Top
05/04/2013

Seyyar vaizler göreve başlarken…

Sevgili okuyucularım, 3 Nisan Çarşamba gününe dönelim. Kürtçü milletvekillerinden oluşan yeni bir heyet, İmralı'da Apo'nun elini bir kez daha öpmeye ve emirlerini almaya gitti.
4 Nisan o kutlu adamın doğum günü idi!
O gün gidip doğum gününü de kutlamak istediler ama hükümetimiz buna izin vermedi!
“Bu iş devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz (!), doğum gününü bir gün önce
kutlayın” denildi. Ziyarette pasta kesildi, üzerindeki mumlar üflendi, çaylar kahveler içildi. Heyet özür diledi:
“Sayın önderimiz biz aslında yarın gelmek istiyorduk ama olmadı. Şimdi doğum gününüzü bir gün önce kutlamak bile çok güzel!..”
Ancak pastanın dışında çok önemli bir şey vardı.
Kürtçü heyet cebindeki “Akıllı insanlar (!)” listesini İmralı'ya götürmüştü.
Liste Apo'ya verildiği saatte Türkiye'de hiç kimse isimleri bilmiyordu. Tahminler vardı ama 63 kişilik liste komedisi henüz açıklanmamıştı.
İsimler önce Apo'ya verildi, birkaç saat sonra açıklandı.
Apo listeyi beğendi.
İsimleri bulunan Kürtçüleri, 2. Cumhuriyetçileri, dönekleri, liboşları, Fethullahçıları, şeriatçıları, Atatürk düşmanlarını ve bilumum yandaş takımını görünce mutlu oldu:
“Ne kadar adamımız ve destekçimiz varsa koymuşlar. Bundan daha iyisi olamaz” dedi.

* * *

Apo haklıydı. Liste beğenilmeyecek gibi değildi! Seçmece karpuzları piyasadan birer birer toplayıp listeye sokmuşlardı.
Sendika ağaları var.
Kaderleri Tayyip'in iki dudağı arasında olan büyük işadamları var.
Kaderi yine Tayyip'in elinde olan yandaş medya patronu Aydın Doğan da boş durmamış, kızı Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın listede yer almasını sağlamış!
Artistler, şarkıcılar, komedyenler var.
Yandaş yazarlar var.
Yeni Şafak, Star, Bugün, Akit, Zaman, Radikal, Taraf gibi en önde gelen yandaş gazetelerin neredeyse bütün yazarları listeye tıkıştırılmış.
Ancak bu süreçte bazı uyanıklar da var!
Bu işin sonunun iyi gelmeyeceğini ve rezil olacaklarını gördüler, hükümet istediği halde son anda vazgeçmeyi tercih ettiler.
Mehmet Barlas, Taha Akyol, Hülya Avşar, Sezen Aksu vesaire…
Dün akşam bu seçmece karpuzlarla Tayyip, Dolmabahçe Sarayı'nda toplandılar. Tayyip onlara teşekkür etti, övgülerini bildirdi ve çağrıda bulundu:
“Sizlerden büyük hizmetler bekliyorum. Bir an önce araziye çıkın!..”
Yandaşlar korosu herhalde tek ağızdan haykırdı:
“Emredersiniz!”

* * *

Çıkmasına çıkacaklar da, işin sonrasında neler olacak?
Bunlar devlet memuru değil, kamu görevlisi değil. Araziye hangi yetkiyle çıkacaklar?
Bu konuda yapılacak harcamaları devlet nereden, hangi bütçe faslından ödeyecek?
Yoksa Tayyip'in emrindeki örtülü ödenek mi devreye sokulacak?
Bu gezginci vaizler kumpanyasının nerelerde nasıl ve kimlere nutuk atacağını henüz bilmiyoruz.
Kendilerine maaş bağlanıp bağlanmayacağını bilmediğimiz gibi, illeri ve ilçeleri gezip kürsülere çıkarken ne diyeceklerini de bilemiyoruz.
Ne diyecekler?
“Ey ahali, sizden hükümetimize destek istiyoruz. Apo'ya af bekliyoruz. Hükümetimizin çağrılarına olumlu yanıtlar veren Apo'nun hakkı affedilmektir!..Ona ve sayın başbakanımıza huzurlarınızda teşekkür etmeyi de görev biliyoruz.
Türkiye'de artık eyaletlere ayrılma ve başkanlık sistemi zamanı gelmiştir. Anayasa değişmeli, ‘Türk' sözcüğü anayasa ve yasalardan çıkarılmalıdır…”
Eğer bunları söylemeyeceklerse, o halde akıllı insanlar (!) incesaz korosunda ne işi var bunların?

* * *

Akla gelen başka sorular da var.
Bunların gideceği bölgeler belli. Bu yandaşlar oralara topluca mı, tek tek mi gidecekler?
Kürsüye çıkınca neler söyleyecekler?
Hiç kuşkunuz olmasın, Tayyip onların ellerine her seferinde birer yazılı metin verdirecek.
Ne diyecekleri, ne söyleyecekleri o metinlerde olacak.
Yani yukarıda aktardığım kısa sözleri dışında hiçbiri özgürce konuşamayacak.
Ellerine tutuşturulan yazılı metinlerde ne varsa onu okuyacaklar.

* * *

Bu işlerin yandaşlar açısından büyük riski olduğunu da vurgulamak gerekiyor.
Giderler toplantı yerine, nutuk atmaya başlarlar…
Ve vatandaşlar haklı olarak tepki gösterir. Orada tatsızlık çıkar, belki de olaylar çıkar. Devlet koruması altındaki seçmece karpuzları polis ve jandarma elbette korur ama, çıkan olaylar hiç unutulmaz.
Bu konuda daha nelere tanık olacağız nelere!.. Kamuda hiçbir sıfatı ve görevi olmayan bu şahısları, gittikleri yerde Tayyip'in valileri, kaymakamları, emniyet müdürleri, belediye başkanları karşılayacak.
Bunların altına makam araçları verilecek.
Gezilerine belki Tayyip ve bazı bakanlar da katılıp onlara moral verecek.

* * *

Sevgili okuyucularım, bu tezgahın kurulma nedeni bellidir. O yandaşlar korosu bu
iktidara hizmet sunacak. Gittikleri her yerde vaaz verip Türk milletini uyutmaya
kalkışacaklar…
Çünkü onlar akıllı insan, geri kalan bizler, milyonlarca aptal ve salak!
Bu tezgah niçin kuruldu, onu da anlatayım:
Hükümet bu Kürtçülük olayında faka bastı ve çuvalladı. Apo dümenleri falan ters tepti. İşin üstesinden gelemedi.
Türk milleti bu numaraları yemedi ve büyük tepki gösterdi. AKP'nin oy oranları giderek düşüyor…
Çünkü Apo, bunların burnuna halkayı taktı.
Top Apo'da.
Hükümet şimdi bu akıllı insanlar (!) buluşuyla Türk milletini kafakola almaya kalkışıyor. Piyasaya bunları sürecek…
Yandaşlar korosu ötecek ve milleti kandıracak haaa!
Kendi yarattığı rezilliğin altında ezilen Tayyip'in milletimize vermeye kalkıştığı mesaj belli:
“Biz bu Kürtçülük işini yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Altından kalkamıyoruz. Şimdi umudumuz size emanet ettiğimiz bu yandaşlarda.
Artistleri, şarkıcıları, patronları, emrimizdeki gazeteci tayfasını bile işin içine kattık ki, bizim size yutturamadığımızı bir de onlar denesin!
Biz rezil olduk, şimdi bu rezilliği biraz olsun örtbas edebilmek umuduyla son çare olarak bunları kullanmaya karar verdik!”
Bekleyin görün!.. Komedinin henüz ilk perdesi açılmak üzere… Hele oyuncular sahneye çıksın, daha neler neler göreceğiz.
Allah hiç kimseyi birilerine kullandırmasın, bu gibilerin bile onurunu ayaklar altına aldırtmasın. Amiiin!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp