Nasıl bir ülke, nasıl bir toplum olduk?
Kinci, gaddar, zalim…
İntikam hisleriyle gözleri körelmiş insanların, ölüm listeleri hazırlayan kadınların bulunduğu, hem acınacak, hem korkulacak bir toplum haline mi geliyoruz?
Kimi silahlarıyla poz veriyor, kimi tabancasının kurşunlarını gösteriyor, kimi kendisi gibi düşünmeyenleri ölümle tehdit ediyor…
Cellatlığa meraklı ne kadar çok insan varmış memleketimizde?
Ahlâkı zayıflayan toplumların, çağdaş uygarlığa ulaşmaları mümkün değildir ve en büyük düşmanları kendi içlerindedir.
Bu hastalıklı tipleri gördükçe kanım donuyor “Biz eskiden böyle değildik. Yiğit, mert, yüreği sevgiyle dolu insanlar ülkesiydik. Ne oldu bize?” diye acı acı düşünüyorum…
Yüce ruhlu millet şimdi ne hale geldi!
Eğer ülkeyi yöneten siyasiler, insanları “Bizden olanlar” ve “Bizden olmayanlar” diye ikiye bölerse, bir süre sonra kaçınılmaz sonuç böyle olur.
Öfke ve nefreti, yıllarca ekilen kötü tohumlar büyütüyor!
“ÖLÜM LİSTESİ HAZIR”
Canlı yayında ölüm listesinin hazır olduğunu söyleyerek karşı görüşteki insanlara tehditler savuran kadının hezeyanlarına iktidar maalesef sessiz kaldı.
Suç teşkil eden o vahşi sözleri kullanan kişi yandaş olmayıp da muhalefete mensup biri olsaydı, şimdi cezaevi hücresinde çile çekiyor olurdu…
Kadının adını yazarak bu sütunu kirletmek istemiyorum.
O kadın, RTÜK'ün ceza yazmaya korktuğu yandaş bir televizyonda şöyle konuştu:
“15 Temmuz kursağımızda kaldı. Vallahi yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın, bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür. Maddi ve manevi olarak çok donanımlıyız. Biz liderimizin yanındayız ve asla yedirmeyiz bu ülkede… Onun için ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede var hâlâ üç beş… Benim listem hazır!”
HAYALİ DÜŞMANLAR YARATILIYOR!
Bir başka herif de (bu sütunu kirletmemek için onun da adını yazmıyorum) şöyle demişti:
“Elimizde bir mangaya yetecek kadar silah var. Benim gibi yüz binler var…”
Yani “Muhalifler, darbe yapmak isteyenler ayağını denk alsın” diyor.
Oysa ortalıkta darbenin ‘d'si bile yok. Millet, darbelere geçit vermeyeceğini 15 Temmuz'da gösterdi.
Bunlar hayali düşmanlar yaratıyorlar!
Ülkede birlik beraberlik böyle mi sağlanır?
Kendileri gibi düşünmeyenleri öldürmek isteyenlerin akıllarından zoru olmalı!
BÜLENT ARINÇ DOĞRU KONUŞTU
Bülent Arınç'la fikirlerimiz uyuşmaz. İktidar koltuğunda otururken onu çok eleştirmiştim. Fakat, Sezar'ın hakkını Sezar'a vermeli… Ölüm listesi hazırlayan yandaş kadına, iktidar kanadından tepki gösteren tek kişi Bülent Arınç oldu.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç YouTube kanalında “Bu kadın, milleti başörtüsünden nefret ettirecek” yorumunu yaparak şöyle dedi:
“Böyle bir konuşmayı yapması için insanın aklının olmaması ya da gözünü kanla birlikte nefret bürümüş olması lâzım. Kadın açıkça ‘Ben elime fırsat geçtiği zaman 50 kişiyi öldürürüm' diyor. Bu kadının konuşmaları beni korkutuyor. Komşuları korkacak bu kadından. Ben olsam, bu ne cani bir kadın, eline bir şey geçse kapımızı çalıp bizi kesecek diye korkarım!”
TEBESSÜM
Arapça ve Türkçe…Temel, sarıklı hocanın karşısına geçip demiş ki;
“Hocam, bir maruzatım var. Sorabilir miyim?”
“Sor” demiş hoca… Temel sıralamış:
“Namaz kıldırdın, Arapça…
Kur'an okudun Arapça…
Dua ettin Arapça…
Yardım parası istedin Türkçe…
Parayı niye Arapça istemedin?”
Hoca “Anlamazlar da ondan” demiş.
İşte bütün mesele bu…
GÜNÜN SÖZÜÖlüm, ne hükümdar tanır, ne de soytarı. Herkesi kucağına alır!
