Top
14/02/2019

3 milyon civciv açlıktan ölecek mi?

“300 bin civciv açlıktan telef oldu!..
2.5 milyon civciv de ölüm tehlikesi altında!..”
Bu ürkütücü bilgileri TBMM Başkanvekili CHP'li Levent Gök'ün Meclis gündemine taşıdığı soru önergesinden aktarıyorum.
Gök, beyaz et sektöründe maliyetlerin yüzde 52 ila yüzde 100 arasında yükselmesiyle, tesislerin yüzde yüzde 25'inin üretim yapamaz hale geldiğini belirterek iktidara soruyor:
“İflaslar ve konkordato ilanları nedeniyle oluşan üretim açığını nasıl kapatacaksınız? Zira kırmızı et, sebze-meyveden sonra kanatlı sektörünün de krize girmesiyle, Türkiye'nin gıda üretim kapasitesi de tümden çökme riski ile karşı karşıya kalmış durumda. Bu nedenle orta ve uzun vadeli üretim arttırıcı planların ivedilikle devreye girmesi gerekmekte…”

★★★

Gök, son dört yılda ithal edilen beyaz et miktarlarını ve 3 milyon civcivin piyasa değerinin kaç Türk Lirası olduğunu sorarak önergesini noktalıyor.

★★★

Onun yazdıklarını okurken gözümün önüne 2006 yılındaki panik günlerinde yaşadıklarım geldi.
O yıl patlak veren kuş gribi salgını nedeniyle satışlar dibe vurmuş, sektör batma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.
Beyaz ete duyulan kuşku ve korku öylesine vahim bir boyuta ulaşmıştı ki insanlar tavuk satılan marketlerin önünden dahi geçmekten ürker hale gelmişlerdi.
Bir büyük risk üzerine entegre üretim yapan tesisler bir araya gelerek “Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu”nu kurmuşlar ve bu kuruluşlardan çıkan ürünlerde en ufak kuş gribi riski bulunmadığını bilimsel verilerle topluma anlatmaya başlamışlardı. Ancak tüm çabalara karşın halktaki kuş gribi korkusu bir türlü giderilememişti.

★★★

Günün birinde kapımızı çaldılar.
Hiç unutmuyorum, “Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu”nun sözcülüğünü yapan, kendisi de entegre üretim tesisi sahibi olan girişimci, virüslü bir tavuğun üretim bantlarından geçemeyeceği güvencesini verdikten sonra şunları söylemişti:
“Uğur Bey, bizler tavuk üretmeyi bırakır, bir başka alana geçeriz. Yani tuzu kuru insanlarız. Ama halkımız, sağlığını düşünerek en ucuz hayvansal protein kaynağı olan kanatlıları tüketmekten vazgeçmemeli. Özellikle tahılla beslenme alışkanlığı olan ve yüksek fiyatı nedeniyle kırmızı eti neredeyse hiç yiyemeyen ailelerin çocukları, fiziksel ve zihinsel gelişimleri için bu ucuz proteinden mutlaka yararlanmalı…”
Dikkatle dinlediğim yetkili konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dediğim gibi bizim tuzumuz kuru ama sektörümüzden en az 2 milyon kırsal kesim insanı fason üretimle ekmek yiyor. Biz batarsak yüzbinlerce aile de aç kalır!..”

★★★

Yetkilinin çocuklar ve yoksul ailelerle ilgili sözlerinden çok etkilenmiştim.
Onlara “Güvenilir bilim insanlarının katkılarıyla bir araştırma yapacağım, dedikleri gibi entegre tesislerden kuş gribi virüsü taşıyan ürün çıkma ihtimalinin bulunmadığının bilimsel olarak kanıtlanması halinde kampanyayı üstleneceğim” dedim.
Araştırma sonuçları da olumlu gelince tüm Arena ekibi olarak kolları sıvadık. Tek kuruş almaksızın, hatta cebimizden de harcayarak, çocuklarımız ve yoksul ailelere adadığımız video ve tanıtım materyalleri hazırladık. Böylece çok kısa sürede tüketicideki korkuyu gidermeyi ve satışları füze gibi yükseltmeyi başardık.

★★★

Geçmişte söktörü kuş gribinin pençesinden kurtarmıştık. Şimdi de milyonlarca civcivi açlıktan ölüme mahkum etmeyelim!..

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp