Top
Soner Yalçın

Soner Yalçın

syalcin@sozcu.com.tr

01/07/2020

Her cami Ayasofya

Başlığın sarsıcı olduğunun farkındayım.

Ama. Bu tartışmayı yapmak zorundayız.

Ne yazık ki bu tür polemikleri yapmak medyada sadece birkaç kalem mensubuna kaldı.  Akademi dünyası genellikle susmayı tercih ediyor!

Vasat düşünce hayatımız var; mahalle kavgasıyla/ağız dalaşıyla zaman öldürüyoruz. Duygularla, gerçekleri erozyona uğratıyoruz.

Evimden, Cumhuriyet tarihinin en büyüğü Çamlıca Cami'yi seyrediyorum.

Boğaz'a yakıştığını düşünüyorum. Hele cami külliyesinde müze, sanat atölyeleri-galerileri, kütüphane, konferans salonu olması harika…

Gerçi… Caminin bu kadar büyük -63 bin kişilik kapasiteli- olmasına gerek var mıydı? Sanmıyorum!

Konuma geleyim:

Kur'an- Kerim'de “cami” yok; “ibadet yeri” anlamında “mescit” (çoğulu “mesacid”) var. Yahudilikten/ Elephantine papirüslerinden geliyor. Bu notu yazınca bile geriliyorum; kalitesizlik sağlıklı tartışma yapmaya engel oluşturuyor!

Hem de söz konusu cami olunca hiçbir tartışma yapamıyoruz. Ki, cami mimarisini bile konuşamıyoruz. Mesela, kubbe formuna bile vazgeçilmezlik-kutsallık izafe ediyoruz…

İslam'da ilk inşa edilen mescidi -evinin bahçesine- Hz. Ebubekir yaptırdı. Ve zamanla İslâm dünyasının her tarafında birçok mescit-cami yapıldı.

Dört halife ve Emevi döneminde (resim tabusunu da yıkan Abdülmelik b. Mervân'ın yaptırdığı Kubbetü's-Sahre hariç) camilerin hiçbirinde kubbe yoktu; genellikle düz dam örtülüydü. Peki…

Özellikle de bizim yaşadığımız coğrafyada/Anadolu'da camiler neden hep kubbe formunda?

İslam'dan önce var olan Ayasofya'nın kubbeli ve minareli formu mu kopya ediliyor?  Estetik değeri yüksek form olduğu için mi Ayasofya mimarisi örnek alınıyor?

Açayım:

KUBBE GERÇEĞİ

Kubbe (kümbet/gümbet) …

Sözlükte “kavisli, bombeli şey, göbek, yuvarlak dam” diye açıklanıyor…

Kur'an-ı Kerim'de ibadet edilecek mekânın mimari özellikleri tarif edilmiyor. Yani, kubbeli yapı veya minare şart koşulmuyor.

Kubbe mimarisi nereden çıktı? Kubbe, Müslümanların bulduğu İslâmi hüviyeti/mahiyeti olan bir form mu? Değil…

İslam'dan çok önce kubbe ibadet yerlerinde kullanıldı.  Örneğin… İlk yapılan kubbeli kutsal mekânı milattan önce 5 binlerde Sümerlerin yaptığı iddia ediliyor.

Bu ibadet mekânları niçin kubbeli idi?

Sadece Sümerler değil. Çok tanrılı/pagan tapınaklarının/ ibadet yerlerinin neredeyse tamamının kubbeli olmasını nasıl açıklamak gerekiyor? Kubbe, Anadolu'da bereketin sembolü ana tanrıçanın göğsü mü?

Bu üst örtü sistem Roma mimarisinin de temel taşlarından biri oldu; dünyaya yayıldı…

Bizim cami mimarisi -Ayasofya gibi- buradan mı doğdu?

Diyanet İşleri Başkanlığı benzetmeyi reddediyor; cami kubbelerinin “Türk çadır” geleneğinin sonucu yapıldığını söylüyor! Camilerdeki Ayasofya etkisini itibariyle taklitçiliği reddediyor!

Hadi “Türk çadırını” benzeri kubbeyi kabul edelim, minareyi nereye koyacağız?

Ayasofya'nın dört minaresi var…

İslam'ın ilk dönemi camilerin hiçbirisinde minare yoktu. Minareler cami mimarisine sonradan -Emeviler döneminde- eklendi.

Bugün bizim camiler tek minareyle bile yetinmiyor!

Kafa karışıklığının sebebi cehalet mi?

TBMM CAMİİ

Ayasofya tartışmaları yapılırken evimden Çamlıca Camii seyrediyorum…

Selçuklu-Osmanlı devrinde halk, Hz. Muhammet tarafından Medine'de inşa edilen Mescid-i Nebi'yi örnek alarak mütevazi mahalle camileri yaptırırdı. (Büyük dedem Mehmet Ali Gürbüz, Çorum Ulukavak'taki Ölçek (Kahraman Çavuş) Cami'yi nasıl yaptırdığını rahmetli babam anlatırdı.)

Halk böyleydi fakat:

Başta padişahlar olmak üzere iktidar sahipleri bilhassa büyük ve gösterişli kubbeli, çok minareli camiler yaptırmaya çaba gösterdi.

Evet, Çamlıca Camii Boğaz'a yakıştı. Ama bunun Ayasofya'nın benzeri olmasına gerek var mıydı? Rahmetli Vedat Dalokay'ın İslamabat'taki Faysal Cami gibi özgün bir form bulunamaz mıydı? Ne gezer…

Vedat Dalokay'ın, Ankara Kocatepe Camii için tasarladığı “kapuk sistemi” projesi tepkiyle karşılanıp yok edildi. Yerine Ayasofya benzeri dört minareli, merkezi kubbeli cami yapıldı!

Çamlıca Cami de, Kocatepe Cami'nin benzeri; farkı sadece minare sayısının altı olması! Ve kuşkusuz görkemli büyüklüğü…

Kubbe ve minaresiz cami olmayacağını sanıyoruz. Hz. Muhammet'in kubbesiz ve minaresiz mescidi örnek alınarak yapılan -ödüllü- TBMM Cami bile yıkılmak isteniyor. Şimdilik minare eklenerek cami “Müslüman mekânı” yapıldı!

Toparlarsam:

Ayasofya'nın cami yapılmasını tartışmak yerine, öncelikle cami mimarisini tartışmamız gerekmiyor mu?

Her caminin Ayasofya taklidi-kopyası olması kimseyi rahatsız etmiyor mu?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları