Top
Necati Doğru

Necati Doğru

necatidogru@sozcum.com

07/01/2022

Aslı IMF reçetesi!

“Beyaz Türk” diye üfürükten bir deyim üretildi. Ne zaman ki, birisi İngilizce, Fransızca, Latince bir takım cümleler ya da kelimeleri konuşmasının içine serpiştirir; dünyaca ünlü yazar, düşünür, kitaplardan alıntıları da yerli yersiz kullanarak onların arkasını saklanıp bilmişlik taslarsa ona “Beyaz Türk” damgası vurulur oldu. Bu ölçüye göre yeni Maliye Bakanı, “su katılmamış bir Beyaz Türk” görüntüsü veriyor.

Heterodoks.

Ortodoks.

Diyor.

Dönüyor:

Biz köpürtmedik.

Onlar köpürttü.

Köpüğü emmek için “birilerinin bize söylediği ve öğrettiği şeyin dışına çıkıyoruz; rahat olun biz Ortodoks değil Heterodoks ekonomi politikaları izliyoruz” diye “İktidar uydusu TV ekranlarından vatandaşı keriz yerine koyan övünme ve Cumhurbaşkanı'nın gözüne girme konuşmaları” yapıyor.

Ayıptır!

IMF 1944 yılında kuruldu. 78 yıldan beri bizim şu anda yaşadığımız türden ekonomik krizlere girmiş ve üç haneli enflasyon belası içine düşmüş 60'dan fazla ülkeye “IMF reçetesi” yazdı. Aciz politikacılara ve darbeci diktatörlere reçeteyi uygulattı. IMF reçetesinin ana kaldıracı; ücretlinin, sabit gelirlinin, esnafın, emeklinin, çiftçinin “kemerini sıkmak” ve çapsız politikacının köpürttüğü “krizin yükünü halka” yüklemektir.

Devalüasyon:

Yüzde 100 olur.

Enflasyon:

Yüzde 80'i geçer.

Zam yağmuru:

Yüzde 100 yapılır

Ücretler:

Yüzde 30'da kalır.

IMF reçetesi budur.

★★★

Türkiye'de son 1 yıla bakın.

Devalüasyon: Yüzde 100'ü buldu. Bir yıl önce dolar 7 TL idi bugün 14 TL'ye dayandı. Enflasyon: ENAG'a göre yüzde 82.81 oldu. Cumhurbaşkanının açıklamalarına göre memur maaşı: Yüzde 30.50'de kaldı. Emekli maaşı: Yüzde 25.47'de çakıldı. Zam yağmuru: Örneğin elektriğe yüzde 125 zam geldi. Böylelikle okunup üflenerek yerlileştirilmiş ve millileştirilmiş IMF reçetesi dayatıldı. Maliye Bakanı, IMF reçetesi uygulandığını gizlemek için Beyaz Türk (!) oyunculuğuna soyundu.

Enflasyonu düşük göster.

Ücret artışını düşük tut.

Halkın kemerini sık.

IMF'nin buluşu olan bu reçeteyi sanki “yerli ve milli reçete yazmış gibi yapıp” dayat.

Sonra!

Ortodoks idik.

Uyuduk, uyandık.

Heterodoks olduk.

★★★

Yıllık enflasyonu ölçen kamu kurumunu (TÜİK) emir altında tutup “ölçümün içine siyaset sokarak” ücret artışını bastırınca ve ücretli ve maaşlı çalışanın alım gücünü düşürünce bu IMF reçetesi taklitçiliği olur. Fakirlik hızlanır. Zengin fakir uçurumu derinleşir.

Fakirlik hızlandı.

Uçurum derinleşiyor.

“Ortodoks… Heterodoks…” laf ambalajı içinde; “üret-ihraç et- seni sırtımda taşıyayım” mavi boncuğu ile gerçek gözlerden kaçırılıyor: Gerçek şu: Faiz sebeptir teorisi çöktü. Doları 18 TL'ye çıkartıp bir gecede 11 TL'ye indirmenin bir “siyasi para spekülasyonu olduğu ve birilerine vurgun kapısı açtığı” ortaya çıktı. Türkiye üç haneli enflasyon sürecine girdi. Fiyatlar da durmuyor. Faizler de aslında inmiyor. Kur da yükseliyor.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)Oturup ağladım!

“Çubuk Barajı'nın serüvenini 6 Ocak yazınızda güzel özetlemişsiniz. Tarihi özelliği olan ASKİ Dışkapı Su Süzgeci'nin akıbeti de hakikaten içler acısı oldu. Benim evimin penceresi Su Süzgeci binasına bakıyordu. Akıbetini günü gününe gözlemleyen biri olarak yazıyorum. Lojmanlarının dış mantolaması 2013'te yapıldı ve aynı yıl da taş taş üstünde bırakmadan yıkıldı. Ata mirası tarihi yapının temelindeki anı taşının ne yapıldığı bile bilinmez oldu. İnsan bari anı taşını saklardı. “Çubuk Barajı Modeli” başlıklı yazınızı okuyunca yıkım anında oturup ağladığımı hatırladım. 20' şer daireli 2 blok lojman, kiracıları varken, devlete kira geliri geliyorken, 2 bloğunun da dış cephesini mantolama yapıp daha manto sıvası kurumadan yıkarsanız, siz olsanız siz de oturup ağlamaz mısınız? Zamanın Cumhurbaşkanı Gül'e “bari etrafı duvarla çevrili 2. Blok lojmanlarını Çocuk Esirgeme'ye, ya da yandaki Şerife Bacı Kız Yurdu'na lütfen tahsis edin” diye dilekçe yazdım. Atatürk döneminde yapılan tarihi bina yıkılınca boş kalan arazi Büyükşehir Belediyesi uhdesindeyken TOKİ'ye oradan da özel bir inşaat şirketine geçti. Bu şirket arsanın üzerine 152 ofis 65 dükkan devasa bir yapı kondurdu. TMMOB Ankara Şubesi'nce inşaatın iptali için mahkemede dava açıldığı haberi almıştım. İnşaat bitti faaliyete geçecek, dava ne aşamada bilemiyorum. İktidar bilerek ve isteyerek bu gibi arazileri Büyükşehir'in elinden alarak yapılaşmaya açıyor. Büyükşehir'in uhdesinde kalsaydı emin olun Mansur Yavaş yapılaşmaya açmazdı. Okuyucunuz Şinasi Akay.”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp