Top
25/10/2012

Bayram yok tatil çok!

 

Sevgili okuyucularım, bugün
bayram… Ancak çok daha önemlisi, artık tatildeyiz. Kurban bayramı, şeker bayramı falan artık hikaye oldu.
Toplumu ilgilendiren, sadece onların getirdiği tatiller.
Biri dört, öbürü üç gün.
Takvimler bir yıl öncesinden açılıyor, “Acaba gelecek yıl kaç gün bayram tatili var” sorusuna yanıt aranıyor.
Bayramlar cumartesi ve pazar
günlerine denk gelirse kötü! O zaman ikişer gün cepten yemiş oluyoruz!
Ben, bilmeyenler için müjdeyi
şimdiden vereyim:
2013 yılında öylesine görkemli bir kurban bayramı tatili var ki, Allah diye bağırtır insanı!
Bayram 15 Ekim Salı günü
başlıyor. Pazartesi de arefe olduğu için yarım gün tatil. Bakanlar
Kurulu kararıyla o yarım gün de tatile eklenecek ve böylece
herkes tam dokuz gün tatil yapmış olacak.
Önümüzdeki yılın şeker bayramı
derseniz, kurban bayramı kadar olmasa bile o da idare eder!
8 Ağustos 2013 Perşembe günü başlıyor, cumayı da içine alıp
memlekete dört günlük bir tatil
armağan ediyor! Tam da yazın
göbeğinde iyi bir fırsat.

* * * *

Bundan önceki kurban bayramları
öncesinde her sefer yazılar yazardım:
“Kurban paranızı Mehmetçik Vakfı'na verin, onlar kestirsin… Kurban Derinizi karanlık tiplere, şeriatçı örgütlere kaptırmayın, Türk Hava Kurumu'na verin, onlar para kazansın…”
Açık söylüyorum ve itiraf ediyorum, bu yıl böyle bir çağrıda bulunmak
içimden gelmedi…
Çünkü bütün kurumlar,
Genelkurmay, Türk Hava Kurumu ve Kızılay buna dahil, artık AKP'nin elinde.
Bütün kurumlar devşirildi, ele geçirildi.
Kurban olayında büyük ticaret ve büyük kazanç var.
Üstelik bir sürü
şeriatçı örgüt bu işin peşinde.
Sadece Türkiye'deki kurbanlıklara değil, yurtdışına da el atmış durumdalar.
Pek çok Afrika ve Asya ülkesi için kurban parası topluyorlar, oralarda
kestireceklerini iddia ediyorlar. Bunları araştıran yok, soruşturan yok.
Bu vurgundan elde edilen paraların nereye gittiğini, hangi amaçla
harcandığını hiç kimse bilmiyor. Devlet bu işin üzerine gidemiyor çünkü
yandaşlarını zor durumda bırakmak
istemiyor.
Bayramın bu ilk gününde, kurbanlık hayvanlara yapılan insanlık dışı
işkencelerin utandırıcı ortamında
sizlere “İyi bayramlar, bayramınız kutlu olsun” diyemediğim için
üzgünüm.
İyi tatiller demekle yetiniyorum!

* * * * *
Gelecek yılın takviminden söz
etmişken, bir de AKP'nin
cingözlüğüne değinmek gerekiyor.
AKP, Meclis'e yeni bir anayasa
değişikliği getirdi. Yerel seçimler öne
alınacak ve gelecek yıl 27 Ekim
günü yapılacak. Meclis'te yapılan
oylamada sadece 360 adet evet
çıkınca iş zora girdi. Çünkü anayasa
değişikliğinin referandum yapılmadan yürürlüğe girmesi için 367 oy
gerekiyordu. 360 oy demek, bu konuda önümüzdeki aralık ayında referandum yapılması demekti.
Ancak, önüne her geleni imzalayan otomatik imza makinesi Bay
Abdullah Gül, bu kez bunu geri
çevirdi ve hükümetine bir kez daha
yardımcı oldu!
Şimdi bu tasarı yeniden görüşülecek ve 367 oy aranacak.
Bunları esas yazma nedenim ise başka.
AKP, yerel seçim için neden 2013 yılının 27 Ekim tarihini seçti? Amaç belli! Önümüzdeki yıl Cumhuriyet Bayramı kutlamaları seçimin ve seçim tartışmalarının gölgesinde bırakılıp bir kez daha gargaraya getirilecek.
Yılın 52 haftasında yer alan
52 Pazar günü arasında bula
bula 27 Ekim gününü boşuna
piyasaya sürmediler!
Cingözlüğe dikkat ediniz!

Şiir

Efendim, bu tatil ortamında bir de şiir günümüz olsun!
Bir vatandaşımız oturup güzel
bir şiir yazmış, altına da Aşık Kul Hakkı diye imzasını atmış.
Nerede ve nasıl yazmış, kimin için yazmış, hiç belli değil
Ben okuyup beğendim…
Sizlere de iletmek istedim.
Hemen belirteyim, Zat-ı Şahane, Osmanlı padişahları için
kullanılan deyimdir.
İşte bir vatandaşımızın
gönderdiği o şiir:

Zat-ı Şahane'ye

uydum hastalanmışsın, çok büyük geçmiş olsun
Hırsınla hırpalanan bedenin şifa bulsun
Temenni ederim ki ameliyatta doktor
Kalan vicdanını da kesip atmamış olsun

* * * * *

Millet seni bekledi Sultan Fatih'ten beri
Padişahım, sayende tarihe döndük geri
Suriye'yi fethettin, titrettin İsrail'i
Umarım Amerika bundan ders almış olsun

* * * * *

Devrinde ne konuşan, ne kitap yazan kaldı
Hırsızın uğursuzun dosyaları aklandı
Hainler Silivri'ye, Hasdal'a postalandı
Korkarım zulmedecek kimse kalmamış olsun

* * * * *

Bin değil yüzbin Mele az gelir memlekete
Kurulmalı tez elden her köye bir medrese
Örtülü ödenekten yesinler kese kese
Her cemaat payını hakça bölüşmüş olsun

* * * * *

Sayende sindi terör, sıfır sorun netleşti
Hem Sarkozy hem Merkel karşında cüceleşti
İran demokrat oldu, Mısır tam laikleşti
Dilerim ki ümmetin dehanı sezmiş olsun

* * * * *

Özel Mahkemelerin el atıyor her işe
Okunuyor karşıtın beynindeki her düşünce
Muhalefet yönünden ters bir rüzgar esince
Sabaha karşı evleri polis basmamış olsun

* * * * *

Beşikteki bebeler Arapça “Hu” çekecek
Öğrenciler Umre'de ahlakı öğrenecek
Hırsızlık yolsuzluk arşa yükselirken
Yeter ki cemaat karşı çıkmamış olsun

* * * * *

Dokunan yanıyormuş, bırak ben de yanayım
Saflar ayrışıyorsa ben Atatürk'ten yanayım
Takiyye yapmadım ki kimseden utanayım
Benim yerime seninkiler utanacak olsun

* * * * *

Ulusal benliğimi silsen de perde perde
Coşku duymasan da kutlu Milli günlerde
Şanla şerefle dolu yaşayan devrimlerde
Yeter ki yüreğimde tutuşan ateş sönmemiş olsun

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp