Cumhurbaşkanı, Giresun'a “yara sarmaya” gitti. Sel bölgesinde incelemeler yaptı. Miting düzenlendi; otobüsün üzerinden “yıkım ise yıkım inşa ise inşa” diye bütün Türkiye'ye seslendi.
Yani sel yıkım yaptı.
Biz inşa edeceğiz.
TOKİ yeni evler yapacak.
Dereler ıslah edilecek.
Siz de halk olarak “yaylaları betonlaştırmayın” dedi. Ve sel vurgunu yemiş vatandaşa otobüsün üzerinden “çay paketi hediyesi” dağıttı. Çay paketlerini kapışmak için küçük bir kargaşa da yaşandı.
★★★
Çay paketi!
Gönül etiketi!
Çay paketi yerine Cumhurbaşkanlığı seçkin kadrolarının hazırladığı “Giresun yıkımından çıkan dersler ve yeni bir Giresun inşa etmek için yapmamız gerekenler” başlıklı bir kitapçık otobüsün üzerinden vatandaşa atılsaydı ve mitinge gelmiş vatandaşlar arasında “kitapçığı kapma kargaşası” yaşansaydı, ben de sevinseydim.
Bravo Cumhurbaşkanı'na!
Onun kadrolarına!
Diye yazı yazsaydım.
Raşit Gökçeli, şehir ve bölge planlamacısıdır. ODTÜ'de Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nde öğretim görevliliği yaptı. Mimarlar Odası'nda, İTÜ Vakfı'nda görevler üstlendi. Raşit Gökçeli, “4. ENDÜSTRİYEL DEVRİM VE MİMARLIK” adlı bir kitap yazdı. Verita yayınevinden çıktı.
★★★
Raşit Gökçeli, bu kitabında dünya şehir ve çevre planlamasının hızlı değişim ve dönüşüm içinde olduğunu anlatıyor.
4. Endüstriyel devrim.
Kenti, çevresini.
İş organizasyonu.
İş bölümünü.
Toplumun biçimini.
Değiştirdi, değiştiriyor.
İklim krizi kapıda.
Dünya çok tüketiyor.
Doğa yok olmakta.
Akıllı kapitalistler “dünyanın tüketimde gelip duvara dayandığı” gerçeğine uyandılar. Başka yeni bir dünya kurma fikri sadece solcuların değil akıllı iş adamlarının da sarıldığı görüş oldu. Dünyada “ekolojik ayak izi düşük yapıların” yer aldığı şehirleşmeye geçiliyor. Değişime uyumlu “kent mikroformları” tasarlanmaya başlandı.
Kent- Kır ayrımı bitti.
Tarım değişiyor.
Kent çiftlikleri gündemde.
X-Y-Z nesillerinin eğitimi “dijital okuma yazma öğrenerek” yetişme üzerine planlanıyor. Felsefe, fen, finans, yapay zeka bir arada yeni kentleşmeyi planlıyor.
★★★
Giresun'da sel gitti, geride acı gerçekler kaldı. “Bölge planlarının, şehir planlarının, havza planlarının, aşırı HES izinlerinin, dere yatağı iyileştirmelerinin, kişiye, şirkete özel imar ruhsatlarının, imar aflarının neresinde avantacılık, yolsuzluk, yanlışlık- aç gözlülük- kişi zengin etme- rant avcılığı- ağaç- orman- doğa kıyıcılığı yaptık ve Karadeniz köylüsünün doğal çevresini talan ettirdik” de başımıza Giresun'da yıkım geldi?
Böyle bir soru!
Geleceği kucaklayan.
Kalıcı ders çıkaran!
Vizyonu olan bir soru.
Sorulmadı.
Dünyada dönüşüm var.
Giresun!
Çay paketine çakıldı.
