Top
08/07/2020

 Gözümüz aydın, ilk çocuk doğdu!

Sevgili okurlarım, iktidarın baroları bölme ve parçalama çabasında ilk “Doğum” dün gerçekleşti.

İktidara ve Metin Feyzioğlu'na yakın duran avukatlar tarafından kurulması öngörülen yeni baroların ilk adımı böylece atılmış oldu.

Doğan çocuğun adı:

Ankara Hak ve Adalet Barosu. (AHAB.)

Yasa teklifi Meclis tarafından henüz kabul edilmedi ama yandaş baronun kurulması için ilk başvuru yapılmış oldu.  

Bundan sonra özellikle büyük illerimizde daha nice barolar kurulacak, neler neler olacak, ne tartışmalar, ne kavgalar çıkacak.

Yeter ki Metin kurtulsun.

★★★

Okurum avukat İsmet Eroğlu tarafından dün gönderilen mesajı özetliyorum:

“Yasa uyarınca tüzel kişiliği olan barolar üyelerine daha iyi hizmet verebilmek amacıyla gayrimenkul edinebilir, her türlü menkul varlıklara sahip olabilir, mülk satın alabilir, kiralayabilir, üyeleri için sosyal yardımlaşma sandıkları kurabilir.”

Şimdi bu yasa kabul edildikten sonra bu konuda neler olacağı belli değil. Hiçbir şey bilinmiyor.

Okurum soruyor:

“Bu durumda baroların bugüne kadar edinmiş olduğu tüm menkul değerler ve taşınmazlar ne olacaktır? Yeni kurulacak baroların tüzel kişiliğine nasıl devredilecektir? Eğer devir yapılmayacaksa bunlar üzerindeki tasarruf yetkisi nasıl kullanılacaktır?..”

Görüldüğü gibi durum çok ciddi ve karmaşık…

İşin içine para, taşınmazlar ve başka hususlar girecek.

Neler olacağı bilinmiyor.

Hiçbir hazırlık yapmadan piyasaya yeni bir yasa teklifi sürdüler, bakalım işin sonu nereye varacak.

★★★

Birkaç gün önceki yazımda değinmiştim…

Türkiye'de bir sürü üniversite ile birlikte tam 132 adet hukuk fakültesi var.

İktidar, Metin'e yarasın diye bütün avukatlık ve baro sistemini yerle bir ederken ve hukuku çiğnerken, bu 132 fakülte ile birlikte yüzlerce hocalarından, öğretim üyelerinden vesaireden hiç ses yok.

Eleştiri veya onay…

Bir şey söyleyin yahu!

Ses sıfır, tepki sıfır!

★★★

Aslında onlar da haklı…

Zira her hukuk fakültesi bir üniversiteye bağlı.

Üniversitelerin çok büyük bir bölümünün yönetimi ve rektörleri derseniz, onlar zaten bu iktidar tarafından atanmış kişiler.

Dolayısıyla üniversitelerin ve hukuk fakültelerinin pek çoğu artık iktidarın arka bahçesi.

Anlı şanlı hukuk hocalarımız acaba bu nedenle mi korkuyor?

★★★

Barolar konulu yazılarımda “Maksat Metin'i kurtarmak” demiştim…

Metin iktidarın gölgesine başarıyla sığındı, gerçekten de kurtarılıyor.

“Kişiye özel yasa” işte bu nedenle çıkarılıyor.

Dikkat ediniz…

Bunca olaylar olurken, baro başkanları ve temsilcileri Meclis kapısından içeriye alınmazken, Metin ses veriyor mu?

Büyük bir sessizliğe gömüldü, ağzını bıçak açmıyor… Ama olanları zevkten dört köşe durumda, ellerini ovuşturarak izliyor…

Ne biçim hukukçu, ne biçim Barolar Birliği Başkanı, ne biçim Prof. Dr. bu!

Acaba bütün bu olanlar konusunda öğrencilerine ne diyor?

Bir şey söylemeye yüzü tutar mı?

★★★

Evet, yasa henüz Meclis'te kabul edilmeden önce Ankara'da ilk baronun kurulması için marka ve isim başvurusu yapıldı bile…

Ankara Hak ve Adalet Barosu!

Tartışmaya hiç gerek yok, isminden de anlaşılacağı gibi, iktidarın barosu.

Bundan sonra her kesimden ve her görüşten birileri tarafından daha nice barolar kurulacak…

Ve sıra “Mal paylaşımına” gelecek.

Yeni kurulan küçükler, esas baroların tüzel kişiliğine ait olan taşınır ve taşınmaz varlıklardan pay isteyecek!

İktidar verecek, büyük kavgalar çıkacak.

★★★

Bilmeyen bilsin, görmeyen görsün, okumayan öğrensin…

Bir tek Metin'i kurtarmak uğruna bu memlekette neler olduğuna, hukuk sisteminin bile nasıl yozlaştırıldığına hep birlikte tanık oluyoruz.

Ne büyük adammış, ne sağlam çark etmiş, ne önemli bir Metin'miş ki bu, uğruna neler yapılıyor!

Vallahi helal olsun!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp