Top
17/02/2019

İtiraf!

Binali Yıldırım; “Bu para yağmur gibi yağarken sanki hiç ödemeyecekmişiz gibi bol bol almışız. Geri ödeme zamanı gelince ‘Yahu nereden çıktı bu?' demeye başlamışız…” dedi. Önemli bir özeleştiri bu…
İktidarın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Bey'in sözleri doğrudur ve aynı zamanda AKP iktidarının ülkeyi neden bu hale getirdiğinin itirafıdır!
Yıllar önce dünyada para bolluğu varken ve devletler kredi vermek için müşteri ararlarken, biz bol bol borç aldık.
Bunları yatırımlara yönelttik mi? İnsanlarımıza iş sahaları açtık mı? Fukaralığı yok ettik mi? Hayır, oturup bir güzel yedik! Beyefendiler için köşkler, saraylar yapıldı, lüks araçlar, dev uçaklar satın alındı.
Dışarıdan aldığımız dövizleri mirasyedi gibi savurduk.
Şimdi, içine düştüğümüz krizin en önemli sebeplerinden biri budur.
İşsizlik patladı, iflaslar arttı, firmalar battı, inşaat sektörü dibe vurdu, üretim durdu. İşsiz sayısı 4 milyona ulaştı.
Milleti domates-patates kuyruğuna mahkûm ettiler!
Bir de “Memleketi iyi idare ediyoruz” diyorlar. İyisi buysa, ya kötü olsaydı ne yapardık?

İktidara geldikleri günden beri, karşılarında hep düşman yaratıp, günleri gerginlik ve kavgayla geçiren iktidar ve son dönemde ortağı olan küçük destekçisi şimdi bir “Beka sorunu” tutturdu gidiyor.
Biliyorsunuz, “Beka sorunu bir devletin, toprak bütünlüğünün, anayasal düzeninin, bağımsızlığının iç ve dış tehditlerle tehlikeye girmesi” demek…
Gerçekten böyle bir tehlike varsa bunu bütün milletin bilmesi, görmesi, inanması gerekir, değil mi?
Öyle lâfla “Beka sorunu” olmaz. Araştırılması, belgeler, bilgiler, deliller toplanması lâzım. Öyle kafadan atmakla olmaz!

★★★

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray “Beka meselesi” konusunda Meclis Araştırması istiyor.
Aklın yolu budur değil mi? Her fırsatta beka sorununu dile getiren AKP ve MHP'nin bunu kabul etmeleri lâzım? Peki, ederler mi? Hiç sanmıyorum!
Aytun Çıray “Türkiye'nin içine düştüğü büyük iç ve dış sorunlar ve derin ekonomik kriz, milletimizde bir uyanışı tetikleyince beka meselesi Sayın Devlet Bahçeli tarafından ısıtıp soframıza getirildi, Sayın Cumhurbaşkanı da onu takip etti.
Biz de ‘beka meselesini' Meclis'e taşıyarak işin iç yüzünü ve gerçeğini aydınlatmak istiyoruz. Var diyorsanız, bunun içeriği, kapsamı ve boyutları ne? Bunları Türk milletine açık delilleriyle gösterebiliyorsanız size destek verelim, önlemlerini alalım” diyor.
AKP ve MHP samimi mi yoksa “Beka sorunu” sadece dillerinde mi? Göreceğiz!

“Aha geldim, gidiyorum”

Ozan Arif, Türk milliyetçiliğinin en gür seslerinden biriydi. Gönül adamıydı.
Ülküsü uğruna uzun yıllar sürgünde yaşadı.
Konser verdiği salonlar saldırıya uğrayıp bombalandı.
O doğruları söyledikçe susturulmak istendi.
Yıllarca halkın dertlerini dert edindi. Fakat aynı saflarda mücadele ettiği Bahçeli Bey ve MHP tarafından mahkemeye verildi. Çünkü doğruları söylüyor, MHP yönetimini eleştiriyordu.
Milletin hukukunu korumak, insanları savunmak isterken bağışıklık sistemi bozuldu, kanser tedavisi görmeye başladı ama menhus hastalığı yenemedi.
Dizeleriyle tarihe not düşen Ozan Arif dün Samsun'da toprağa verildi. 70 yaşındaydı.
Onun mısraları Türk'ün Türk'e zulmünü anlatan acılarla doludur.

★★★

Ozan Arif'e Allah'tan rahmet dilerken, onun “Aha geldim, gidiyorum” başlıklı şiirini okuyalım:

Yalan dünya işte senden,
Aha geldim, gidiyorum.
Kalanlara selam benden,
Aha geldim, gidiyorum.

Var mı sana gelip kalan,
Baştan başa murat olan,
Varın yoğun hepsi yalan,
Aha geldim, gidiyorum.,

Dereyi aş, tepeyi aş,
Sonu yoktur, dolaş dolaş,
Günden güne yavaş yavaş,
İşte geldim, gidiyorum.

Yalan dünya sana böyle,
Kimler konup göçtü, söyle,
Ben de işte aynen böyle,
Aha geldim, gidiyorum.

Gülemedim şöyle bir gün,
Senelerim geçti sürgün,
Gönül sevdiğine dargın,
Aha geldim, gidiyorum.

Arif der ki: Bunca yıl ay
Geldi geçti dünya vay!
Yaşamaksa yaşadım say,
Aha geldim, gidiyorum!

TEBESSÜM

Öfkeli uçak yolcusu

Aşırı sinirli bir yolcu havaalanında bavullarını teslim ederken, hiçbir kusuru olmadığı halde ilgili memura ağır hakaretlerde bulundu.
Yolcunun aşırı kabalığına karşı memur sakin ve güler yüzlü bir şekilde davrandı, hiç cevap vermeden “Check-in” işlemlerini yaptı.
Adam işini bitip gidince arka sıradaki yolcu memura:
“Sizi tebrik ederim” dedi “Hiç tahrike kapılmayıp nezaketinizi sürdürdünüz ama bu kadarı da fazla değil mi? Yapabileceğiniz bir şeyler olmalıydı…”
Memur gülümseyerek:
“Olmaz olur mu efendim” dedi “Tabii ki yaptım. O kaba adam New York'a gidiyor, bavulları ise Japonya'ya…”

GÜNÜN SÖZÜ

Eğitim, savunma, ekonomi milli olmalıdır, olmazsa  Sevr gelir! (Atilla İlhan)

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp