Değerli Okurlar, durumlar malum, insanlar gergin ama siyasiler çıldırmış gibi…
Kullandıkları terminoloji, pandemi dolayısıyla ilk kurtarılacak olan biz 65 yaş üstünün bile bu yaşa kadar duymadığı türden. Biz toplum olarak böyle değildik. Ne oldu bize? Yapmayın etmeyin ayrıştırmayın. Yakışmıyor efendiler!

Geçmişte, siyasilerin konuşma üslupları ve birbirlerine olan saygılarını hatırladıkça vay vay vay demekten kendimi alamıyorum. Bırakın nezaketi, her türlü eleştiriye ve karikatüre bile gülüp geçerlerdi. Ne güzel günlermiş, değerini şimdi anlıyorum. Hepsine rahmet diliyor, zarafetleri karşısında saygı ile eğiliyorum.

Bugün ne mi oluyor derseniz!… Gazetemiz Sözcü Yazarı Sayın Yılmaz Özdil, bir siyasi için “onunla yola bile çıkmam” dediği için  5 ay ceza alıyor. Şaka gibi… Yandaş aklından geçeni tartmadan söylüyor, muhalif olan cık dese, ceza!

Bildiğiniz gibi Amerika seçimlerini büyük bir oy farkıyla Biden kazandı. Trump şöyleydi böyleydi deyip çırpınsa da seçimi kaybetti. Şoku atlatabilirse, kabullenme aşamasına gelir umarım.

Uluslararası diplomasi gereği, seçimi  kazanan ülke yöneticileri, hem diğer ülkelerin cumhurbaşkanları hem de siyasi partilerin genel başkanları tarafından kutlanır. Ana muhalet partisi lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Biden'i zarif bir biçimde kutladı. Ama gelin görün ki daha mektubunun mürekkebi kurumadan, Sayın Bahçeli açtı ağzını yumdu gözünü.

“Kaldı ki, biz ne Biden şakşakçısıyız ne Trump sevdalısıyız, ne filin hortumundan tutuyoruz ne de eşeğe binmek için sıra bekliyoruz, hamdolsun Türk oğlu Türk olarak cihanı kavrıyoruz. Dünya üzerinde kaç muhalefet partisi başkanı alelacele Biden'i tebrik etmiştir? Kılıçdaroğlu, meşruiyetini yabancı başkentlerde arayan, alın beni kullanın  mesajı veren kökünden kopmuş, kimliğini kaybetmiş bir siyasetçidir” diyerek pek de nezaket kurallarına uymayan, hatta son derece çirkin ve haksız bir şekilde eleştirdi.

Evet değerli okurlar, şimdi sorarım size, bir parti genel başkanına bu üslup ve bu söylemler yakışıyor mu? Nitekim Sayın Kılıçdaroğlu'nun kutlama mesajının hemen akabinde, Sayın Cumhurbaşkanı da bir tebrik mesajı göndererek, gereken diplomatik teamülü yerine getirdi. Çokmerak ediyorum, Sayın Bahçeli aynı sözleri ittifak ortağı Tayyip Bey için de sarf edecek mi? Onun için de “alın beni kullanın deyip meşruiyetini yabancı başkentlerde arıyor” diyebilecek mi?

Biz geldik gidiyoruz ama yeni kuşaklar bu sözleri dinleyerek yetişiyorlar. Maalesef yanlışı, doğru zannediyorlar…

Değerli Okurlar; Siyasilerin toplum içinde çok önemli yerleri vardır. Çünkü;
-Siyasetçi örnek bir insan olmalıdır.
-İnsan sevgisi ile dolu olmalıdır.
-Sözü senet olmalıdır.
-Güven aşılamalıdır.
-Bugün söylediğini yarın unutup başka şeyler söylememelidir.

Eğer bunlara özen göstermezlerse geçmişte söyledikleri karşılarına çıkar ve mahcup olurlar. Geçmişte ağır hakaret ettikleri ile bugün yol arkadaşlığına çıkar, bir de üstüne savunma durumuna geçerlerse, “silinemeyen hafıza” sosyal medyada her şey ortaya dökülür. Eğer derseniz ki, geçmiş geride kaldı, o zaman diyecek pek de bir şeyimiz olamaz. Ama inanın bana, kalmıyor.

Korkarım, yakında İzmir depremini de Kılıçdaroğlu çıkardı diyecekler. Valla  şaşırmam.

SON SÖZ: BİR DAKİKA DİK DURMAK, SÜREKLİ EĞİLMEYE ALIŞANLAR İÇİN ÇOK ZORDUR.
 Mehmet Ali Yula