Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

14/02/2019

Ant

Ant (yemin), geçerliği, içtenliği, gerçekliği, doğruluğu ve bağlılığı Tanrı'yı anarak ya da kutsal değerlere yollama yaparak belirtmek, vurgulamak, savunmaktır. Kişinin onuru, erdemi, ahlâk ve namusu andının dayanağı ve güvencesidir. Anayasa'nın 81. maddesinde milletvekili, 103. maddesinde cumhurbaşkanı andı yer almaktadır. Anayasa Mahkemesi üyeleri de “Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun” un (6216 no.lu) 9.maddesindeki andı içerek göreve başlarlar. Avukatlar da ruhsatname alırken 1136 no.lu avukatlık Kanunu'nun 9.maddesindeki yemini içerler. Usul yasalarında dâvanın yanlarına verilecek yeminler ayrıdır. Ancak, devlet memurları göreve başlarken 657 no.lu Devlet Memurları Kanunu'nun 9.rnaddesindeki “Yemin Belgesi”ni imzalarlar. Askerlerin andı 211 no.lu Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 37. maddesiyle düzenlenmiştir. Değişik yasalarda değişik görevler ve hizmetliler için belirlenen andlar bulunmaktadır.

Ant, bir görevi yerine getirmek, bir işi tamamlamak için önem verilen, üstün tutulan değerlere yollama yapılarak verilen güçlü sözdür. Andlarda ulus adının bulunması ırkçlık değil, soy kökü belirlemedir. ATATÜRK'ün “Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” sözü bunun en güzel örneğidir. Bu özdeyişte hiçbir ayrımcılık ve ayrılıkçılık yoktur. Bilinmektedir ki Türkiye Cumhuriyeti ırkçılığa karşıdır. İnsanları ten rengine göre ayırma insanlığa aykırı olduğu gibi ırkçılık insan haklarına her yönden aykırıdır. Irkçılığın kaynağının emperyalizm (yayılmacılık) olduğu da tartışmasız bilinmektedir. Kapitalizmin tavanı olan bu sömürgeci anlayış insanlığı değil, çıkar için her yolu ve yöntemi geçerli sayar.

ÖDÜNSÜZ

Kimi siyaset adamının kendi kısır döngülerinde Öğrenci Andı'na karşı çıkarak, anttan yana olanları sert sözlerle eleştirmesi uygun karşılanacak bir durum değildir. Değerlere, ilkelere, ödevlere bağlılığı ve özen içeren andın özellikle okul çağındaki çocukların ulusal bilinci yönünden büyük bir yararı olduğu açıktır. Bay RTE'ın bu konuda Danıştay üyelerine çıkışmasının hiçbir haklı yönü yoktur. Sarayında bunu yapması ise daha kötü olmuştur. Andın içeriğine karşı olduğunu, belirlemelerden ve bağlılıktan gocunduğunu düşünmek bile istemiyorum. Gocunduğu, alındığı, sakıncalı ya da zararlı bulduğu bir şey mi var, anlamakta güçlük çekiyorum. Anayasal andındaki tarafsızlığını, parti genel başkanlığı sıfatı ve çok yanlı konuşmalarıyla geçersiz kılan RTE kendine uygun bir düzen için mi karşı çıkıyor kuşkusuna neden olmamalıdır. Ant, kişiliğin, içtenliğin ve bağlılığın sözverimidir, yankısıdır. Gerçek bir onur sözüdür. Bay RTE tarafsızlık andına bağlı kalmakta mıdır?

ÇELİŞKİ

Ant konusunda ayrı düşen RTE ile D.Bahçeli'nin seçim birlikteliğindeki sıcaklığı ilginçtir. Milliyetçiliğin bayraktarlığına soyunan Bahçeli'nin “Milliyetçiliği ayaklar altına alıyorum” diyen ve bu sözünü düzeltmeyen, geri almayan RTE ile sarmaş dolaş, sıkı fıkı olması sanırım seçim korkusundan olacak. Bahçeli'nin RTE için önceki sert ve kötü sözleri de unutulmuyor.

Adapazarı'ndaki askerî fabrikanın “satış” sözcüğü geçen belgeye karşın devredildiği savunması bir çelişkidir. 31 Mart'ı seçimlerini “Beka” varlık sorunu yapmak da hatadır. TRUMP'un tehdidine “üzülmek”ten başka ses çıkaramayanlar, ABD'nin teröristlerle ilişkilerini durduramayanların “Stratejik ortaklık” savı ile NATO birlikteliği sözde kalmıştır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları