Top
21/05/2020

Evde kapalı bayramlarımız!..

Sevgili okurlarım, birbiri ardına gelen iki ulusal bayramımız, takvim yaprakları (!) sayesinde güme gitti.

23 Nisan ve 19 Mayıs…

Güme gitme sırası şimdi Ramazan Bayramı'nda.

Dört gün boyunca Türkiye'nin dört bir yanında sokağa çıkma yasağı geçerli olacak.

Böyle bir uygulamaya ilk kez tanık oluyoruz.

Adına korona denilen ve A'dan Z'ye bütün insanlık aleminin başına bela olan virüs başımıza öyle işler açtı ki, sormayın gitsin!

★★★

İki ulusal bayramın kutlamalarını iptal etmek ve o günlerde bize armağan olarak (!) sokağa çıkma yasağını gönderen iktidar, getirdiği bu yasaklardan doğal olarak çok mutlu oldu.

Ne o yani, birileri çıkıp 23 Nisan'ı, 19 Mayıs'ı kutlayacaktı, olacak şey miydi!

Şimdi size bir başka örnek vereyim…

Önümüz Ramazan Bayramı…

Varsayalım şu anda iktidarda AKP değil de CHP vardı…

Ve virüs nedeniyle Ramazan Bayramı'na denk gelecek bir biçimde sokağa çıkma yasağı ilan etmeye kalkışmıştı.

İnanın bütün Türkiye'de kıyameti koparırlardı!

“Tek parti döneminin baskıcı ruhu yeniden hortluyor. Bizim dini bayramımıza bile yasak getirildi. Bu ne rezalettir…”

Sonra işin devamı gelirdi:

“Bunlar zaten geçmişte ezan okunmasını bile yasaklamış, camilerimizi ahır yapmışlardı.”

Son aşamada ise hakaretler, tehditler, küfürler gırla giderdi.

Neyse ki iktidarda AKP var…

Onlara ne hakaret eden oldu, ne de küfreden!

★★★

Sevgili okurlarım, bu virüs sürecini en rahat ve sıkıntısız atlatanın kim olduğunu sorarsanız, bir saniye bile düşünmeden Recep Bey derim.

-Yasakların başladığı andan itibaren Ankara'yı terk etti.

-Ekibiyle birlikte İstanbul'daki küçük saray yavrusu olan Huber Köşkü'ne çekildi. Çalışmalarını orada sürdürüyor.

-Kendini resmen izole etmiş durumda.

-Her toplantıya telekonferans yöntemiyle uzaktan katılıyor.

-Halkın arasına asla çıkmıyor, çıkamıyor. Böylece virüsten korunmuş oluyor.

-İşin ilginç yanı, bir yere gitmesi gerektiğinde maske takmıyor.

★★★

Maske olayı çok ilginç… Son iki gün içerisinde ekrandan izledim. Kılıçdaroğlu Anıtkabir'de, herkes maskeli ama o maskesiz.

Tarım Bakanı, İçişleri Bakanı, Gençlik Spor Bakanı çeşitli yerlerde. Çevrelerinde bulunan herkes maskeli ama onlar maskesiz.

Sen topluma çağrıda bulunup “Herkes maske takmalı” diyeceksin ama bu aleti kendin kullanmayacaksın, kötü örnek oluyor.

Yoksa maske takmamak bir “Büyüklük (!)” gösterisi mi?

Sevgili okurlarım, Milli Piyango İdaresi haftalar öncesinde bir açıklama yapmıştı.

“Biz Bize Yeteriz” kampanyasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenecek çekilişte sadece bir tek ikramiye vardı:

İki adet son model BMW otomobil.

Çekiliş 16 Mayıs günü yapılacaktı. 

Bu olayı 18 Nisan 2019 tarihli yazımda yazmış ve kuşkularımı dile getirmiştim.

Bunları kazanan iki kişinin bütün vergileri İdare tarafından ödenecekti.

Araç alım vergileri, kaskosu vesairesi dahil.

İki aracın toplam değeri vergilerle birlikte bir milyon lira idi.

★★★

Bu çekilişin tanıtım ilanlarını ne yazık ki hiçbir yerde göremedik!

Ne o, yoksa gizli çekiliş mi yapılacaktı!

16 Mayıs'ı sabırsızlıkla bekledim. Çekilişin sonuçları, yani kazanan numaralar ertesi gün medyada yoktu.

Seyyar bayilere sordum, kimsenin haberi yok! Onlara bilet verilmemiş kazanan iki numara da bildirilmemişti.

Dün internetten Milli Piyango sitesine baktım. Evet, çekiliş sessiz sedasız yapılmış ve kazandığı açıklanan iki numara sitede var.

★★★

Şimdi akla bazı sorular geliyor:

-Kaç kişi katıldı, kaç bilet sattınız kardeşim?

-Bir katılım ücreti ne kadardı?

-Kaç para hasılat elde ettiniz?

-Seyyar bayilerde niçin sattırmadınız?

-Bu çekiliş sonrasında kârda mısınız, yoksa zararda mı?

-Daha da önemlisi, hiç kimseye duyurulmayan bu çekilişte sıfır kilometre iki BMW'yi kazanan talihli arkadaşlar kimlerdir?

Dikkat ediniz, süreç en başından beri büyük bir gizlilik içerisinde yönetilmiş.

Bu yaptıklarınız o koskoca “Biz Bize Yeteriz” kampanyasına yakıştı mı yani!

Ne biçim Milli Piyango bu!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp