Sevgili okurlarım, Türkiye'deki cezaevlerinde çok ilginç olaylar yaşanıyor…

Belki şimdi diyeceksiniz ki “Yaşanır elbette kardeşim, içeride 300 bin'e yakın tutuklu ve hükümlünün olduğu her yerde böyle olaylar yaşanır!..”

Ben de öyle düşünüyorum.

Pek çok cezaevinden her gün mektuplar ve fakslar alıyorum, hepsini dikkatle okuyorum.

Günün birinde, zamanı geldiğinde, o mektupları bir gazeteci arkadaşıma verip kitap olarak yayınlanmasını sağlayacağım. İçlerinde neler var neler…

O yazılı belgelerde bir şey daha görüyorum.

Sözcü, Türkiye düzeyinde olduğu gibi, cezaevlerinde de en çok okunan gazete olmuş. Neredeyse bütün koğuşlarda Sözcü okunuyor.

Neyse, şimdi konumuza geçelim.

★★★

Bolu cezaevinden aldığım bir mektup çok ilgimi çekti. Bunu yazan Fetöcü hırsız, gaspçı falan değil, bir cinsel suçlu.

Anlattığı olay son derece ilginç…

Kendisiyle ilgili olarak mahkeme tarafından verilen kararda çok büyük bir adli hata yapıldığını iddia ediyor.

İddiası şöyle:

Cinsel organı olmadığı halde cinsel suçtan yargılanıp hapis cezası almış.

İki üç gün düşündüm, hayatımda ilk kez karşılaştığım bu olayı acaba yazmalı mı, yazmamalı mı!

En sonunda yazmaya karar verdim ama ismini gizleyerek…

★★★

İşte o mektubun özeti:

“Sayın Emin Bey kolay gelsin. Ben sizlerin yazılarınızı takip ediyorum. O yüzden sizlere yazmaya karar verdim.

Ben Bolu cezaevinde yatıyorum. Beni yanlış yargılayan ve benim kendimi savunma hakkımı elimden alan bir hakimin veya mahkeme heyetinin kurbanıyım.

Ne kadar dilekçeler yazdıysam hep ret veya değişik kararlarla geri dönüyorlar.”

İşin ilginç boyutu bu cümleden sonra ortaya çıkıyor:

“Ben cinsel suçtan 13 yıl 4 ay ceza aldım. Artı 9 yıl alıkoyma, cebir ve tehditten aldım, etti 22 yıl 4 ay…

4 yıl 6 aydır yatıyorum.

Gerçek şu ki bende cinsel organ yok.

Bana inanmıyorlar.

Beni hastaneye sevk etmiyorlar çünkü mahkemenin yanlışı ortaya çıkacak diye korkuyorlar.

Bomboş (boş yere) ceza yatıyorum.

Siz de benim gibi yanlış bir ceza aldınız. (Benim notum: Aman abicim, ceza yanlıştı ama bizimki cinsel suç değil, Fetö metö vaziyetleri!)

Benim dosyam gerçekten Türkiye'de adaletin olmadığını ortaya çıkaracaktır… Dosyayı adresinize göndereceğim…”

Bu mektubu alınca durumu hukukçulara sordum. Şöyle dediler:

“Cinsel suçtan hüküm giymesi için ille de cinsel organı olması gerekmeyebilir. Başka yöntemlerle cinsel suç işlemiş olması da mümkündür. Ancak dosyayı ve hastane raporları olup olmadığını görmeden bu konuda sağlıklı bir yargıya varmak mümkün olmaz.”

Son derece çetrefil, karmaşık bir konu…

Belki Adalet Bakanlığı, konuyla ilgili savcılar ve hakimler şahsın dilekçelerini dikkate alıp bir adım atar…

Ve cinsel suçtan hüküm giyen, ancak cinsel organı olmadığını iddia eden bu vatandaşın dosyasına yeniden bakar ve ona göre karar verirler.

Her gün özellikle cezaevlerinden ilginç mektuplar gelir ama böylesine hiç tanık olmamıştım!

O yüzden yazdım!