Sevgili okuyucularım, önce PTT vardı: Posta-Telefon-Telgraf. Milletin öz malıydı. Bu isimde bir kuruluş şimdi de var ama
işlevi değişti. İnternet çıktı, mektup işlevini yitirdi. Kargo şirketleri çıktı, paket işi azaldı.
Telgraf da öyle. Geçenlerde biri bana
telgraf çekmiş, yıllardır ilk kez görmüş oldum.
Geriye kaldı telefon… Onu da bundan
önceki dönemlerde oluşturulan Türk
Telekom isimli kuruluşa devrettiler.
Türk Telekom öz be öz yerli sermaye, devletin ve milletin malı idi.
Çok iyi işler yapıyor, çok iyi para kazanıyor, büyük vergiler ödüyordu.
Gün geldi, AKP iktidar oldu. Bunlar işin kolayını bulmuştu:
Devletin ve milletin neyi var neyi yoksa satılacak, özelleşecek!
Satışlar ve özelleştirme başladı. Parayı bastıran malı götürüyordu.
Yandaşlar, büyük sermaye sahipleri, büyük medya patronları, yerli ve
yabancı işbirlikçiler bu ihalelere birer birer girdiler, ulusal varlıklarımızı satın aldılar.
Bazıları satın aldı, sonra bu mülkü üç katı fiyatla başka yandaşlara
devretti.
Dönen dümenlerin, çekilen
peşkeşlerin haddi hesabı yoktu.
Sonra personel işten çıkarıldı, “Devlette beş kişinin yaptığını biz bir kişiyle
yaparız” anlayışı doğrultusunda yüz
binlerce insanımız işsizliğin kucağına
düşürüldü.
* * * * *
AKP'nin bu süreçte “Özelleştirme” adı altında satışa getirdiği en önemli
kuruluşlardan biri de Türk Telekom'du. Arap asıllı Lübnanlılara satıldı.
Telekom'un elinde çok büyük bir
malvarlığı vardı.
Arsalar, araziler, binalar, makineler, santraller…
Bunlar, Arap'a devredilene kadar
milletimizin ödediği vergilerle
edinilmişti.
Tamamı devletin ve milletin malı idi…
Yabancılar Telekom'u 2005 yılında parayı bastırıp satın aldı. Hem de ölmüş eşek fiyatına!.. Telekom'un yeni sahibi AKP iktidarı döneminde ödediği paraları üç yılda çıkardı ve kâra geçti.
Bu aşamada binlerce kişi işten çıkarıldı.
* * * * *
Şimdi sevgili okuyucularım, gelelim işin püf noktasına… Yabancıların eline geçen Telekom bir baktı ki, elinde çok büyük
boyutlarda malvarlığı vardır. Bunları da o kelepir fiyata dahil olmak üzere satın
almıştır! O halde ne yapmalıdır!
Bunları satmalıdır!
PTT ve Telekom döneminde
edinilen taşınmazların çoğu şimdi
kentlerin ortasında kalmış, en değerli yerler olmuş, fiyatları da ister istemez 10 kat, 30 kat artış göstermişti.
Ancak ortada bir sorun vardı.
Telekom bunlara sonsuza kadar
satılmamış, 2026 yılına kadar
devredilmişti.
Devir aşamasında olay Danıştay tarafından incelendi ve sözleşmenin 38. maddesine bir hüküm eklendi:
“Sözleşmenin (2026 yılında) sona
ermesi veya yenilenmemesi durumunda Türk Telekom, sistemin işleyişini
etkileyen tüm teçhizatı bütün
fonksiyonlarıyla, çalışır durumda ve
TAŞINMAZLARLA birlikte kuruma
(Türkiye'ye) devreder.”
Arap Telekom bu koşulu kabul etmedi ve devir sözleşmesini bunu bildiren bir şerh
koyarak imzaladı. Bunun üzerine Türk Haber Sendikası bu şerhin iptali için dava açtı. Dava kabul edildi, şerh mahkeme tarafından iptal edildi.
Şimdi gelelim günümüze, somut satış
örneklerine ve “Telekom bunları nasıl, hangi yasa ya da sözleşmeden aldığı yetkiyle satmaktadır” sorusunun yanıtına.
* * * * *
Evet, Telekom bu yabancılara sonsuza kadar satılmadı. İmzalanan devir
sözleşmesi uyarınca Telekom 2026
yılında yine devletin olacak. O zaman yeni bir satış ihalesi belki açılacak, belki açılmayacak. Şu anda bilmek mümkün değil.
Peki şimdi Telekom ne yapıyor?
Elindeki taşınmazları (arsa-arazi-
binaları) birer birer satıyor! Kapalı zarf usulüyle teklif alıyor, satıyor da satıyor.
İşte size Gümüşhane'deki Telekom binasına asılan kocaman pankart:
Kentin göbeğinde dört katlı, 2.980 metrekare kapalı alanı, 688 metrekare arsası olan bina ve “Sahibinden”
satılık!.. Satış 20 Aralık günü yapılacak.
* * * * *
Bunun gibi yüzlerce satış oldu. Bunları
burada defalarca yazdım, belgeledim. Telekom bu satışları gazetelere yarım sayfalık kocaman ilanlar vererek duyuruyor.
İşte size son ilan!.. 23 Kasım 2012
tarihinde Fethullah'ın Zaman gazetesinde yine yarım sayfa yayınlandı:
“Satılık gayrimenkuller. Aşağıda
bilgileri belirtilen gayrimenkuller kapalı zarf açık artırma ihale usulü ile
satılacaktır.”
Ve altında sıralanan 15 arazi, arsa ve bina:
“Tokat Merkez, Çorum Sungurlu,
Zonguldak Merkez, Bursa Mustafa Kemal Paşa, Adıyaman Besni, Mersin Erdemli, Tekirdağ Marmara Ereğlisi, Elazığ
Merkez, Kütahya Tavşanlı, Antalya
Merkez, Kahramanmaraş Afşin, Kırklareli Lüleburgaz, Ankara Keçiören, Çanakkale Merkez, Gümüşhane Merkez.”
Sadece bu son partide satışa çıkarılan
mülklerin toplam muhammen bedeli yaklaşık 22 milyon Törkiş lira.
İhaleler 11 Kasım günü başlıyor,
Gümüşhane ile 20 Aralık günü son
buluyor.
Bu yazdığım, en son parti! Bundan önce de nice satışlar yaptılar. Bazılarını yazdım,
bazılarını atladım.
* * * * *
Bakınız, ortada çok vahim, çok ciddi bir olay var. Bu şirket Telekom'u 2026 yılında Türkiye'ye devredecek… Ve
devretmeden önce içini boşaltıyor.
Bu yetkisini hangi yasadan, hangi
sözleşme maddesinden alıyor, belli değil.
Bu soruları bugüne kadar Ulaştırma Bakanlığı'na ve bütün ilgili makamlara sordum, yanıt veremediler.
Verdiğim bu son satış örneği dışında daha niceleri var. Soruyorum:
Telekom bugüne kadar kaç adet
taşınmaz sattı? Bunlardan toplam kaç para gelir elde etti?
Bu sorulara yanıt veremeyen, açıklık
getiremeyen Telekom, her yazımdan sonra beni ya mahkemeye veriyor, ya da
mahkemeye başvurup tekzip gönderiyor!
İyi de, bu yabancı Telekom kimin malını kime satıyor?
Türkiye'nin dört bir yanında devletin ve milletin malı olan taşınmazlar nasıl oluyor da satışa sunuluyor? Bu suçtur.
İktidar değiştiğinde bunların hesabı elbette sorulacaktır.
