Top
Mesut Parlak

Mesut Parlak

mesutparlak@sozcum.com

17/01/2019

Emir mi, hukuk mu?

Değerli Okurlar, TBMM Başkanı Sayın Yıldırım 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Mecliste parlamento muhabirleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Sayın Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için neden istifa etmediği ile ilgili soruya “Ben çıktığım yoldan geri dönmem” diye yanıt verdi. Ve ekledi; “Anayasanın 94. maddesi tamamen yasama faaliyetleriyle ilgilidir. Biz seçimi konuşuyoruz. Yasama faaliyetleri, aslında Başkanlık Divanının oluşumuyla ilgilidir. Onun son cümlesi, ‘Meclis Başkanı ve vekilleri, mensup olduğu siyasi partinin faaliyetlerine katılamaz’ diye bir hüküm ihtiva ediyor. Konumuz yasama olmadığına, seçim olduğuna göre, acaba bu konuda başka hangi düzenleyici mevzuat var, buna bakmak gerekiyor. Bunlardan biri Siyasi Partiler Kanunu, diğeri Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen kütükleri Hakkında Kanun, diğeri de Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve ihtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun. Bu üç mevzuata gitmek gerekiyor. Mahalli İdareler Seçimi Kanununa gittiğimiz zaman, orada istifa etmemesi gerekenler anlatılıyor. ‘Milletvekilleri, Meclis üyeleri… istifa etmelerine gerek yok’ diyor. Burada Meclis Başkanı geçmiyor ama milletvekili geçiyor. Meclis Başkanı olmak için milletvekili olmak gerekiyor. Dolaylı olarak Meclis Başkanı’nı da istifa etmeyecekler arasında sayıyor.”

Değerli Okurlar, yukarıda okuduklarınızdan nasıl bir çıkarımda bulundunuz bilemem. Bana sorarsanız bende istifa etmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Sayın Yıldırım'ın kendine dair hiçbir siyasi faaliyette bulunmadığını belirtmesiyle aklım karıştı. Peki Sayın Yıldırım, size sormak isterim, eğer ortada bir hukuksuzluk varsa YSK'ya gidilir orada karar verilir diyorsunuz, YSK hangi işlere bakıyor? Benim bildiğim, seçim işleriyle ilgilidir. Seçim de siyasi bir olaydır. Yani anlayacağınız siz şu an da siyasetin içindesiniz, bir siyasisiniz. Meclis başkanlığının hiçbir yetkisi yok, bütçesi yok, harcayacağı parası yok, icracı makam da değil. “İTİBARİ” diyorsunuz. Allah herkese böyle itibari bir makam nasip etsin.

Sayın Yıldırım, siz bu ülkede çok az insana nasip olacak önemli görevlerde bulundunuz. Büyükşehir Belediyesi'nden başlayarak, milletvekili, bakan, başbakan ve TBMM Başkanlığı'na kadar geldiniz. Buralara kadar gelirken de güzel hizmetleriniz oldu. Elinize, yüreğinize sağlık. Bir yurttaş ve komşu vilayetten hemşehriniz olarak gönlümden geçerek diyorum ki, TBMM Başkanlığı gibi bir makamdan İstanbul Büyükşehir Başkanlığı'na aday olmamalıydınız. Hepimizin bildiği üzere TBMM Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı'ndan sonraki en yüksek makamdır. Sakın buradan Büyükşehir Adaylığı değersizdir dediğim anlaşılmasın. Bunu söylemek haddim değildir. Ama hani bir söz vardır ya, arabadan inip bisiklete binmek!..

Sayın Hemşehrim, hukukçuların da ifade ettiği gibi 94. Madde sizin istifanızı gerektiriyor. Sizin de istifa etmeniz gerektiği inancını taşıdığınızdan hiç kuşkum yok. Farz edin ki yasa maddesi bunu gerektirmiyor ama siz yine de, gelecek kuşaklara örnek olması açısından, TBMM Başkanlığı'ndan istifa edin. Gelecekte hem tarih hem de torunlarınız, dedelerinin örnek davranışlarıyla gurur duysunlar.

Bazı TV kanalları ve sosyal medyada yoğun biçimde bir takım iddialar ortaya atılıyor. Mesela, Sayın Yıldırım, seçimi kaybederse seçim yasal yollardan iptal edilecekmiş?! Bu söylentinin gerçek olmadığı devleti yönetenler tarafından mutlaka yalanlanmalıdır. Yalanlanmadığı sürece kamuoyunun kafasında bu tür bir kuşku oluşacaktır. Bu da toplum için hiç hoş olmayan bir durum olarak ortaya çıkacaktır.

SON SÖZ: BANA GÜÇ VEREN, DOĞRU OLANI YAPTIĞIMI BİLMEKTİR. DESMOND TUTU

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp