Top
08/10/2022

Akaryakıtta rezalet

Sevgili okurlarım, bu memlekette gerçekten ilginç olaylar yaşıyoruz, akla hayale gelmeyecek zamlara tanıklık ediyoruz.

Zamlar…

Türk Milleti'nin büyük çoğunluğunu her açıdan mahveden, belini büken, varlıklı kesimleri bile zorlamaya başlayan ve her gün değişen yeni fiyatlar.

En önemli ve hayatı çekilmez hale getiren zamlar:

-Elektrik.

-Doğalgaz.

-Akaryakıt.

Bunlardaki küçücük bir artış bile diğer mal ve hizmetlerin fiyatını zıplatıyor.

Örneğin akaryakıta zam geldiğinde domatesin, yumurtanın, sütün ve peynirin fiyatları bile zıplıyor. (Sadece birkaç gıda kaleminden örnekler veriyorum.)

Milletin çoğu zaten alışmış!..

Sorduğunuz zaman iş yeri sahipleri şöyle diyor:

“Ne yapalım, elektrik, doğalgaz, akaryakıt yine zamlandı. Maliyet artışları korkunç boyutta. Sattığımız mallara zam yapmaktan başka çaremiz yok ki…”

★★★

Size bir soru sormak istiyorum…

Akaryakıta üç gün üst üste, her 24 saatte bir zam yapan ikinci bir ülke acaba dünya üzerinde olmuş mudur?

Şu son birkaç gün içerisinde Türk Milleti olarak biz bunu bire bir yaşadık.

Bunun adına rezalet denir.

Milletin çoğunluğu ile alay etmek denir.

Zamlar her nedense gece yarısı saatlerinde yapılıyor.

Özel araçlar, kamyonlar, traktörler, hepsi birden o saate kuyrukta bekliyor ki cebindeki üç kuruşun hiç değilse birazı kendine kalsın.

★★★

Bu zamlar acaba neye göre belirleniyor?

Ölçüsü nedir?

OPEC tarafından belirlenen petrol fiyatları düşmüş, hatta dip yapmış durumda…

Buna karşın bizde zam yapılıyor…

Hem de üç gün üst üste.

Nedir bu işin ölçüsü, kimsenin bir şey bildiği yok.

Ekonomiyi esnafın, çiftçinin, emeklinin, şoförün, dar gelirlinin sırtına binerek kurtarmaya çalışıyorlar.

Bu efendiler acaba bu konularda herhangi bir açıklama yapmayı düşünürler mi!

Elbette düşünmezler zira yaptıkları takdirde ‘büyüklükleri' zedelenmiş olur!

Sevgili okurlarım bir zamanlar Türkiye'de Metin Feyzioğlu diye biri vardı…

Siciline ve kimliğine baktığınız zaman gerçekten parlaktı.

Hukuk profesörü…

Ceza hukukçusu…

Aynı zamanda çok büyük paralar kazanan bir serbest avukat…

Özellikle ilerici çevrelerin saygısını kazanmış biri idi.

O kadar ki, günün birinde Türkiye Barolar Birliği Başkanı oldu. Artık Türkiye'deki tüm avukatları temsil ediyordu!

Ancak Metin bu kadarla yetinecek biri değildi. CHP Parti Meclisi üyesi oldu. Bir süre sonra CHP genel başkanlığına oynamaya kalkıştı ama bu oyun uzun sürmedi, gönderildi!

Hırslı bir vatandaşımızdı!

★★★

Yıl 2014…Ankara'da Danıştay'ın kuruluş yıldönümü toplantısı yapılıyor. Çok sayıda yüksek yargı mensubuyla birlikte dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da orada. Protokol gereği olarak Metin kürsüde konuşuyor. Ancak sözleri Erdoğan'ı kızdırıyor.

Henüz dünya lideri olmamış olan Erdoğan sinirleniyor, oturduğu yerden Metin'e bağırıp çağırıyor ve hışımla yerinden kalkıp salonu terk ediyor.

Devletin bütün protokol kuralları orada altüst ediliyor. Salonu koşarak terk eden Başbakan Erdoğan önde, Cumhurbaşkanı Gül onun arkasında! Bu ayıplı sahne televizyon kanallarında canlı olarak yayınlanıyor.

★★★

Bu olayın hemen ardından bizim Metin basın toplantısı yaptı…

“…Türkiye ve hatta dünya bir ilkle karşılaştı. Sayın Cumhurbaşkanı ve çok sayıda yüksek yargı mensubunun bulunduğu toplantıda sayın Başbakan anlaşılmayan kişisel bir tavırla tarafımı ‘yalancı, edepsiz' gibi sözlerle itham etti.

Devlet geleneğinde hiç rastlanmayan bir davranıştır bu. Şaşırdık kaldık…”

Söz düellosu bir süre daha devam etti.

Erdoğan, Metin'e Afyon'dan seslendi:

“Bu işlere merakın varsa cübbeni çıkar da siyaset yap!”

★★★

Aradan aylar geçti, yıllar geçti…Ve ortaya yeni gerçekler çıkmaya başladı…

Onu yakından tanıyanlar artık konuşmaya başlamıştı:

“Siz büyük ve önemli adam havalarına bürünen Metin'e bakmayın, o korktu ve 180 derece döndü! AKP onu teslim aldı ve güzelce devşirdi.”

Bunlar söylenti değil gerçekti.

Artık iktidarın adamı olmuştu.

Önce Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı'ndan devrildi. Ortada kalmıştı, sadece avukatlık yapıyordu.

Ben de gazeteci kimliğimle aynı devşirme sürecine tanık oldum.

★★★

Sevgili okurlarım, belki merak edenleriniz olur…

Recep Tayyip'in hakaretlerine katlanmak zorunda kalan Metin Feyzioğlu acaba şimdi ne yapıyor?

İki gün önce hazırlanan bir kararname ile Türkiye Cumhuriyeti'nin Lefkoşa büyükelçisi oldu!

Çıkarlarının nerede olduğunu iyi bilen bu akıllı adam hızla dönmüş ve devşirilmişti.

Uğradığı hakaretleri artık unutmuş olmasını dilerim. Şimdi kendisini geçmişte ‘yalancı, edepsiz' olmakla suçlayan adamı yurt dışında temsil edecek.

Ben böylelerine büyük saygı duyarım!

Devlete millete hayırlı olsun, amin.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp