Sevgili okurlarım, tam 10 yıldan bu yana yaşamakta olduğumuz rezilliği artık hepimiz biliyoruz…
Ve bu işin ucu şu veya bu biçimde, doğrudan veya dolaylı olarak hepimize dokunuyor.
“Biz Esad'ı devireceğiz” hayalleriyle birlikte memleketin sınırlarını Suriyelilere açtılar.
Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek milyonlarca Suriye vatandaşı da en az onlar kadar akıllı olduğundan “Biz Esad rejiminden kaçıyoruz, Türkiye'yi çok seviyoruz! Bize sahip çıkın”
palavrasıyla sınırı geçip Türkiye'ye doluştular.
Oysa hepsinin bir tek amacı vardı.
Onları ağırlamaya başlamıştık! Okul, hastane, yiyecek içecek her şey beleşti ama hepsinin amacı kapağı AB ülkelerinden birine atıp geleceklerini kurtarmaktı.
Tamamını buyur ettik ve ağırladık.
Bu süreç 10 yıldan bu yana aynen devam edip gidiyor.
★★★
Sadece bunları değil, 72 milletten kopup gelen ve sığınmacı adı altında ağırladığımız milyonlarcası var.
Sayıca en başta onlar geliyor ama sorun sadece Suriyeliler değil…
Afrika ülkelerinden, Orta Asya Türkî Cumhuriyetlerinden, Pakistan, Bangladeş, İran, Irak, Filistin gibi yerlerden akın akın gelen milyonlar…
Çoğu eğitimsiz, cahil zavallılar…
İktidar derseniz bu konuyu geçmişte dile getirenlerle alay etmekten, onlara hakaret etmekten başka bir şey yapmadı…
İktidar şimdi gördü ki pabuç pahalıdır… Ve kendince çare aramaya başladı ama iş işten geçmişti.
★★★
Adına AKP denilen iktidar partisi ne yapacağını şaşırmıştı.
Kendilerince çözüm aramaya başladılar ama ne yapsalar olmuyordu.
Şimdi kafalarında cingözce bir plan oluşturdular ve bunu yandaş medyaya “İşin reçetesi budur” diye sızdırmak zorunda kaldılar.
İşte size 5 Mayıs 2022 tarihli Sabah gazetesinin büyük manşeti:
“Sekiz aşamada büyük dönüş. Başkan Erdoğan'ın açıkladığı bir milyon Suriyelinin eve dönüş planının ayrıntılarını Sabah açıklıyor.”
Peki neymiş o maddeler, nasıl döneceklermiş?
Buyurunuz, aşağıda aynen okuyunuz!
★★★
“1- İlk dönüşler Ankara, İstanbul, Konya, Adana, Gaziantep gibi nüfusun yoğun olduğu bölgelerden başlatılacak.
2- Suriyeliler Azez, Cerablus, El Bab, Tel Abyad, Resulayn dahil 13 ayrı güvenli bölgeye yerleştirilecek.
3- AFAD koordinesinde Kızılay, İHH gibi 12 sivil toplum kuruluşunun ev ve sosyal donatılar yapması için yeni alanlar açılacak.
4- Günlük yaşamın sürdürülmesi için küçük sanayi sitesi, dükkan ve çarşı gibi ticaret ve tarım alanları kurulacak.
5- Okul, hastane, cami ve kamu binaları başta olmak üzere altyapı ve üstyapı inşa edilecek.
6- Meslek edindirme kursları, üretim yapan atölyeler kurulacak ve krediler kullandırılacak.
7- Rehabilitasyon merkezlerinde psikolojik desteğin yanı sıra eğitim faaliyetlerine ağırlık verilecek.
8- Birleşmiş Milletler dahil ulusal ve uluslararası fonlardan destek istenecek.”
★★★
Hayal dünyaları gerçekten çok geniş…
Güneyimizde, Suriye topraklarında adeta yeni bir ülke kuracağız!
En az 100 bin konut yapılacak.
Küçük sanayi siteleri, dükkanlar, çarşılar kurulacak, tarım alanları oluşturulacak.
Okullar, hastaneler, camiler, kamu binaları inşa edilecek.
★★★
İyi de beyler, efendiler… Böyle bir yatırımlar zinciri için milyarlarca dolar para gerekir.
Siz bu kadar parayı nereden bulacaksınız?
Gerçi son madde bir itiraf gibi ama!..
Yerli ve yabancı fonlardan destek istenecekmiş…
Zira ellerinde yeterli kaynak yok.
Kızılay'ı bile devreye sokacakları anlaşılıyor.
Kızılay zaten Kızılaylığını çoktan yitirmiş, AKP'nin kurtarıcı meleği olmuş durumda.
★★★
Hiç kuşkunuz olmasın, başka bir ülkenin toprağında yapılacak bu gibi göstermelik işler için hiç kimse, hele hiçbir yabancı kurum bir dolar bile vermez.
Bunlar yapıldığında bir milyon Suriyeli geri dönüş yapacakmış!
Her şey yutturmaca üzerinden gidiyor.
Yiyen olursa onu bilemeyiz!
★★★
Sevgili okurlarım, burada karşımıza çok önemli bir soru daha çıkıyor:
Suriye topraklarında inşa edeceğimiz bunca konutların, okulların, hastanelerin, camilerin, çarşıların ve kamu binalarının parası kimin cebinden çıkacak?
Elbette ki bizlerin cebinden…
Bu işin parasal bedeli (eğer gerçekleşirse) bizim ödediğimiz vergilerden karşılanacak.
Aklınız şimdiye kadar neredeydi?
Bu sığınmacı belasını başımıza niçin açtınız?
