Top
06/04/2013

Tayyip’in vaizleri!..

Sevgili okuyucularım, gece gündüz bu “Akil insanlarla” yatıp kalkıyoruz. Tayyip söyledi diye bizim medyamız da sürekli olarak bu sözcüğü kullanıyor:
“Âkil.”
Yani akıllı, olgun anlamında!
Oysa âkil sözcüğünün anlamı çok farklı. Akıllı falan değil, tam tersine “Yiyen, yiyici” demek.
Ferit Devellioğlu'nun “Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat” isimli sözlüğü bu konuda temel eserdir ve âkil'in karşılığı orada aynen şöyledir:
“Âkil: Yiyen.
Âkil-ül beşer: İnsan eti yiyen adam.
Âkil-ün nebat: Otla beslenen.”
Âkil-ül küll: Her şeyi yiyen.”
Şimdi bildiğiniz gibi piyasaya 63 âkil insan sürüldü. Eğer onlara “Âkil” demeye devam edersek, “Yiyen, yiyici” deyip kendilerine hakaret etmiş oluruz!
Onların onurunu çiğnemiş oluruz!
Lütfen dikkat edelim, bu fevkadale saygın Tayyip personeli için bir daha o sözcüğü kullanmayalım, ağzımıza almayalım!

* * *

Tayyip bunları Dolmabahçe Sarayı'nda ağırladı, nutuk attı, yemek verdi. İçlerinden Orhan Gencebay isimli arabeskçi yemekten erken ayrılıp gitti… Çünkü azzz sonra yayınlanacak olan popstar yarışmasında jüri üyeliği yapıyormuş ve yarışmada bulunması gerekiyormuş.
İş daha en baştan cıvıdı…
Tayyip'i bırakıp programına gitti!

* * *

Tayyip personeline nutuk atarken yine inciler döktürüyor, vecizeler savuruyordu:
“Bu 63 kişilik kadro 76 milyonun özetidir…”
“Gün hesaplaşma değil, helalleşme ve bayramlaşma günüdür…”
Ağzından çıkanı kulağı yine duymuyor, başkaları tarafından önceden hazırlanan yazılı metni
herkesin yanında, önündeki camlı aygıttan okuyordu.
Kameramanlara her zaman olduğu gibi yine emir verilmişti:
“Sayın başbakanımızı çekerken önündeki camı ekranda göstermeyeceksiniz.”
Adam önündeki üç ayrı camdan okuyordu ama okuduğunun belli olmasını istemiyordu.

* * *

Bu “Âkil” değil, çok akıllı yandaşların bundan bir süre sonra topluca İmralı'ya götürülmesi gerekir. Tayyip'ten aldıkları direktifleri bir de Apo'ya bildirmeleri, onun da görüş ve önerilerini almalarında büyük fayda görürüm!
Öyle ya, bu 63 kişilik yandaş kafilesi madem 76 milyonun özetidir!.. Yani yediden yetmişe hepimizin temsilcisidir!..
Apo'nun da görüşlerini bizim adımıza alıp Tayyip'e ve kamuoyuna iletmeleri gerekmez mi!

* * *

Alevi yurttaşlarımız bu iktidar tarafından hor görülür, aşağılanır, hiçbir istekleri kabul edilmez.
Peki ama bu gezginci vaizler heyetinde herhangi bir Alevi'nin yer alması normal midir?
Değildir.
Fakat gelin görün ki, İzzettin Doğan isimli şahıs Alevi olmasına karşın bu tiyatroda kendisine rol verilmesini içine sindirdi.
Kendisi Cem Vakfı Başkanı, aynı zamanda Cem tv'nin sahibi.
O halde nasıl oldu da bunların içinde yer aldı?
Nasıl oldu da Aleviler'e karşı bu saygısızlığı sergiledi?
Necati Doğru dünkü yazısında ilginç sorular soruyordu:
Acaba TOKİ ile hasılat paylaşımı anlaşması mı yaptı? Kayabaşı'ndaki arazileri üzerinde konut yapıp satma projelerinin bu olaydaki rolü nedir?

* * *

Apo kendisini kurtarma, tahliye ettirme peşinde dolanan bir zavallı… Ve gerek Tayyip,
gerekse iktidarı, onu hiç utanıp sıkılmadan muhatap kabul ediyor.
Tayyip artık “Helalleşmekten” söz ediyor.
Helalleşmek kutsal bir kavramdır.
Tayyip bu sözü ağzına rastgele alma hakkına sahip değildir. Apo ile kim, nasıl helalleşecek?
Bu herif ölümüne neden olduğu on binlerce insanımız için bir gün olsun özür diledi mi? Bir gün olsun üzüntüsünü dile getirdi mi?
Hayır.
Tayyip bu sözleri, helalleşmek gerektiğini önceki akşam yandaşlar korosu ile düzenlediği toplantıda söyledi. İçlerinden biri bile ortaya çıkıp “Ama o herif Türkiye'den özür bile dilemedi, nasıl helalleşme olacak” diyemedi.
Yapmayın Allah aşkına, yandaşlığın, komikliğin, artistliğin, arabeskçiliğin, gazeteciliğin de bir “Onuru” olması gerekir.
Hiç değilse kendi üzerinizden onu çiğnetmeyin.

* * *

Sevgili okuyucularım, dün de belirtmiştim… Komedi oyunu, kurulan çadır tiyatrosunda henüz başlıyor. Oyunun “Artizleri” bizzat Tayyip tarafından seçildi. Şimdi sıra nerelere nasıl gideceklerinde, gittikleri yerlerde neler okuyacaklarında…
Ellerine Başbakanlık ve MİT tarafından hazırlanan yazılı metinler verilecek, ahali beleş taşıma yöntemiyle davet edilip kalabalık toplanması sağlanacak, seyyar vaizlerden bazıları sahneye çıkıp şarkı söyleyecek, bazıları komiklik yapacak, bazıları “Apo hakkını bize helal et” diye bağıracak!
Devletin valileri, emniyet müdürleri ve garnizon komutanları bunlara alkış tutacak.
Sonra sıra, koroya yapılacak ödemelere gelecek, Tayyip imzalı teşekkür belgeleri verilecek.

* * *

Burada ciddi bir “Üzüntümü” de ayrıca dile getirmek istiyorum!
Bildiğiniz gibi bendeniz bu yandaşlar korosunun çok başarılı olacağına inananlardan biriyim! Bu girişimi bütün gücümle destekliyorum!
Ancak bir büyük hatayı da burada vurgulamak istiyorum.
Gezginci vaizler topluluğunda bir ismin eksik olduğunu görüyorum.
Ben Tayyip'in yerinde olsam bu topluluğa çok önemli bir ismi de mutlaka sokardım:
Hakan Şükür!
Bu eski futbolcunun şu anda AKP milletvekili olması hiç önemli değil.
Meclis çalışmalarında zaten yok.
Orada milletimizi “Olmamak, katılmamak, konuşmamak ve karışmamakla” temsil ediyor.
Onu haftanın belli günlerinde ekranlarda izliyoruz.
Futbol anlatıyor, maç eleştirileri yapıyor.
TRT'de o var, Lig tv'de yine o var.
Konuştukça konuşuyor ve ağzı iyi laf yapıyor.
Oralardan inanılmaz paralar alıyor. Sadece Lig tv'den ayda 140 bin Törkiş lira aldığı söyleniyor. Milletvekili maaşı yanında hiç kalıyor.
Şimdi kardeşim, bu Hakan'ın mutlaka bu koroya alınması gerekir. Gidilen her yerde ilgi uyandırır.
Heyettekiler nutuk okurken Hakan sahaya çıkıp penaltı çeker, kaleye geçip şutları kurtarır, haftanın maçları konusundaki eleştiri yapar, siyasi düşüncelerini (!) açıklar. Epeyce de kalabalık toplar haaa!
Kambersiz düğün, Hakansız “Âkil adamlar” korosu olmaz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp