Top
23/04/2022

Seçenekler arasında!

Sevgili okurlarım, 23 Nisan kutlu olsun.

Önümüzde çok önemli iki seçim var. İkisinin de 2023 yılında yapılması gerekiyor.

Hem yeni cumhurbaşkanını seçeceğiz, hem de yeni Meclis'i…

Şimdi bütün dikkatler cumhurbaşkanı seçimine odaklanmış durumda.

Kim cumhurbaşkanı adayı olmalı sorusuna yanıt aranıyor…

Bu amaçla ittifaklar kuruldu.

Bir yanda irili ufaklı altı partiden oluşan Millet ittifakı, öbür yanda ise iktidar partilerinden oluşan Cumhur ittifakı!

★★★

Gönlümüz elbette Millet'ten yana…

Kendi adıma söylüyorum, geçmişteki Ekmeliddin İhsanoğlu, ya da günümüzdeki Abdullah Gül benzeri bir aday göstermedikleri takdirde, benim oyum, gösterilen aday kim olursa olsun Millet İttifakı'na gider.

Öbür tarafın adayı için söylenecek söz yok!

O zaten biliniyor.

★★★

Millet İttifakı'nın göstereceği aday henüz belli değil…

Bu kesimde son derece düzgün insanların ismi geçiyor.

-Kemal Kılıçdaroğlu.

Her ne kadar adayım genel başkanımız Kılıçdaroğlu'dur demiş olsa bile Ekrem İmamoğlu.

-Meral Akşener.

-Mansur Yavaş.

Bu isimlerin her biri cumhurbaşkanlığı makamını sonuna kadar dolduracak, o unvanı fazlasıyla hak etmiş olan kimselerdir.

★★★

Ancak düşündükçe insanın aklına başka bazı isimler de gelmiyor değil…

Bu memlekette nice değerli insanlarımız var.

Onların ismi bu gibi konularda nedense hiç akla getirilmez.

Örneğin Prof. Dr. Mehmet Haberal…

Bütün dünyada, özellikle uluslararası tıp camiasında büyük saygınlığı olan, siyasetle de yakın ilişkisi bulunan bir hekim… Bilim adamı.

Ergenekon davasında kumpas kurup onu haksız yere yıllarca hapis yatırdılar.

★★★

Bir Meral Akşener'i düşünüyorum…

Nitelikli ve mücadeleci bir siyasetçi.

Varsayalım Türkiye'nin ilk kadın cumhurbaşkanı olmuş…

Dünyada saygınlığımızın nasıl artacağını tahmin edebiliyorum.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş…

İki büyük ilimizin belediye başkanları…

Büyük mücadele verdiler. İstanbul ve Ankara'yı AKP'nin elinden kurtardılar.

İki dürüst adam. İş yapmayı iyi biliyorlar.

Hırsızlıkları yok, namussuzlukları yok…

★★★

Ancak ikisinin de çok büyük bir dezavantajı var.

Aday gösterildikleri takdirde bugünkü görevlerinden istifa etmek zorundalar. Sonrası ise sıkıntılı!..

Zira gerek İstanbul ve gerekse Ankara'da Belediye Meclislerinde çoğunluk AKP'nin elinde. Bu durumda yerlerine hemen bir AKP'li seçilecek ve büyük mücadele sonrasında kazanılan iki Büyükşehir Belediyesi iktidar partisine yeniden armağan edilmiş olacak.

Böyle bir gelişmeyi hiç kimse göze alamaz.

★★★

Ve Kemal Kılıçdaroğlu…

Sevmeyenleri her ne kadar çok olsa da, iktidara karşı özelikle son yıllarda partisiyle birlikte iyi mücadele veren bir siyasetçi.

Partisini canlandırdı.

Görünen köy kılavuz istemez, büyük bir sürpriz olmadığı takdirde irili ufaklı altı siyasi partiden oluşan masa onu aday gösterecek.

Gerek devlet deneyimi, gerekse özel yaşamı ve her şeyi ile aday olmayı fazlasıyla hak eder…

Bunlar benim kişisel görüşlerimdir, getirilecek eleştirileri saygıyla karşılarım.

★★★

Ancak bana öyle geliyor ki, biz çok önemli bir konuyu ıskalıyor ve her nedense üzerinde fazla durmuyoruz.

Hepimiz sadece cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandık.

Oysa 2023 yılında aynı gün milletvekili seçimi de yapılacak.

Iskaladığımız, üzerinde fazla durmadığımız konu işte budur.

Bu düzende cumhurbaşkanlığı çok önemlidir, eyvallah…

Ama milletvekili seçimi, Meclis'te çoğunluğu sağlayabilmek da en az onun kadar, hatta çok daha fazla önemlidir.

★★★

Varsayalım seçim yapıldı…

Ve araları (bundan sonra bozulmadığı takdirde) Millet İttifakı Meclis'te çoğunluğu sağladı.

Buna karşın Recep Tayyip çok az bir farkla bile olsa, halk tarafından yeniden cumhurbaşkanı seçilmeyi başardı.

Meclis çoğunluğu eğer elindeyse, sen Recep Tayyip'i frenlersin. Gücünü ve yetkilerini kısar, ister istemez geri vitese taktırıp gücünü zayıflatırsın.

Ağırlığını, etkinliğini ve “Tek adamlığını” yitirir. 

O kadar ki, Saray'da biriken kadrolarını bile tasfiye etmek zorunda kalır.

O makamda oturan kişi kim olursa olsun, ne yaparsa yapsın Meclis gücünün karşısında duramaz.

★★★

Oysa bizler, yani kamuoyu ve bütün siyasi partiler, sadece cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandık…

Ve bence biraz yanlış yapıyoruz!

Bu yanlışta ısrar ettiğimiz sürece AKP-MHP ortaklığının tuzağına düşmüş ve onların ekmeğine yağ sürmüş oluruz.

Aman dikkat edelim, küçük oy hesaplarından ve particiliğin kısır çekişmelerinden yola çıkarak bu oyuna düşmeyelim. 

Zamanı iyi kullanalım, milletvekili seçimlerini ihmal etmeyelim.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp