Top
11/08/2020

“Hasan Dağı arpalıktır!”

Nasıl pazarlamışlardı?

Başkanlık Sistemi ile neler neler olacaktı?

İki başlılıktan kurtulacaktık…

Kurtulunca ne olacaktı? Karar verme mekanizması hızlı işleyecek, ekonomi şahlanacak, Türk Lirası coşacaktı…

Oysa bunun tersi oldu. Her şey “tek adama” bağlanınca işler daha da sarpa sardı.

Ulusça içinden kolay kolay çıkamayacağımız bir borç batağına gömüldük!

Başka ne olacaktı?

İşsizlik ve enflasyon düşecekti, kurlar dizginlenecek, dolar artık deli dana gibi koşamayacaktı…

Öyle hızlı kalkınacaktık ki, dünya bizi kıskanacaktı.

Tüm prangalarımızı kırıp atacaktık…

Meclis çok güçlü hale gelecek, ülkeye demokrasi ve adalet hâkim olacaktı…

Peki, ne oldu?

Tumturaklı lâflara inanarak oy veren herkes aldandı!

Her şey vaat edilenin tersi oldu!

Işık hızıyla kalkınma beklerken, ışık hızıyla çöktük.

★★★

Ekonomimiz, içkiyi fazla kaçıran sarhoş gibi bir o yana, bir bu yana yalpa vuruyor.

Türk Lirası'nın değeri dramatik bir şekilde düşüyor. Tüm dünya paralarına karşı değer kaybeden Amerikan doları, Türk lirası'na karşı hızla değer kazanıyor.

Paramız, yılbaşından bu yana neredeyse dörtte bire yakın değer kaybetti.

Fakat…

Hâlâ ekonomimizin tırmanışta olduğunu söyleyerek aklımızla alay ediyorlar.

Ah o iç ve dış mihraklar yok mu, ah! İşte onların saldırısı Türk Lirası'na değer kaybettiriyormuş!

Her şeyi “İç ve dış düşmanlara” bağlamak oyununa artık en ahmak kişiler bile yutmuyor!

★★★

Ülke ekonomisini yönetenler şu gerçeği bilmiyor olabilirler mi?

 Paranın değeri, o ülkenin üretim gücüne bağlıdır.

 Paranın değeri, Cumhurbaşkanı'nın ya da Ekonomi Bakanı'nın emriyle belirlenemez.

 Karşılıksız para basmakla ekonomi düzelmez. Tam tersine enflasyon azgınlaşır, para pul olur.

 “Dimdik ayaktayız” gibi söylemlerle karın doymaz.

 “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türk ekonomisi uçacak” dedikleri günden bu yana, Türk Lirası yüzde 60 değer kaybetti.

Yaşadığımız üzücü günler bana şu ünlü dizeleri hatırlattı yine…

★★★

Hasan dağı arpalıktır,

Eğer saban yürürse…

Her derede bir değirmen,

Eğer suyu gelirse…

Her kümeste bir tavuk,

Eğer köylü verirse…

Güzel gidiş bu gidiş,

Eğer sonu gelirse!

4 yerden maaş alanlar!

AKP'nin önceki Genel Başkanı ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu iktidarı silkeleyenlerin başında geliyor. Onun şu eleştirileri dikkatimi çekti. Okuyalım:

“Birileri ülkedeki yoksulluğu hissetmiyor. Çünkü 4 ayrı yerden maaş alıyorlar!

Devlette alın teri olmadan, bir yerden arpalık gibi maaş alanlar da, o maaşları verenler de vebal altındadır.

Ben Başbakanlığı devrettiğimizde dolar 2.85 idi. Şimdi 7.30'da tutmaya çalışıyorlar. Türk Lirası'nın değer kaybı yüzde 155.

Onlar hâlâ iktidarlarını düşünüyorlar. Bütün dertleri iktidarda kalmak!”

TEBESSÜM

“Ya zorunlu olursa?”

İngiltere'de eşcinselliğin suç olmaktan çıkarıldığı gün, adamın biri koşa koşa pasaport bürosuna gitmiş…

“Hemen bir pasaport istiyorum. Bu ülkeyi derhal terk etmem lâzım!”

Görevli “Aceleniz nedir bayım?” diye sormuş. Adam:

“Görmüyor musunuz?” demiş “Memlekette eşcinsellik serbest bırakıldı yahu!”

“Ee, size ne bundan?”

“Size ne olur mu? Bugün serbest bırakılır, yarın da mecburi hale getirilirse ben ne yaparım? İyisi mi şimdiden kaçayım!”

GÜNÜN SÖZÜ

Ne az konuşan aptal, ne de çok konuşan akıllıdır!

 

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp