Sevgili okurlarım, bu pazar günü yine siyasetsiz bir yazıyla karşınızdayım.

Geçtiğimiz günlerde Eskişehir'e gittik…

Orada bana çok benzeyen biriyle tanıştım…

Bir masaya oturmuştu. Arkasındaki duvarda benim bazı kitaplarımın kapağı, önündeki masada ise bir SÖZCÜ gazetesi vardı.

O müzeye kaçıncı kez gidiyordum ama benzerim olan o arkadaşla bir resim çektirmek aklıma gelmemişti. Bu kez onu başardım!

Kimdi bu adam!

Çevredekiler “O sizin ruh ikiziniz Emin Bey” diye sesleniyordu.

Oysa masadaki levhada “Emin Çölaşan. Gazeteci-yazar” yazıyordu.

Selâm verdim ama arkadaş konuşmuyordu!

★★★

Eskişehir'e gidince balmumu heykeller müzesini gezmeden olmaz.

Ben de o müzedeki yerimi yıllar öncesinde almıştım.

Bu olağanüstü yerin kurucusu, Eskişehir'i Eskişehir yapan, daha nice müzeler, parklar, konser salonları açan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen.

İçeriye adım attığınız anda karşınıza başta Atatürk olmak üzere ülkemizin önde gelen devlet adamları, siyasetçiler, sanatçılar, bazı gazeteciler ve Kurtuluş Savaşı kahramanlarının heykelleri çıkıyor.

Bu müze Türkiye'de bir ilk. Başka bir benzeri yok…

Çünkü Büyükerşen'in de bir ikincisi ve benzeri Türkiye'de yok.

Aklımda kaldığı kadarıyla müzede 170 heykel var.

Müthiş bir olay.

★★★

Hazır gitmişken hem büyük Atatürk, hem de “Kendimle (!)” resim çektirdim.

Benzerimin omzuna elimi koyup sevgi gösterisi yaptım, tepki yok… Ayrılırken veda ettiğimde yine konuşmuyordu! Bana bakması bir yana, ruh ikizim yerinden bile kımıldamadı!..

İşte, bu fotoğrafta yanımda gördüğünüz kişi benim balmumu heykelim…

Müzenin en güzel köşesinde yerini almış, gece gündüz orada oturuyor, ziyaretçi kabul ediyor!

★★★

Eskişehir ahalisi, bu muhteşem eserleri yaratan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'e bugün olduğu gibi hep sahip çıksın. Zira onun yarattığı dev eserlere bir daha hiç kimse ulaşamaz.