Top
Rahşan Gülşan

Rahşan Gülşan

rahsangulsan@sozcu.com.tr

12/11/2017

Yerli otomobilden çok Netflix lazım bize!

Eski bir otomobil yazarı ve ölene dek bir otomobil aşığı olarak uzunca sayılabilecek bir süredir yerli otomobil haberlerini takip ediyorum. Ve bildiğiniz gibi artık yatırımcıları belli bir yerli otomobil projesi var.

Çok değil on yıl önce olsaydı bu gelişme heyecandan delirebilirdim. Ama bugün bir seçim atağı olmaktan öte heyecan verici bir hamle gibi durmuyor benim için. Otomobilin geleceği sorgulanırken, onlarca yıldır bu sektörün büyük oyuncuları sadece mekaniğe değil güvenlik algısına, sağlamlık vurgusuna, ürettikleri otomobilin imajına milyarlarca dolar harcamışken ve bildiğimiz içten yanmalı motorların sonuna gelirken çok da gerekli bir hamle gibi değil yerli otomobil üretmek. Ki yerlilik oranı yüzde yetmişleri bulan otomobiller üretiliyor bu topraklarda.

Üstelik konsorsiyum tarafından verilen dört yıllık ilk üretim süresi sektör standartlarına bakıldığında hiç gerçekçi değil.

MUSK BİLE SIKINTILAR İÇİNDE

Bildiğimiz otomobilin sonuna gelmiş durumdayız. Uluslararası pazarda kalitesi, imajı ve güvenliğiyle kendini ispat etmiş bir marka yaratmak, bir hükümetin ittirmesiyle değil Elon Musk gibi bir vizyoner- hayalperestin yola çıkması ve politik kaygılardan uzak, gerçekçi piyasa hedefleri ile mümkün.

Geçtiğimiz hafta ansızın Ankara'da ortaya çıkan ve arkası arkasına attığı iki Anıtkabir paylaşımı ile kalbimizi kazanıp bir anda milli kahramana dönüşen Tesla otomobillerinin yaratıcısı Elon Musk bile çok ciddi sıkıntılar içinde. Tesla geçen sene Model 3'ü yani büyük kalabalıkların ulaşabileceği ilk modelini tanıttığında şirket hisseleri tıpkı Space X roketi takmış gibi gökyüzüne fırladı. Bir anda 500.000 sipariş geldi ve biner dolar kaparo toplanmaya başlandı sipariş verenlerden.

Model 3, şirket kurulduğu günden beri masada olan bir plandı. Önce elektrikli ve çok pahalı spor otomobillerle para kazanılacak, yatırımcılardan güven ve para toplanacak ardından da büyük otomobil firmaları birer birer elektrik dünyasına giriş yaparken Tesla sahip olduğu ün ve seksapelle kalabalık tüketici gruplarıyla buluşulacaktı. Ama işler çok da planladığı gibi gitmedi. Tesla bu yılın üçüncü çeyreği için 619.4 milyon dolar zarar yazınca hisseleri tepetaklak oldu. Dahası şişe boynu tabir edilen ve üretimin sıkışması anlamına gelen bir üretim sıkıntısıyla karşı karşıya olması Model 3 teslimatlarını gelecek yılın mart ayına atmış oldu. Tevekkeli Madonna bile, Musk'ın attığı Antıkabir fotosunun altına “Benim Tesla nerede?” diye cevabı yapıştırıverdi!

09musk

PEK İYİ NİYETLİ GÖRÜNMÜYOR

İşte tüm bunlar olurken Musk'ın gelip aniden değerlerimize sahip çıkması, tüm zamanların en seksi Anıtkabir pozunu çektirmesi çok da iyi niyetli görünmüyor bu bilgiler eşliğinde.

Elon Musk gibi otomotivin Steve Jobs'u olarak gördüğümüz ve melek yatırımcılardan fon alma konusunda en küçük sıkıntı yaşamayan bir adam bile üretim zorlukları ve teslimat problemleri ile varını yoğunu yitirme tehlikesiyle karşı karşıya gelmişken bizim gibi otomobilin imajı ve dünyaya pazarlanması konusunda ciddi sıkıntı yaşaması muhtemel bir ülkenin milyarlarca doları bu hayale yatırması hiç mantıklı görünmüyor.

Bu çağ kod yazma çağı

Netflix gibi mucizelere ihtiyacımız var bizim. Bir zamanlar dünyaya dizi satmakla övünürdük. Muhteşem Yüzyıl'ın açtığı yolda gittiğim her yabancı ülkede doğu batı fark etmeden televizyonu açınca Türk dizisi görürdüm. Ama muhafazakarlar ecdad diye diye önce Muhteşem Yüzyıl'ı, sonra da televizyonda pay kapma kaygısıyla reyting sistemini değiştirip dizileri dünyada pazarlanabilir olma standartlarının altına çektiler. Netflix bugün tam 109 ülkede milyonlarca aboneye sahip. Dolby Atmos ve Vision gibi teknolojileri hayatımıza sokan, kaliteli özgün içerik üreten dev bir kültür transferi şirketi.

Sadece gelecek sezon içeriğe 6 milyar dolar harcamayı planlıyor. Yerli otomobil içinse ilk etapta 10 milyar dolar harcanacak. Yani içerikten para kazanan Netflix, zorlasa bir sezonda içeriğe harcadığı para ile bizim yerli otomobil projesinin “Babayiğidi” olabilir tek başına. Bu çağ kod yazma çağı, bu çağ uzay yarışının çağı. Otomobil üretmek sanki biraz önceki neslin hayali gibi.…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp