Top
Necati Doğru

Necati Doğru

necatidogru@sozcum.com

10/07/2019

Babacan Brütüs olmadı!

Taş geldi taşa değdi. Taş yerinden oynadı. AKP yeni lider arıyor! Ali Babacan da sahneye çıktı. Kurucusu olduğu AKP'den “Aklen ve kalben ayrışma yaşıyorum” diyerek istifa edip ayrıldı.
Sırada Abdullah Gül var.
Ve Ahmet Davutoğlu.
Onlar da istifa edecektir.
Dürüst oynuyorlar.
Babacan!
Brütüs olmadı.
Biliyorsunuz; Romalı diktatör Sezar'ın evlatlığı olan Brütüs, senatörlerle birlik oldu arkadan, sağından, solundan saldırdılar. Hepsinin elinde bıçaklar vardı. Bıçak darbeleri altında kanlar içinde yere düşen Sezar'ın son sözü “Et tu Brutus” (Sen de mi Brütüs) oldu. Böylece tarih Sezar'ı haklı, “Brütüs'ü hain” ilan etti.
Babacan o yolu seçmedi.
Etik davrandı.
İstifa etti.
“Ben artık AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın izlediği yolu onaylamıyorum. Bu partide üye olarak kalamam. İşlenen suça, hataya, defoya ortak olamam” demek istedi.

★★★

İnsan çabuk unutuyor.
Aslında Ali Babacan Tayyip Erdoğan'ı çok seven ve ona yürekten bağlı olan biriydi. İsme bağlı olarak değil bir “fikre inanmış” olarak onun yanında yer almıştı. Ali Babacan, Tayyip Erdoğan'ı, “kökü İslam'da gövdesi batının ekonomik-demokratik sisteminde bir hareketin sürükleyici lideri” olarak görüyordu. Türkiye'yi “muhafazakar demokrat” çizgide güzel günlere götüreceğine inandığı partinin liderine bağlılığından ötürü 13 yıl boyunca ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı yaptı. AKP kadrolarının en parlak, en başarılı kişisi Babacan oldu. ABD'de okumuş, sakalsız, bıyıksız bir muhafazakar demokrattı.
Zamanla yolları ayrıldı.
Babacan gönderildi.
Ekonomi sıkıştı.
Yeniden göreve çağrıldı.
Geri geldi, fakat olmadı.
Babacan, az borç alarak büyümekten, Tayyip Erdoğan çok borç alarak freni patlamış kamyon hızında gitmekten yanaydı. Son 3 yıldır ipler tamamen kopmuştu. Freni patlamış kamyon da sonunda duvara çarptı. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere 10 büyük şehrin yönetimi muhalefet partisine geçince ve Tayyip Erdoğan'a bağlı seçmenlerde de hızlı bir erime başlayınca Ali Babacan için Abdullah Gül ile bir olup, “parti kuracak” AKP'den 60 milletvekili koparacak diye yazılıp, konuşulmaya başlandı.

★★★

Acaba parti mi kuracak?
Yoksa sarsıp uyaracak mı?
Ali Babacan, Tayyip Erdoğan siyasi ömrünü tamamladığına inandığı için mi yeni parti kuruyor yoksa bu bir “uyarma-silkeleme-kendine getirme” taktiği midir? “Bak, AKP'nin en hayırlı ve faydalı evladı Ali bile gidiyor….” dedirterek Babacan'ın asıl niyeti Tayyip Erdoğan'ı özeleştiri yapmaya zorlayıp partinin hızlı çöküşünü önlemek midir?
Yakında netleşir!

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Maliye soygunculuğa soyundu!

Okur mektubu aldım, size aynen aktarıyorum:  “Geçen gün bana gelen elektrik faturasını inceledim. Bir de baktım ki, devlet vergiden vergi alıyor. Faturada kalemler aynı şöyle: Tüketilen elektrik: 177,581 KWH. Bedeli: 46,76 TL. Elektrik dağıtım: 177,581 KWH. Bedeli: 30,39 TL. Enerji fonu: 0,47 TL. TRT payı: 0,94 TL. ELEKTRİK HAVAGAZI TÜKETİM VERGİSİ:  2,34 TL. Toplam KDV MATRAHI: 80,90 TL. (0/0 18 KDV) 14,56 TL. Gördüğünüz gibi fon ve elektrik tüketim vergileri KDV matrahına dahil edildikten sonra, bir daha vergiye tabi tutulmak sureti ile, VERGİNİN VERGİSİ ALINMIŞ ve maliyeye gelir olarak aktarılmıştır. Kaldı ki elektrik dağıtım bedeli diye tahsil edilen 30,39 TL ise, tüketici olarak bana satılmış bir elektrik yani mal ya da hizmet değildir. Bu 30,39 TL, borcunu ödemeyenlerin biz borcunu ödeyenlere devlet zoruyla yüklediği paradır. Satın almadığım mala KDV uygulanıyor. Armağan Günaydın

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp