Top
11/05/2020

Yazık Bodrum’a!

Bodrum'un yalnız Türkiye değil, dünya çapında bir ünü var.

Ülkemizin incisi olan bu ilçemiz, Türkiye'nin birçok ilinden çok daha büyük, çok daha kalabalık…

Koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl tenha olmasına rağmen yine de dışarıdan bölgeye gelenlerin sayısı 150 bini aşmış durumda…

Salgının olmadığı yıllarda Bodrum'un nüfusu yaz aylarında 1.5 milyonu buluyordu.

Seyahat yasağı birçok ilde kaldırılınca Bodrum'a akın oldu ama yine de kara bir tablo yok. Belediye Başkanı ve Kaymakam başta olmak üzere tüm görevliler gece-gündüz yoğun bir gayretin içindeler.

Peki, sağlıkta durum nasıl?

Bodrum Hastanesi Başhekimi, doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık personeli özverili bir mücadele ile insanların sağlığı için büyük çaba gösteriyor. Fakat… Bodrum'un daha büyük bir devlet hastanesine ihtiyacı var.

Bu gerçek 8 yıl önce devlet tarafından da kabul edildi.

Tüm ihtiyacı karşılayacak büyük hastanenin yapımı için Ortakent'in Konacık mevkiinde, milyonlarca lira değerindeki 3 parsel, toplam 55 bin metrekare arazi, hayırsever vatandaşlar tarafından devlete verildi.

2012 yılında yeni hastanenin ihalesi yapıldı.

2017 yılında kaba inşaat tamamlandı. Fakat… Hastanenin yüzde 59'unun yapımı bittikten sonra ne olduysa bilinmez, inşaat birdenbire duruverdi! Müteahhit ortada yok!

Hastane güya 2019 yılında hizmete girecekti ama yarım kalan inşaata 4 yıldır çivi bile çakılmıyor ve bina yol kenarında heyula gibi duruyor!

★★★

Eğer tamamlansaydı hastanede 150 yatak, 31 adet yoğun bakım yatağı, 55 adet poliklinik, 6 adet ameliyathane, 11 adet diyaliz odası, 7 adet kemoterapi, 7 adet doğum salonu, 2 adet röntgen, 2 adet tomografi odası bulunacaktı…

Oysa şimdi bina kaba inşaat halinde, bir beton yığını olarak duruyor.

Harcanan milyonlarca liraya yazık ve Bodrum halkına haksızlık!

50 yabancı ülkeye uçaklar dolusu sağlık malzemesi ve maske yardımı için para bulan devlet, yarım kalan Bodrum Hastanesi'ne mi para bulamıyor?

AKP'li ve CHP'li tüm Muğla milletvekilleri de hiçbir şey yapmıyor, Türkiye'nin incisi Bodrum'a sahip çıkmıyorlar!

Yazık değil mi Bodrum'a ve Bodrumlulara?

TEBESSÜM

İddiacı Hüsmen Ağa

Hüsmen Ağa vergi dairesine memur olmuş. Aradan bir yıl geçmeden iki daire, bir yazlık ev, son model bir otomobil satın almış.

Durumdan şüphelenen bakanlık, soruşturma için üç müfettiş göndermiş.

Müfettişler “Söyle bakalım, bir memur maaşı ile bunları nasıl alırsın? Rüşvet yediğini itiraf et” demişler.

Hüsmen Ağa “Tübe deyin, ben hiç rüşvet yemem. Herkesle bahse girer, hep kazanırım. İsterseniz sizinle de maaşına bahse girelim. Ben sağ gözümü ısırırım var mısınız?” demiş.

Müfettişler “Isıramazsın” deyince Hüsmen Ağa takma olan sağ gözünü çıkartıp ısırmış ve “Üzülmeyin size bir şans daha… Ben sol gözümü de ısırırım” demiş.

Müfettişler “Ulan bu herifin iki gözü de takma değil ya…” diye düşünüp “Varız” demişler. Hüsmen Ağa takma dişlerini çıkarıp sol gözünü de ısırmış…

Hüsmen Ağa, üzülen müfettişlere: “Size bir şans daha… Kazanırsanız tüm kayıplarınızı kurtarırsınız. İddia ediyorum, üçünüzden birinin kalçasında mutlaka koca bir ben var.”

Müfettişler “Saçmalıyor bu herif” diye düşünmüşler ama kaybettiklerini geri almak için pantolon ve donlarını çıkarıp “Bak hiç birimizin kalçasında ben yok. İddiayı kaybettin işte!” demişler.

Hüsmen Ağa “Tamam” demiş “Size karşı kaybettim ama gerçekte daha çok kazandım. Siz gelmeden önce bu dairede çalışan 60 memurla, ‘Ankara'dan gelen müfettişler karşımda şaşkına dönüp donlarını bile çıkaracaklar' diye bir yıllık maaşına bahse girmiştim.”

GÜNÜN SÖZÜ

Aptallıkla mücadelede en sakin insanlar bile sonunda çileden çıkar!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp