Top
Saygı öztürk

Saygı öztürk

saygi@sozcum.com

22/01/2020

Şeyhin karşısına üç tabancayla çıktı

Bitlis'in eski adı Norşin olan Güroymak ilçesinde Nakşibendi Tarikatı şeyhi 50 yaşındaki Abdulkerim Çevik'in öldürülmesiyle ilgili çok yönlü soruşturma sürüyor. Katil zanlısı Tatvanlı Yakup Şeflekçi, “Şeyhi terörist olduğundan şüphelendiğim için öldürdüm” diyor, kendisinden alınacak paranın terör örgütüne gideceğini iddia ediyor. Bir kişi, terör örgütü üyesi olduğu şüphesiyle vatandaş tarafından öldürülmez. Ancak ilgili birimlere ihbarda bulunabilir.

Bitlis'in Tatvan ilçesinde akaryakıt istasyonu sahibi olan Yakup Şeflekçi'nin, amcasının oğlu Feyzullah Şeflekçi ile arasındaki 150 bin liralık alacak-verecek meselesi sorunu var. Çözümü için şeyh Abdulkerim Çevik'ten arabuluculuk yapmasını istiyor. Taraflar çağrılıyor. Görüşmeler tanıklar huzurunda yapılıyor. Sonuçta, “Şeriat böyle emrediyor” denilip Yakup Şeflekçi'nin parayı ödemesine hükmediliyor.

“TERÖRİST” DİYE ÖLDÜRMÜŞ

Ama bu durum Yakup'u kızdırıyor. Bir süredir uyuşturucu kullanmadığını ifadesinde söylese de, cinayetten sonra yapılan tahlilde kanında uyuşturucu saptanıyor. Bununla yetinilmedi, Yakup'un işyerinde yapılan aramada da uyuşturucu ele geçirildi. Bunun için de, “Haberim yok. Kimin koyduğunu da bilmiyorum” dedi.

İfadelerinden de anlaşılıyor ki Yakup Şeflekçi, daha az ceza alabilmek için yalan üstüne yalan söylüyor. Normal birisi olsa üzerinde üç tabanca taşımazdı. Şeyhi üç kurşunla öldüren Yakup Şeflekçi, tabancalarından Smith Wesson'u koltuk altına yerleştirilen kılıfta, ikisini de belinde taşıyor. Tabancaları da öyle sıradan tabanca değil, en etkili, en güçlü olanlarından.

Yakup Şeflekçi'nin, dinen 150 bin lirayı amcasının oğlu Feyzullah Şeflekçi'ye ödemesi gerektiğine ilişkin şeyh fetva verince canı çok sıkıldı. Aradan 15 gün geçmesine rağmen öfkesi daha da büyüdü ve intikam peşinde koşmaya başladı.19 Ocak 2020 tarihli savcılık ifadesinden bir bölüm aktarıyorum:

“İnternetten ve sosyal medyadan Abdulkerim Çevik hakkında kendimce araştırmalar yaptım. Bu şahsın terör örgütleri ile bağlantılı olabileceğini düşündüm. Elde ettiğim sonuçlar hakkında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın sitesinden ihbarda bulundum. Bu olaydan sonra Abdulkerim Çevik'in terör örgütleri ile bağlantılı olabilme ihtimalini sürekli olarak düşündüm.”

PAYLAŞIMLARINI İNCELEDİ

Kafaya fena takmıştı. 18 Ocak tarihinde saat 23.00 civarında evinden çıkıp Tatvan'da bulunan Zafer Petrol istasyonuna geldi. Cep telefonundan Abdulkerim Çevik'in sosyal medya paylaşımlarını incelemeyle başladı. Şöyle bir kanaate vardı: Şeyh Abdulkerim Çevik teröristtir. Ben bunu öldürmeliyim.

Kararını veriyor ve otomobiliyle Tatvan'dan sabah Güroymak'a gidiyor. Üzerinde yine üç tabanca ve hepsinin ağzında da mermi sürülü. Kafasındaki plana göre, şeyhi terörist olduğu için öldürdüğünü söylerse cezadan önemli ölçüde yırtacağını hesaplamış olacak ki ifadesinde hep şeyhin terörist olduğunu belirtiyor. Bu cinayet için kendisini azmettiren ya da yönlendiren kimse olmadığını da belirtiyor. Cinayeti işlediğinden de pişman olduğunu kaydediyor.

“BUNLAR İFTİRADIR”

Katil zanlısı Yakup Şeflekçi'nin ifadesindeki bu iddialarına karşın, şeyhin yakın akrabası olan Avukat Seyid Rıza Mutlu ise “Yakup'un iddiaları iftiradır” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

1-Para alacağı, Seyda Abulkerim Çevik'in değil, Yakup ile aralarında ticari anlaşmazlık olan diğer ailenin alacağıdır. Bu husus gerek adliye makamlarınca gerekse de halk arasında bilinmektedir. Alacak-verecek anlaşmazlığının çözümü için rahmetliye başvurmuşlar. O da tanıklar huzurunda dinen Yakup'un parayı ödemesi gerektiğine karar vermiş. Taraflar da bunu kabul etmiş.

2- ‘Abdulkerim Çevik'i terörist olduğuna kanaat getirdiğim için öldürdüm' diyen Yakup Şeflekçi'nin bu iddiasının temeli bulunmamaktadır. Zaten, bu kişinin ifadelerinden de anlaşılacağı üzere herhangi bir gerekçe ve dayanak sunulmamaktadır. Tamamen yapmış olduğu eylem karşısında uydurmuş olduğu yalanlardır. Çevik'in terörist olduğunu da sosyal medya paylaşımlarına dayandırmaktadır. Ancak rahmetlinin tüm hesapları herkesin görebileceği şekildedir ve bu sonucu çıkaracak herhangi bir paylaşımı bulunmamaktadır. Suçtan kurtulmaya yönelik ifadeler vermiştir.”

BABA AKP MECLİS ÜYESİ

Katil zanlısının babası Mazhar Şeflekçi da olanlardan dolayı üzgün. Oğlunun uyuşturucu kullandığı için aklının başında olmadığını çevresine söylüyor. Baba Mazhar Şeflekçi, siyasetin içinde olan bir isim. Önceki dönem AKP'den İl Genel Meclisi Üyeliği yaptı. Son seçimde ise AKP'den Tatvan Belediye Meclis Üyeliğine seçildi. Halen bu görevi yürütüyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şeyhin öldürülmesine tabii ki üzülmüştür. Bunu da sosyal medyada açıklamıştı. Araştırmamıza ve ifadede geçtiğine göre katil zanlısı ruhsatsız olarak Sig Sauer, Smith Wesson, Browning marka tabancalarla dolaşıyor. Bu bireysel silahlanmanın boyutunu da, silah kaçakçılığıyla yeterli mücadelenin yapılmadığını da ortaya koyuyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp