Top
Saygı öztürk

Saygı öztürk

saygi@sozcum.com

01/02/2023

O vaatlerinizle birlikte masa-sandalyeniz de gider

Son 22 yıldır kaymakamından hakimine, savcısından emniyet mensubuna, subayından mühendisine, müfettişine, öğretmeninden okul yöneticisine, kısaca kamu görevlilerinin neredeyse tamamı AKP döneminde göreve başlatıldı. Önceki iktidarlar döneminde alınanlar ise ya yaş haddinden ya da emekliliği hak edip 65 yaşını doldurmadan “Ben daha fazla dayanamıyorum” deyip ayrıldı.

Bir çoğu en verimli olacakları dönemde devletine kırgın bir biçimde gitti. Kıdemin, liyakatın ayaklar altına alındığı döneme tanıklık etti. “Şunun kızı, bunun oğlu” diye babaları yüzünden çocuklarının cezalandırıldığı görüldü. “Adil bir bakandır, adaletli bir insandır” diye bildiklerimiz de düzene uydu.

AYNI YALAN VE YÖNTEMLE

“6'lı masa”yı oluşturan siyasi partinin genel başkanlarının imzaladığı “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” olarak bilinen, iktidara gelmeleri halinde “Hükümet Programı” olarak uygulamaya konulacak olan hedefler, yıllardır konuşuluyor. Bunlar özellikle muhalefet partileri tarafından zaman zaman belgelerle ortaya konuluyor. Ancak değişen bir şey olmadığı gibi eleştiri konusu olanların giderilmesi yönünde bir adım da atılmıyor.

Ülkede yolsuzluklarla, çetelerle yeterince mücadele edilmiyorsa, siyasi iktidar kadar yerleştirilen bürokratların da büyük rolü var. İktidar değiştiğinde bürokratların çoğu saf değiştirir. “Kendimi gizlemek için onlardan göründüm” diyenlerin de az olmayacağını biliyoruz. Ama bu kişilerin daha önce de benzer sözleri AKP geldiğinde “Kendimi gizlemek için onlardan görünüyordum. Benim aklım, fikrim hep sizden yana” dediklerini, bu yolla koltuklarını korudukları gibi daha üst görevlere geldiklerini de biliriz.

BÜROKRASİ HASTALIĞI

Bürokrasinin bu hastalığı yeni değil. Ancak, yıllardır aynı iktidarın olması bürokraside yükselmek isteyenlerin de saf değiştirmelerine, siyasi otoritenin yasadışı emirlerini bile yerine getirdiklerine ilişkin önemli bulgular Sayıştay raporlarına da yansımış durumda.

Çok uzak değil, yakın dönemde meydana gelen bazı olayları anımsayalım. İsimleri kirli ilişkilerde yer alanlar bakıyorsunuz İçişleri Bakanı'nın makamında. Bakanın bir emir vermesine gerek yok. Bu kişilere sorumlu makamdakiler “Başımız belaya girer” düşüncesiyle dokunamaz. Dokunan da yanar. Bunun sayısız örnekleri kamuoyuna yansıdı. Bir de yansımayan, bizim bilmediğimiz nice olaylar var.

Koltuğuna yapışmış, orada oturabilmek için kanunsuz emirleri yerine getiren, kanunsuz emirler veren bürokratlarla “Temiz toplum” nasıl oluşturulacak, yolsuzluklarla, rüşvetle, uyuşturucuyla nasıl mücadele edilecek?

HANGİ KADROYLA?

6'lı masayı oluşturan siyasi partilerin liderlerinin, kadrolarının uygulamalarını şiddetle eleştirdiği AKP'den kurtulmak için açıkladığı 2 bin 300 hedef, “Temiz Türkiye kurma”nın birer parçaları olarak açıklandı. 2 bin 300 vaat “Hele bir iktidar olalım gerisi kolay!” mantığıyla masanın üzerine yayılmış ama bunları derli toplu şekilde uygulanabilmesi için nitelikli devlet adamlarına ihtiyaç var.

Kamuoyu araştırmaları, ülkemizde siyasi değişimin artık kaçınılmaz olduğunu, AKP'nin önümüzdeki seçimde hezimete uğrayacağını gösteriyor. İktidar, seçimi kaybetmemek için elindeki bütün kozları ortaya sürüyor.

Asıl sorun, bundan sonraki hesaplaşmanın nasıl olacağında düğümleniyor? Yetim hakkı yiyenlerle helalleşecek değil, hesaplaşacak kadrolara ihtiyaç var. Mülkiye Başmüfettişliği, Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanlığı döneminde Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu üyeliği görevlerinde bulunan, geçmişte önemli yolsuzlukları ortaya çıkaran Dr. Recep Sanal'a vaatlerle ilgili görüşünü sordum. Şunları söyledi:

KARARLI İRADE OLMAZSA

“6'lı masanın ‘Meclis'te Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun kurulacağı' vaadi bir ironiden ibarettir. Bu geçici bir yapıdır ve yolsuzlukları araştırmaya da hacet yoktur. Çünkü pis kokulu işlerin neler olduğu ve bunları yapanlar genelde biliniyor. Bence bu konuda şu iki temel eylemin güçlü şekilde dillendirilmesine ihtiyaç var:

1- Meclis'te illa bir komisyon kurulacaksa daimi nitelikte ‘Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu' olması gerekir. Araştırma gereken durumlarda bu komisyon devreye sokulabilir.

2- Kararlı bir siyasi irade olmazsa ne eski yolsuzlukların hesabı sorulabilir ne de yeni yolsuzluklar önlenebilir.

Siyasi irade hükümettir ve hükümetin içinde sadece bu işten sorumlu ‘Yolsuzlukla Mücadele Bakanlığı' oluşturulmazsa masadaki vaatlerin hepsi havada kalır. Çünkü halktan toplanan vergiler çalınmaya devam eder. Hatta 6'lı masanın ‘masası' ve ‘sandalyesi' dahi çalınır da kimsenin ruhu bile duymaz!”

“6'lı masa”, son anda oyun bozanlık yapan olmazsa “6'lı ittifak”a dönüşecek. Cumhurbaşkanı adaylığından daha da zor olanı milletvekili adaylığı ve adayların paylaşımı olacaktır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp