Sayın Putin ve Sayın Zelenski, değerli meslektaşlarım!..
Nasılsınız, iyi olmanızı dilerim de, sizin gibi iki öz kardeş ülke arasında çıkan şu savaş artık mide bulandırmaya başladı.
Sayın Putin hemen ifade edeyim, sen kalıbının adamı değilmişsin.
Rusya deyince bizim aklımıza ordusu ve her şeyi ile dev gibi bir ülke gelirdi.
Ama başaramadın ve anladığım kadarıyla epeyce bir miktar çuvallıyorsun.
Bunu örtbas etmek için nükleer silah tehditlerine falan başvuruyorsun ama yetmiyor.
Yine anladığım kadarıyla Zelenski iyi direniyor.
Fakat arada masum siviller can veriyor ki bu çok fena.
★★★
Sayın meslektaşlarım, size bu açık mektubu niçin yazdığıma gelince…
Bizim iki adet dev nakliye uçağımız bildiğiniz gibi Kiev havalimanında ‘esir' vaziyette bekliyor.
Bu konuyu burada defalarca yazdım ve Türk yetkililere sordum.
İki adet dev nakliye uçağı…
Tank ve top dahil, bütün malzemeleri içine alıp taşıyabilen büyük uçaklar.
Bir savaş çıktığı takdirde paraşütçülerimiz düşman ülke arazisine o uçaklardan atlayış yapacak (!) idi.
★★★
Siz iki ülke olarak savaşı geçtiğimiz şubat ayında başlatmıştınız.
Dünya liderimiz Recep Bey o gün acele emir verdi ve iki uçağımız Ukrayna'da bulunan Türk vatandaşlarını alıp getirmek için Eskişehir'den havalanıp Kiev'e indi.
İniş o iniş!
Bizim havacılar o uçaklara güzel bir isim koymuştu…
Dev yapılı dünya şampiyonu güreşçimizin adı olan ‘Koca Yusuf.'
★★★
İşte ne olduysa o son kalkıştan sonra oldu.
Bizim Koca Yusuf'lar tam 9 aydan bu yana Kiev havalimanında çürümeye terk edilmiş durumda bekliyor.
Kalksınlar desek kalkamıyor.
Uçsunlar desek uçamıyor.
Neden, niçin bilinmiyor.
Yani ortada çok acayip bir durum var!
★★★
Oysa bu uçaklar bizim için çok değerli sayın Putin ve Zelenski…
Onların her biri için milyonlarca dolar para ödemiştik.
Varsayalım sizin güzel hatırınız için uçaklarımızı gözden çıkardık…
İyi ama elimizde dişimizden tırnağımızdan artırdığımız paralarla satın aldığımız o uçaklardan onlarcası yok ki!
★★★
Değerli dostlarım Putin ve Zelenski…
Belki merak edip sorarsınız… “Ulan bu herif acaba kafayı mı üşütmüş, bize niye mektup yazıyor, gitsin kendi makamlarına anlatsın derdini” diyebilirsiniz.
Ancak bizimkilere çok sordum:
“Ne oldu bizim bu uçaklara, ne oldu? Bunları diplomatik yollarla veya başka yöntemlerle kurtarıp Türkiye'ye getirmeniz mümkün olacak mı, yoksa uçaklarımız orada çürümeye mi terk edildi?”
Ne acıdır, bizimkilerden hiç ses gelmiyor.
★★★
Bu durumda size bu açık mektubu yazmaya karar verdim…
Her ikiniz de bizim anlı şanlı dünya liderimizin dostusunuz!
Bizim sözümüz buralarda geçmez ama sizinki onlara geçer.
Yani lütfen, ortaklaşa bir çözüm bulun bu konuda…
Bizimkiler Türkiye olarak savaşta sizin ülkelerinize her türlü kolaylığı sağlıyor ama anladığım kadarıyla bu bile ikinize de yetmiyor.
★★★
Bu mektupla sizi rahatsız ettiysem ikinizden de özür dilerim!
Ama dedim ya, son çare olarak size yazmak zorunda kaldım…
Bizim buralarda soruyoruz bu uçakların ne durumda olduğunu, kurtarılmasının mümkün olup olmadığını falan ama hiçbir resmi makamdan tık yok!
İnsaf baba yaa, 9 aydan bu yana bizim milli servetimiz şu veya bu nedenle Kiev havalimanında çürümeye terk edilmiş durumda.
Havalimanı sağlam ve çalışıyor ama olan bizim Koca Yusuf'lara oluyor.
Bu nasıl bir aymazlıktır?
Bizimkileri çoktan koyduk bir kenara, unuttuk onları. Bari ikinizden biri çare bulsun sevgili dostlarım!
Değerli meslektaşlarım Putin ve Zelenski, her ikinize de saygılar sunuyor, savaşınızda başarılar diliyorum!
