Top
16/10/2019

Yalnızlığın tam da göbeğinde

Sevgili okurlarım, bir işe girişirken genelde birilerinden yardım beklenir. Örneğin yumruk yumruğa kavga eden adam ne kadar güçlü olursa olsun, arkadaşlarının desteğini ister.

İhale alacak iş adamı yukarı kademelerden torpil bekler.

Takımın santrforu gol atabilmek için arkadaşlarının kendisine güzel paslar vermesini umar.

Yalnızlık Allah'a mahsustur.

Yalnız bırakılan ister şahıs, ister ülke olsun, mutsuzdur, amacına ulaşma olasılığı zayıftır.

★★★

Bir Suriye harekâtına giriştik.

Bunu başlatanların şu basit hesabı önceden yapıp yapmadıklarını bilemiyoruz:

“Yanımızda kimler yer alır, karşımıza hangi ülkeler çıkar? Bu işin etkileri acaba ne olur”

Bu hesabı yapmadılarsa yazık…

Yaptılarsa ne yazık ki sonuç iyi değil.

★★★

Şu işe bakın siz…

Çok ciddi bir operasyona girişiyorsunuz. Bunun şakaya gelir tarafı yoktur.

Yanınıza birilerinin desteğini önceden almış olmanız gerekir.

Aksi takdirde, bu işe tek başınıza girerseniz sizi zor durumda bırakabilirler.

Şimdi şu tabloya bir bakalım ve soralım:

“Suriye olayında yanımızda kimler var?”

Sorumuzu biraz daha açalım:

“Terör örgütlerine karşı düzenlediğimiz bu operasyonda hangi ülkeler ve hangi uluslararası kuruluşlar Türkiye'ye destek veriyor?”

Sonuç ne yazık ki olumsuz!

★★★

Desteğini aldığımız sadece ne idüğü belirsiz bir güruh var, bizimkiler onun adına Suriye Milli Ordusu diyor.

Uzun saçlı, uzun sakallı, hırpani kılıklı bir başıbozuklar topluluğu ama ellerinde silah var. Son operasyonda Suriye topraklarına Türkiye'den ilk sevk edilen onlar oldu.

Dün de yazmıştım, bu adamlar kimdir, neyin nesidir, bunları kim beslemekte, maaşlarını kim ödemektedir…

Bu sorulara ne yazık ki yanıt verilemiyor.

Bize, Türkiye Cumhuriyeti ordusuna destek veren işte bunlar!..

Bunlardan bazıları çatışmada öldürüldü ve devletimiz tarafından “Şehit” ilan edildi.   

Gerçek şehitlerimiz olan Mehmetçik'le aynı mertebeye yükseltildi!

★★★

Olaya dünya çapında bakarsak, bu harekâtta yanımızda bu başıbozuklar topluluğu dışında kimler var?

Azerbaycan, Pakistan ve Katar varmış!

Nasıl destek vermişler?

Bizimkilerle yaptıkları telefon görüşmelerinde “Gönlümüz sizden yana” demişler!

Böylece âdet yerini bulmuş!

Peki bütün dünyanın gözleri önünde bunlar tarafından yapılan ciddi devlet açıklamaları var mı?

Yok!

★★★

Karşımızda kimler var? Hangi ülkeler, hangi uluslararası kuruluşlar?

Bunları tek tek saymaya neredeyse sayfalar yetmez.

ABD, Rusya, İran en başta yer alıyor.

Sonra Arap Birliği geliyor. Aklınıza gelen bütün Arap ülkeleri.

Yıllarca övgüler düzdüğümüz, yanında yer aldığımız Filistin bunlardan biri.

Hançeri arkamızdan vurdu.

Vursa ne olur, vurmasa ne olur, o ayrı bir konu.

★★★

Gelelim Batı dünyasına ve bazı büyük ülkelere…

Her biri ayrı ayrı ve sert açıklamalar yapıp Türkiye'nin bu operasyonunu kınama yarışına girdiler.

Bu kervana en son olarak Çin katıldı.

Şimdi ötekilere bakalım:

Kanada, Avustralya, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, bütün AB ülkeleri… Say sayabildiğin kadar!

AB karşı çıktı, Birleşmiş Milletler karşı çıktı.

★★★

Bunlar ciddi işlerdir…

Birilerinin “Siz istediğinizi söyleyin, biz bildiğimizi yaparız” demesi yakın gelecekte başımıza çok işler açar.

Diplomasi, dış politika uzmanı falan değilim ama bu olanlar başımızı çok ağrıtır. Bunun için ille de uzman olmak gerekmez. Vatandaş mantığı yeterlidir.

Sağa sola sert çıkıp bütün dünyaya posta koymalar, iktidara iç politikada oy avcılığı çabaları kısa vadede bazı göstermelik kazançlar sağlayabilir ama uzun vadede çok, hem de çok zararlı çıkarız.

O zaman bizi kurtarmaya ne Azerbaycan'ın, ne de Katar ve Pakistan'ın gücü yeter!

“Yalnız kalmışlığın” faturası ağır olur.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp