Top
12/05/2022

“Dünya liderimiz” bu hesabı ikisine de soracaktır!..

Sevgili okurlarım biz kafayı takmışız bazı önemsiz konulara, kendisinin de söylediği gibi şükretmeyi bilmiyoruz. Geçmişte bilirdik ama şimdi unuttuk.

Hepimiz büyük beklentilere kapıldık, tanrıdan çok şeyler bekliyoruz ama bir türlü olmuyor.

Bu konuda bir tek tesellimiz var, o da karınca kararınca bir dünya liderine sahip olmamız.

Kolay iş değildir yani…

Bütün dünyaya yön veren, vurdu mu ses getiren, yedi cihanı ve beş kıtayı karşısında esas duruşta bekleten bir dünya lideri!

En büyük tesellimiz budur.

Çok şükürler olsun, çok şükürler olsun, amin.

★★★

Ancak arada küçük bazı aksaklıklar olmuyor değil…

Örneğin Ukrayna'nın Kiev havalimanında iki uçağımız savaş çıktığından bu yana ‘esir alınmış' durumda.

Bunlar iki dev uçak.

O kadar ki, bizim Hava Kuvvetleri Komutanlığı bile bunlara dünya şampiyonumuz pehlivan “Koca Yusuf” adını takmıştı.

İki adet pırıl pırıl dev nakliye uçağı…

Her biri bir seferde yüzlerce kişi taşıyor, yüzlerce ton malzeme alıyor. Tanklar, toplar, kamyonlar…

Bunlar ayrıca düşman bölgelerine atlayacak olan paraşüt birliklerini de taşıyor.

Elimizde kaç adet Koca Yusuf olduğunu bilmiyorum ama çok fazla olmadığı kesin.

★★★

Ancak gelin görün ki bizim iki Koca Yusuf aylardan beri Kiev havalimanında yatıyor.

Uçaklarımız orada adeta çürümeye terk edilmiş durumda.

Kiev havalimanı kapatılmış değil. Pistleri açık.

Uçuşlar vızır vızır yapılıyor.

O kadar ki Ukrayna'yı ziyaret eden bütün yabancı devlet adamları geliş ve gidişlerinde o havalimanını kullanıyor.

Peki bu tablo niçin karşımıza çıkarıldı?

Onları Türkiye'ye getirmekten aciz miyiz biz?

Gücümüz yetmiyor mu?

★★★

Bunu kendi kafamda epeyce düşündüm ve şu sonuca vardım!

“Dünya liderimizin bu konudan haberi yok…Olsaydı uçakların getirilmesini mutlaka sağlardı!”

Gülmeyin ama gerekirse sağa sola yine sert çıkar, posta koyar, tehdit eder ve bunu kesinlikle başarırdı.

Hatta hepimizin saygı duyduğu dünya liderimiz gerekirse birkaç saatliğine bile olsa Ukrayna'ya uçup Zelinski'nin yanına girer, şu uyarıyı yapardı:

“Yaa kardeşim, bu savaşta ben sizi tutuyorum ama Rusya'yı karşımıza almamak için ağzımı fazla açamıyorum. Size az mı İHA sattık…Onları şimdi Rusya'ya karşı kullanıyorsunuz. Sen şimdi bir emir ver de, şu bizim iki uçağımızı sağ salim Türkiye'ye getirelim. Getirelim ki ben bunu kendime propaganda malzemesi olarak kullanayım. Yoksa bu işin gereğini ben yapar ve uçaklarımızı başka yollarla kurtarırım!”

Onun bir dünya lideri olduğunu hepimizden daha iyi bilen Zelinski,  ne derdi, onu elbette bilemem.

Belki bir takım bahaneler uydurur, belki de “Emrin olur abicim, verdim gitti” derdi…

Ve Kiev havalimanında savaşın başladığı günden bu yana ‘esir” tutulan iki Koca Yusuf böylece kurtulmuş olurdu!”

★★★

Sevgili okurlarım, bu sıkıntılı durum sadece uçaklarımızla ilgili değil…

Başımızda büyük bir sorun daha var.

Rusya, Ukrayna'nın Karadeniz'e çıkışını engellemek için limanlarını kuşatma altına aldı.

Başta Odesa limanı olmak üzere bekleyen gemilerin denize açılmasına izin vermiyor.

Şimdi Karadeniz limanlarında bizim bazı gemilerimiz de ‘esir' alınmış durumda…

★★★

Bu durumda yine akla bazı sorular geliyor.

-Ukrayna limanlarında Türkiye'ye gelmeyi bekleyen, kaç gemimiz var?

-Oralarda perişan durumda bekleyen gemicilerimizin durumu nedir?

-O gemilerde bekleyen yük nedir?

İlk ikisini bilmesek bile son sorunun yanıtını biliyoruz.

Tahıl ve bitkisel yağ.

Her ikisinde de büyük eksiğimiz var. Her ikisi de bizim için çok ama çok önemli.

Ama gerek ‘esir' uçaklarımız ve gerekse ‘esir' gemilerimizle ilgili olarak Türk Milletine iktidar tarafından en ufak bir bilgi bile verilmiyor.

★★★

Nedenini şöyle tahmin ediyorum!..

İlgili kurum ve kişiler bu bilgileri sayın dünya liderimizden bile gizliyorlar. Neler olduğunu o da bilmiyor!..

Eğer bilseydi atlardı özel Saray uçağına, bu kez giderdi Moskova'ya ve Putin'in yanına dalıp sert çıkardı:

 “Ben ki denizlerin ve karaların hakimi, vurduğu yerden ses getiren dünya lideri  Recep Tayyip. Ey Putin bilmiş ol ki bu gemilerdeki buğday ve bitkisel yağa benim acele ihtiyacım var. Şu kuşatmayı derhal kaldır, gemilerimiz gelsin. Kaldırmadığın takdirde ne yapacağımı ben bilirim.”

Putin herhalde korkar ve gereğinin yapılması için emir verirdi…

“Ne yaparsın, elinden geleni ardına koyma” diyecek hali yoktu ya!

★★★

Aynı şeyi tekrar ve ısrarla söylüyorum…

Dünya liderimiz Ukrayna limanlarında Rusya'nın baskısı nedeniyle bekleyen gemilerimizden, Kiev'de bekletilen iki dev askeri uçağımızdan haberdar olsaydı mutlaka bir tavır koyar, gerekirse Moskova ve Kiev'e gidip Putin ve Zelenski'ye sert çıkar ve bu konuda Türk kamuoyuna bilgi vermekten kaçınmazdı!

Şimdi sıkı durun ey Putin ve ey Zelenski…

Ne yaparsanız yapın bizim Recep Bey bu işlerin hesabını ikinizden de mutlaka soracaktır.

Az bekleyin, görürsünüz!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp