Top
Ümit Zileli

Ümit Zileli

ümit zileli@korkusuz.com.tr

06/09/2019

Çocuk tecavüzcüsü iğrenç yobaz!..

Daha birkaç gün önce, son yıllarda yüzlercesini, binlercesini kahrolarak öğrendiğimiz bir çocuk tecavüzleri haberi daha düştü medyanın gündemine…
İstanbul Ümraniye'de Fıkıh-Der'e ait yatılı ve de kaçak Kuran kursundaki 6 erkek öğrenci, cinsel istismar ve tecavüze maruz kaldıklarını belirterek şikayetçi oldu ve iğrenç cerahat patladı!..
Soruşturma ilerledikçe çocuk sayısı da süratle arttı ve 30'a dayandı!.. Çocukların anlattıkları yürek paralayıcıydı, iğrençti… Mesela H.R.Ö isimli çocuk kurs sorumlusu Ömer I.'nın cinsel bölgesine yakın alanlara mesaj yaptırdığını, cinsel organını tutmasını istediğini anlatıyordu.
Cinsel ilişki teklifinde bulunduğunu, kabul etmeyince mescit kapısını kilitleyip yalnız ve aç bıraktığını, sonunda tecavüz ettiğini söylüyordu…
Bu herif, defalarca tecavüz ettiği çocukları başta Hacı Serkan B. olmak üzere diğer kurs hocalarına da sunuyordu!..
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame bir parça vicdanı olanlar için yenilir yutulur cinsten değildi… Yukarıda adını verdiğim iki alçakla birlikte, en az onlar kadar soysuz Tarık. B. adlı kişi de tutuklandı…
Gazeteci Mustafa Hoş ise, tutuklanan isimlerden Ömer I.'nın Fıkıh Der'in başkanı olduğunu, cinsel istismarı başlatan kişi olduğunu, diğer kişilere de tecavüz ettirdiğini ve aynı zamanda Memduhat İlim Derneği'nin başkanı olduğunu da işaret ediyordu. Bu iki dernek zaten kardeş gibiydi!..

Şehvetiye Tarikatı!..

Şaşırdınız mı? Ben zerre kadar şaşırmadım!..
Yıllardır bu türden o kadar çok haberle karşılaştık ki, yobazın iğrenç yüzünü o denli çok gördük ki, şaşıracak hiçbir şey kalmadı!..
Bu iktidarın, önce kaçak Kuran kurslarını adeta serbest bırakması, 2013 yılında da bu tür kuruluşların cezadan iyice kurtulmasını sağlayan karar, yüzlerce dernek ve Kuran kursunun ülkeyi ahtapot misali sarmasını sağlamıştı…
Gazeteci kardeşim İsmail Saymaz'ın yeni piyasaya çıkan “Şehvetiye Tarikatı” isimli kitabı bu soysuz yobazların, yalnızca  erkek çocuklarına, kız çocuklarına, genç kızlara, kadınlara tecavüz etmediklerini, insanların beyinlerini de iğfal ettiklerini, büyük dolandırıcılıklara, örgütlü olarak imza attıklarını da gösteriyor!..
Örneğin, aralarında hakim, öğretmen, yüksek bürokrat gibi mesleklerden, eski milletvekili ve yörenin hatırı sayılır zengin kişilerinin de bulunduğu pek çok kişiyi dini ritüellerle kandırıp, milyonlarca dolar dolandırdıkları polis ve mahkeme kayıtlarına geçti!..
İnanılması gerçekten çok güç ama, mesela Hatay bölgesinde pek çok kişinin “Eevinizin altında şu kadar altın dolu küp var. Ancak cinler tarafından korunuyor” diyerek kandırılan pek çok kişi var. Bunlardan toplanan paralar hayal sınırlarını bile zorlayan miktarlara erişiyor!..
Bu yobaz takımı bir yandan dolandırırken, diğer yandan hiç yaşamamış evliyalar adına türbe yaptırıp, ardından kendini o türbenin şeyhi ilan edip, cinsel istismarlarına da aralıksız devam ediyor!..
Okurken hayretler içinde kaldığım “Yok artık bu kadar da olmaz” dediğim hikayeler, maalesef polis tutanaklarında, mahkeme kararlarında yer alıyor!..

Badeci Şeyh'in sır odası!..

Saymaz'ın kitabında da anlatılan, ancak gazeteci Timur Soykan'ın “Badeci Şeyh'in Sır Odası” kitabında tüm polis tutanakları ile birlikte yer alan  “Kırklari Cemaati” hikayesi, “yobaz tecavüzlerinin” iğrençlik zirvelerinden birisini oluşturuyor!..
Bursa Emniyet Müdürlüğü'ne 9 Haziran 2011 günü gelen bir ihbarda arayan kişi şöyle diyordu:
Kırklari Cemaati Şeyhi Uğur Hoca, kız çocuklarına Kuran öğretme bahanesi ile cinsel istismarda bulunuyor. Şu anda da içeride kız çocukları var… Mahalleli hocayı linç edecek!
Polis belirlenen adresi bastı ve ortaya inanılmaz bir “tecavüzler serisi” çıktı!.. “
Uğur korunmaz, yıllardır yüzlerce müridiyle her türden ilişkiye girmişti. En önemli iki başlık ise “Badelenme” ve “Tabi olmak” idi… Badelenme şeyhin organını emmek, tabi olmak ise ters ilişkiye girmek anlamına geliyordu…
Tüm sapkınlıklar anahtarı yalnızca Şeyh de bulunan “Sır Odası” adı takılan yerde gerçekleşiyordu.. Bu herifin yaptıklarının ayırdına varıp şikayette bulunan çok sayıda kişi olduğu gibi, bir o kadar da her şeye karşın bağlılığını en üst derecede sürdüren müritler vardı!.. İşte müritlerden bazılarının polis ifadeleri:
Şeyh tarafından badelenen ve ters ilişkiye girerek tabi olan Mesut K: Her şey benim isteğimle gerçekleşti. Karım Hoca ile cinsel ilişkiye girmek istese memnun olurum…
Sır Odası kapısında bekçilik yaptığı iddia edilen mürit: Zikir esnasında yanma mertebesine geldikten sonra “cezbelenme” oluyor. Bende böyle bir halde kendi rızam ile badelendim. Eşimi de götürmek istedim ama gelmedi…
-Bir mürit: Bu şahsa iman ettim… Badelenme bize göre ilahi aşktır…
Örnek o kadar çok ki; gelin bir de Şeyh denilen herifin ifadesine bakalım:
Ben ilişkiye girmezsem cezbelenen mürit deli durumuna gelir…
-Benim şeyhim Hasan Burkay Efendi de beni badeledi…
Müritler, bu Şeyh denilen sapığa, çocuklarını, eşlerini, nişanlılarını, kardeşlerini dahi getirdiler!.. Yerel mahkeme ilk verdiği karar Yargıtay tarafından bozulduktan sonra ikinci yargılamada Şeyh Efendiyi 188 yıl ağır hapse mahkum etti!.. Mahkeme kararında, şöyle bir cümle dikkat çekiyordu:
Orta zekadaki bir insan karşı koyardı!..

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp