Top
Özlem Gürses

Özlem Gürses

iletisim@ozlemgurses.com

03/03/2017

8 Mart’ı yasaklamışsınız ?!

İş döndü dolaştı, yine kadınlara dayandı.

İstanbul Valiliği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için bu Pazar akşamı Bakırköy'de yapılması planlanan Kadın Yürüyüşünü engellemeye çalışıyor.

Gerekçe güvenlikmiş.

Ne yani, her ay onlarca kadının sokaklarda öldürülmesine, tacize uğramasına göz yuman “devlet” şimdi kadınları mı korumaya çalışıyor ?

Kadın katillerine kıytırık bir kravat takıp hafifçe boynunu büktü diye “iyi hal indirimi veren” sistem mi güvenlikten söz ediyor ?

Haydi canım !

*  *  *

Ben söyleyeyim kimi kimden koruduklarını; tabii ki kadınları terörden filan korudukları yok, kendilerini kadınlardan koruyorlar.

Çünkü kadınlardan korkuyorlar.

Kadınların cesaretinden, lafı pat diye söylemelerinden, acıya karşı sonsuz dayanma güçlerinden ve bitip tükenmek bilmeyen inadından korkuyorlar…

Bugüne kadar hep “kadınlar” ön saflarda mücadele etti.

Bazen barış ve kardeşlik için, bazen adalet için, bazen özgürlük için hep kadınlar haykırdı.

Hiç şüphesiz ki 5 Mart akşamı Bakırköy'de de tek adam düzenine yine kadınlar karşı çıkacaktı.

İşte bu nedenle “güvenlik gerekçesiyle” yürüyüşü yaptırmamak istiyorlar.

*  *  *

İstanbul Valiliğii kadın örgütlerine 5 Mart akşamı yapılacak yürüyüş için “açık havada değil, kapalı mekanda toplanın” diyor.

İzmir Valiliği'nin yasak yazısı ise tam anlamıyla evlere şenlik !

“İzmir İl Emniyet Müdürlüğünden alınan bilgiler neticesinde kamu düzeni, genel sağlığı veya başkalarının hak ve özgürlüklerini ciddi şekilde bozacak olaylara sebebiyet verilebileceği değerlendirildiğinden…” denilerek yürüyüş yasaklandı.

*  *  *

Ama mesela şort giyen, hamile kadınlara sokaklarda tekme atan arkadaşlar kamu düzenini bozmuyor.

Ya da dolmuşta kadınları öldüren, her gece evlerde eşlerini döven, küçücük kız çocuklarla gerdeğe giren ruh hastaları “genel sağlık” için uygun.

Şunu da anlamadım, yılın tek Emekçi Kadınlar Günü'nde Kadın Yürüyüşü yapmak “başkalarının hak ve özgürlüklerini” nasıl “ciddi şekilde bozuyor”muş ?

Günde en az beş noktada ya Cumhurbaşkanı'nın ya Başbakan'ın konuşması, mitingi, açılışı ille de bir etkinliği var.

Bu etkinliklerin hiçbir “güvenlik” endişesi yok, konu kadınlar olunca mı var ?

Yok öyle yağma !

Hemen her gün şiddete uğrayan ya da şiddet tehlikesi ile yaşayan kadını copla, gazla korkutmaya çalışmak. Komik misiniz ?

Sokaklar bizim ve 8 Mart için orada olacağız.

Bizde kadına yasak, onlarda erkeğe soruşturma !

Dün, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda kadın ve erkekler arasındaki ücret eşitsizliğine ilişkin oturumda 79 yaşındaki Polonyalı üye Mikke şunları söylemiş: “Elbette ki kadınlar erkeklerden daha az kazanmalı. Çünkü onlar, daha zayıf, daha küçük ve daha az zeki ve daha az kazanmalı.”

Yuh !

Ama bakın ne olmuş ?

Mikke'ye ilk tepki Sosyalistler ve Demokratlar Grubu üyesi İspanyol Garcia Perez'den gelmiş: “Sana göre benim burada, üye olarak bulunma hakkım bile yok. Kadınların parlamentoda bulunup sizinle aynı haklara sahip olmasının sizi ve sizin gibilerin canını yaktığını biliyorum. Avrupalı kadınları sizin gibi erkeklere karşı savunmak için buradayım.”

Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani de Mikke hakkında disiplin soruşturması açmış.

Görüyorsunuz işte, bizim buralarla, onların oralar arasındaki farkı.

Canım Kızım;

“Yaşamın gülünç alışkanlıklarına bağımlı olmak, sınırlara ve duvarlara boyun eğmek doğaya aykırıdır.’ Füruğ Ferruhzad

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp