ve davranışlar insanlığın düşüşüdür. Birbirlerini anlamaktan, birbirlerine yakın ve destek olmaktan kaçınan ilkel kişilerin kötü örnekler olarak topluma verdikleri zararın sınırını çizmek güçtür. Anlayış yeteneği, destek ve katkı erdemi, kişilik niteliğinin mayasıdır.

Anımsatma ve kutsama
Dün, 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Dumlupınar Zaferi'nin 98. yıldönümü idi. Zafer'in kahramanlarını, başta Atatürk ve İnönü olmak üzere, en iyi duygu ve dileklerle anıyor, Cumhuriyetin yolunu açan bu eşsiz zaferin gönenciyle duyduğumuz mutluluğu “Ne mutlu Türk'üm!” diyen yurttaşlarımızla paylaşarak yaşıyoruz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları