H.K.G. ilk tecavüze uğradığında 6 yaşındaydı…
Küçük kıza gelinliğe benzeyen beyaz bir elbise giydirilmiş, babası elinden tutmuş, oturdukları apartmanda, karşı dairede kalan tarikat mensuplarından Kadir İstekli’ye götürmüş ve şöyle demişti:
– O artık senin kocan!
Diğer bir anlatımla, 6 yaşındaki H.K.G. ve 29 yaşındaki Kadir İstekli imam nikahı ile evlendirilmişti…
O minnacık çocuk, şimdi 24 yaşında! Yaklaşık 16 yıl sürekli tecavüze uğradı, her gün tekrar tekrar cehennemi yaşadı, paramparça oldu… Sonunda savcılığa başvurup hem ailesinden hem de “kocası” denilen adamdan şikayetçi oldu… Peki sonra?
Aslında bu aşağılık, bu vicdan kanatan öyküyü baştan anlatmalıyım. Okumaya yüreğiniz yeter mi bilmiyorum ama H.K.G.’nin yaşadıklarının tarikat denizinde yaşanan tecavüz ve istismar denizinde bir damla olduğunu biliyorum…
– İşte, canavarlığın, namussuzluğun, haysiyet düşkünlüğünün karanlık hikayesi!
Tecavüzle geçen yıllar…Yusuf Ziya Gümüşel, H.K.G.’nin babası…
Nakşibendiliğin Halidiye koluna bağlı İsmailağa Cemaati’nin liderlerindendi. Cemaate bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu ve onursal başkanıydı.
Tarikatı yaymak için İstanbul’daki Hz. Hamza Cami Medresesi’ne gönderildi. Aynı semtte müritlerin oturduğu bir apartmanda yaşıyorlardı. 29 yaşındaki Kadir İstekli de karşı dairede oturuyordu.
H.K.G., 6 yaşına bastığında kabus dolu yıllara ilk adımını attı küçük kız. İmam nikahı ile evlendirilmişti, “kocası” denilen herif bir fotoğraf stüdyosunda birlikte fotoğraflarını çektirirken o evcilik oynadıklarını sanıyordu..
H.K.G., uzun yıllar sonra verdiği ifadesinde sözde nikahtan bir gün sonrasını şöyle anlatıyordu:
– Kadir, vücudumu okşadı. Ayaklarıma sürtünüp boşaldı. Ben ağlayınca evlendiğimizi söyledi. Annem babam nasıl evliyse bizim de evli olduğumuzu anlattı. Sonra da “evliler böyle oyunlar oynar ama bu oyunlar kimseye söylenmez” dedi. Ailem de Kadir’e “damadım” diyordu…
Bir yıl sonra ailesiyle memleketleri Sapanca’ya gittiler. Kadir de yanlarındaydı ve evin ikinci katındaki odada küçük kıza tecavüz etti…
Çengelköy’deki eve döndükten sonra da tecavüz devam etti. Annesi önce karşı çıkmıştı. Ancak babası, annesinin evde olmadığı günlerde H.K.G.’yi karşı dairedeki Kadir’e teslim ediyordu. Sonrasında anne de kızının saçlarını tarayıp Kadir’in yanına göndermeye başladı küçük kızını…
Yıllar yılları kovaladı. H.K.G. 13 yaşına geldiğinde nişan, 14 yaşına geldiğinde ise düğün yapıldı. Düğünden 4 ay sonra, 17 Ağustos 2012’de adetlerinde düzensizlik yaşayan kızını doktora götürdü. Çocuğun acımasızca istismar edildiğini hemen anlayan doktor polise haber verdi ve savcılık soruşturma başlattı.
– Ve olaya tarikatın eli anında karışıverdi!
Soruşturma nasıl boşa çıktı!H.K.G., ifadesinde kendisine öğretilenleri anlattı:
– 17 yaşındayım. Kendi isteğimle evlendim…
İlk olarak kızın doğum raporunun istenmesi gerekiyordu. Ancak savcılık çok garip biçimde bunu talep etmedi. H.K.G.’yi kemik yaşının tespiti için Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne sevkettiler. Tarikat tüm hazırlığını yapmış bekliyordu. Kızın yanında Kadir ile birlikte Hiranur Vakfı’ndan Mehmet Emin Marangoz vardı. H.K.G.’nin yerine kemik testine 21 yaşındaki bir kadını soktular! Raporun sonucu geldiğinde hiç kimse 17 yaşında olduğunu söyleyen bir kızın kemik yaşının nasıl olup da 21 göründüğünü sormadı ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi!
Yaşadığı işkenceyi radyo programı dinlerken anladı!H.K.G., büyüdükçe yaşadıklarının bir oyun olmadığını anlıyor, 6 yaşından beri yaşadığı tecavüz ve istismarın ağırlığı altında eziliyordu…
Bir gün radyo programında küçük kız çocuklarının evlendirilmesi, istismara uğramasıyla ilgili konuşmaları duydu. Her şeyi anlıyordu artık, evden kaçmak istedi ancak babası engelledi. 17 yaşında hamile kaldı. Çocuğu doğduğunda biraz olsun huzur bulmuştu ama onu da elinden aldılar.
18 yaşında resmi nikah kıydılar. İstanbul Pendik’te gittiği kadın doktor, “Bu adam 6 yaşından beri hemen her gün tecavüz etmiş sana” demişti.
Artık sürekli bu sözleri düşünüyordu. Gizlice sosyal medya kullanmaya başlayan H.K.G., tanıştığı bir kadına yaşadıklarını anlattığında “şikayetçi ol, Kadir’i konuştur, telefona kaydet” öğüdü aklına yattı.
İddianameye de giren bu ses kaydı her şeyi özetleyen, bir utanç belgesiydi! H.K.G. 2020’de ilk tecavüzden tam 22 yıl sonra elindeki kayıt ve belgelerle Anadolu Adliyesi’ne gidip Kadir İstekli ve ailesinden şikayetçi oldu!
Peki oldu da ne oldu derseniz, onu da bu iğrenç olayı ortaya çıkaran, takip eden, iddianameyi bulan değerli gazeteci kardeşim Timur Soykan yanıtlasın:
– Genç kadın evi terk etti. Kocasından boşandı. Ancak bütün delillere karşın iki yıl boyunca şikayeti ile ilgili dava açılmadı! Ne tecavüzcü ne de anne ile baba tutuklandı! Nihayet 30 Ekim 2022’de iddianame tamamlandı. Savcı 3 sanığın 27’şer yıl hapsini talep etti. Savcı ayrıca Kadir İstekli’nin cinsel saldırı suçundan da cezalandırılmasını istedi.
Sevgili Timur’u istanbul Kitap Fuarı’nda gördüm. Böylesi bir canavarlığı ortaya çıkardığı için sarılıp kutladım. Bu yazının başlığı da ona aittir…
H.G.K.’ya gelince; şimdi İstanbul’a uzak bir kentte kendine yeni bir hayat kurmaya, geçmişin yaralarını tedavi etmeye çalışıyor ve adalet istiyor. Son sözü Timur söylesin:
– H.G.K.’nın babası Yusuf Ziya Gümüşel’in kurduğu ve yönettiği Hiranur Vakfı’nın Sancaktepe Külliyesi’nde ise onun tecavüze uğradığı yaşlardaki yüzlerce çocuk cübbeler içinde “hocaefendilerine” boyun eğiyor!
