Top
25/03/2020

“Milli (!)” eğitimde rezalet

Sevgili okurlarım, bütün dünyanın başına bela olan ve adına korona denilen virüs nedeniyle ülkemizde de bir sürü kural değiştirildi.

Bu kapsamda okullar da tatil edildi.

Şimdi milyonlarca öğrenci, adına uzaktan eğitim denilen bir sistemle, eğitimi evlerinde almaya çalışıyor.

Programlar sözüm ona “Milli” olan eğitim bakanlığı tarafından hazırlandı…

Ve dakka bir gol bir anlayışıyla, büyük bir rezalet anında sergilenmeye başlandı.

★★★

Milyonlarca öğrenciye, sanki başka bir konu yokmuş gibi daha ilk günden idam olayı kakalanmak istendi.

Adnan Menderes'in idamını konu alan animasyonlar…

Konu güncel değildi.

Tartışılmakta olan bir konu da değildi.

Kimsenin aklında böyle bir şey yoktu.

Ekrana rahmetli Menderes'le birlikte idam sehpası getirildi.

Boynuna ip dolandı…

Ve nasıl idam edildiği gösterildi.

Ayrıca programların arasında birileri tarafından ilahiler okundu.

Küçük çocukların üzerinden tezgahlanmaya çalışılan bu çirkin oyun korkunç bir rezalettir.

★★★

Bu rezaleti kim, kimler tezgahladı?

O programların çekimini Bakanlıkta kimler yaptı veya yaptırdı?

Bunu sadece Bakan Bey biliyor.  

Kendisi de yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“Bu yoğun süreçte üzülerek ifade ediyorum ki, görev dağılımında kendilerine güvenerek denetleme ihtiyacı duymadığım bir ekibin hazırladığı ve gözden kaçırdığımız görüntüleri ben de onaylamıyorum ve çocuklara uygun olmadığını düşünüyorum. Bu konuda sizlerin de anlayışınızı rica ediyorum…”

★★★

Bakan Bey yapılan “Hatayı” anladığını vurguluyor.

Bu bile olumlu bir gelişmedir ama sorunu çözmez.

Sözünü ettiği ekip kimlerden oluşmaktadır?

Bakanlık içinden mi?..

Yoksa Bakanlık dışından birilerine para karşılığı mı sipariş edilmiştir?

Eğer bunlar Bakan Bey'in izni dışında yapılıp piyasaya sürülmüşse, ortaya çıkan sonuç şudur:

Bakan Bey teşkilatına hakim değildir.

Yok eğer onun izniyle yapılmışsa, son derece sakat bir iştir.

Bunun hesabı mutlaka sorulmalı ve sorumluların isimleri açıklanmalıdır.

Ancak kim ne derse desin, bu rezaletin bir numaralı sorumlusu Bakan Bey'dir ve hesabı bire bir vermekle yükümlüdür.

Sevgili okurlarım, bütün dünya gibi bizim de başımıza bela olan salgının durumunu medyadan izliyoruz.

Ancak bizim yandaş televizyonlar, internet haber siteleri ve gazeteler ipin ucunu yine kaçırdılar.

Manşetler atılıyor:

“Müjde… Kimse işsiz kalmayacak!”

“Kredi borçları erteleniyor…”

“Kadro, hızlı kit ve yerli cihaz müjdesi.”

“Korona Çin'de ortaya çıkmadan tedbir aldık. Devlet virüse hazırlıklıydı.”

“Türkiye'ye nefes aldıracak hamle.”

“Kadro ve ilaç müjdesi.”

“Ekonomiye tam destek.”

★★★

Böylesine pembe haberler, manşetler ve palavralar yandaş medyada yer alırken, vatandaşın durumu perişan demeyeyim de, pek iyi değil!

Bütün kesimler ağlıyor.

Bu aşamada önemli olan ekonomik kriz değil, sosyal ve psikolojik krizdir.

Toplum devlete karşı güvenini yitiriyor ki, en tehlikeli olan da zaten budur.

Tamam, yapılan çağrılara uymamız gerekiyor da, adına korona denilen bela anlaşıldığı kadarıyla daha haftalar boyu sürecek.

Gerekli önlemleri almakta çok geç kaldık.

Yanı başımızda İran ve İtalya, İSPANYA özellikle mahvolurken biz seyretmekle yetindik. 

Şimdi günü kurtarmaya çalışıyoruz…

Ve fırsat bu fırsattır deyip, bu kargaşa ortamından yararlanmaya kalkışan uyanıklar, milyonlarca küçük öğrencinin karşısına Adnan Menderes'in idam sahneleriyle çıkmaktan utanmıyor.

Henüz işin en başındayız, korona falan derken bakalım daha neler göreceğiz!

★★★

Emin Çölaşan'ın notu: Farkında mısınız bilmiyorum, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye'nin en popüler insanı oldu. Önceki akşam saat 19'da canlı yayınlarda yapacağı bildirilen açıklama için neredeyse bütün Türkiye ekran başına geçti. Gerçi çok kayda değer bir şeyler söylemedi ama izlenme oranı rekorlar kırdı.

Fahrettin Bey, popülerlik ve güvenilirlik sırasında şimdiden bizim Recep Bey'e epeyce fark atmış durumda.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp