Top
Murat Muratoğlu

Murat Muratoğlu

sozcumuratoglu@gmail.com

28/11/2022

Faiz lobisi, fobisi, hobisi

En sevdiğim tanımlamadır “faiz lobisi” dedikleri… Ne amaca hizmet ettiği belli olmayan, sadece düşman yaratmak için oluşturulan sözcük öbeği…

Sadece Türkçe'nin sahip olduğu endemik bu lobi türü ilk bankaları nitelendirmek için kullanılmıştı. Neden? Bankalar para alır, para satar ya… Madem para onlarda, daha fazla kazanmak için bankalar yükseltiyordu faizleri…

★★★

Oysa bankaların faiz düştükçe para kazandığını bilmeyen andaval ekonomistler söz konusuydu…

Nitekim iktidarın ideolojileri gereği faiz fobisi vardı. Tabii olarak bankalara yaradı. Nitekim faizler düşürüldükçe son bir yıl içerisinde banka kârları dörde, beşe, hatta altıya katladı.

Daha da fenası Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku 7 trilyon lirayı aştı. Ekim sonu itibarıyla iç borç ana para tutarı 1.8 trilyon liraya, faiz 2.6 trilyon liraya çıktı. Ne oldu faiz karşıtlığı? Toplam borç stoku içerisinde döviz borçlarının payı yüzde 65'i aştı. Kur ve enflasyon arttıkça katlanan borç tutarı…

Kur Korumalı Mevduat deyiver, enflasyona endeksli tahvil çıkar… Nedir bunlar? Hobi! Faiz demeyince caiz sanıyorlar.

Kulak memesi kıvamında ekonomi

Şöyle bir piyasa özeti geçelim. Arifi tarif edelim.

Merkez Bankası sarayın emri doğrultusunda politika faizlerini yüzde 9'a indirdi. Zira politika faizinin tek haneye inmiş olmasının piyasa faizlerine, bankaların mevduat ve kredi faizlerine bir yansıması gerçekleşmedi.

★★★

Yönetimin derdi vitrin düzenlemesi olduğundan bu tabloyu görmezden gelmeyi tercih etti. Hazine ve Maliye Bakanı Nebati “piyasa faizlerinin de tek haneye inmesini beklediklerini” söyledi.

Kimse iplemedi. Bankalar, enflasyon karşısında yüzde 70'ten fazla negatif faizle TL mevduatı tutamadıkları için, faizi yüzde 25-30 bandına çıkardılar.

★★★

Bir yandan da döviz hesaplarının TL'ye geçişini sağlayamayan bankalara tehdit ve yaptırımlar getiren Merkez Bankası'nın yanı sıra BDDK da bankaları döviz varlığını TL'ye dönüştürmeyen şirketlere ‘kredi yasağı' uygulamaya zorluyor.

Merkez Bankası ve BDDK'nın koşullarını yerine getiremeyen bankalar, kaynaklarını düşük faizli hazine kâğıtlarına yatırmaya, portföylerinde bu kâğıtları tutmaya mecbur ediliyor.

★★★

Sözde serbest piyasa, serbest kambiyo rejimi uygulamasıyla kontrollü, baskıcı, tehditkâr ve yaptırımcı bir para-finans piyasası yaratıldı. Tabii ki büyük hasarlar veriyor ekonomiye… Ancak öncesinde aralık ayı itibarıyla baz etkisi sayesinde enflasyonda yaşanacak rakamsal gerileme, “Faiz inince enflasyon düşecek dedik, dediğimiz çıktı” diye kutlanacak. Sen birkaç ay sonrasına bak. En baba korku filmine taş çıkartacak.

Raflar ve zamlar!

“İngiltere, Fransa, Almanya ve hatta Amerika'da raflar bomboş… Bizde öyle bir durum söz konusu değil!” yalanını kimler söylemişti hatırlamıyorum ama şöyle anlatmaya çalışayım o arkadaşlara…

Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü'nün son açıkladığı Kasım 2022 rakamlarıyla dünya gıda fiyatlarında yıllık artış yüzde 2 oldu.

★★★

Oysa raflara koyulamayacak kadar az bulunsaydı bu durum direkt fiyatlara yansırdı. Arz-talep meselesi… Anlatmama gerek var mı?

İşin enteresan tarafı bolluk içindeki Türkiye'de aynı dönemde hem de İstatistik Kurumu'nun makyajlı rakamlarıyla yüzde 99 olan gıda enflasyonuyla dünyadaki ilk beş ülke arasında dördüncülüğe yükseldi…

★★★

Rakiplerimiz Zimbabwe yüzde 321, Lübnan yüzde 208, Venezuela yüzde 158 ve Arjantin yüzde 87 ile bizimle… Anadolu irfanı, kadim Türk halkı… Ne versen yiyor ne söylesen inanıyor. Yalan, yanlış maşallah susuz gidiyor. Berat Albayrak'ı anlattığı gibi, “Ay'a kadar 4 şeritli yol yapacağım derse, vallahi inanırız” sözü bize bizi anlatıyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları