Top
15/02/2021

Hayal satıyorlar!

Aşırı zamların, cepleri yakan pahalılığın, içler acısı yoksulluğun ne önemi var?

Ay'a gidiyoruz, Ay'a… Artık uzayda söz sahibi olacakmışız! Var mı bunun ötesi?

Gerçi korona salgınında kırılıp dökülüyoruz, işyerlerini kapatıyoruz, yeterli aşı bile bulamıyoruz ama ne gam? Ay'a gidiyoruz ya, sen ona bak!

Bu vaatler bir masal… Fakat, ciddiye alıp inananlar var tabii ki… Zaten hedef de o saf kitle…

Hazine ve Maliye eski Bakanı Damat Berat Bey 2018 yılında “Cumhurbaşkanı'mız Ay'a kadar dört şeritli otoyol yapacağım dese bizim seçmenimiz inanır!” dememiş miydi? Sözün özü bu!

19 yıldır vatandaşa hayal satıyorlar!

“Ay'a gidiyoruz” derken, daha aşı sorununu bile çözememiş olmamız trajikomik bir olaydır.

Koruyuculuğu yüzde 50.4 olan Çin aşısına bile razı olduk ama o da âdeta damla damla geliyor!

Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca derin bir iç çekişiyle:

“Biz günde bir buçuk milyon aşı yapma kapasitesine sahibiz. Yeter ki aşımız olsun!” derken, sesinde üzgün bir ton vardı.

Sağlık Bakanı'nın sözleri hazin bir itiraftır!

★★★

Peki, nasıl gideceğiz Ay'a?

Amerika'nın, Fransa'nın ya da Rus'un yaptığı uzay roketine binerek… Bunun başka yolu yok! Parayı bastırıp roket kiralayacağız!

Paramız var mı?

Paranın ne önemi var? Mühim olan insanlık!

Elbette elimizden tutan birileri çıkar!

Ay'da ne yapacağız? Ne bulacağız orada?

Amerika, Rusya ne buldu ki biz bulalım?

Amerikalılar 1969 yılında (tam 52 yıl önce) Ay'a gittiler ve orada hiçbir şey bulamadıklarını söylediler.

★★★

Biz Ay'a ya da uzaya gitsek de, ülkemizde bizi mahveden problemler yerli yerinde duracak.

İç ve dış sorunlarımız heyula gibi… Ekonomimizin, eğitimimizin hali içler acısı…

Doğru dürüst eğitim veren birkaç üniversiteden biri, Türkiye'nin yüz akı olan Boğaziçi Ünivesitesi'nin başına gelenler malûm…

Atadıkları partizan rektörle, o muhteşem üniversiteyi de kendilerine benzetmek istiyorlar. Neden?

AKP'nin eski Enerji Bakanı Taner Yıldız, yıllar önce:

“Eğitim seviyesi arttıkça Ak Parti'nin hitap ettiği kitlenin daha da daraldığını görüyoruz” demişti. Bu sözler, iktidarın eğitimi neden darmadağın ettiğini açıklıyor.

Oy kaybetmemek için eğitim seviyesini düşük tutarak milleti cahil bırakmak düşüncesi çok üzücü!

★★★

Devlet niçin var? Bu kara günlerde vatandaşına yardım etmeyecekse ne zaman edecek?

Salgın nedeniyle esnaf, sanatkâr, işçi, lokantacı, müzisyen, tiyatrocu aç…

İnsanlar kıt kanaat, bin bir güçlükle, borç batağına gömülmüş halde yaşam savaşı veriyorlar.

“Ay'a gidiyoruz, uzayı fethediyoruz” diye insanlara hayal satmayı bırakıp, aç ve açıkta kalan vatandaşlara el uzatmak gerekiyor.

TEBESSÜM

Hava almak bile paralı!

Dursun, Temel'e sevinçle şöyle der:

“IQ (zekâ katsayısı) testi yaptırdım, negatif çıktı! Öyle sevindim ki!”

“Sen ne diyorsun ya? Negatif demek ‘senin beynin yok' demek! Buna sevinilir mi?”

“Yapma be! Demek öyle? Ben negatif çıkarsa korona testindeki gibi iyi bir şey sanıyordum.”

“Vay cahil vay!”

Temel'in bu izahı üzerine, negatifin “olumsuz /eksi” anlamına geldiğini öğrenen Dursun lâfı değiştirir:

“Şimdi boş ver onu da, şu korona günlerindeki halimize ne diyorsun, onu söyle!”

Temel dertlidir:

“Ne diyeceğim yaa? Eskiden nefes almaya para vermiyorduk, hava bedavaydı. Şimdi maske ile hava almak 1 lira oldu. Maskesiz ise 900 lira… Eğer yasak saatte çıkıp hava almaya kalkarsan fiyatı 3150 lira! Bu gidişle korona değil ama yasaklar bizi öldürecek!”

GÜNÜN SÖZÜ

Kuyruk deyip geçme. Uçurtmayı havada uçuran kuyruğudur!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp