“Çok sayın ve değerli kardeşim karınca ezmez Apo, nassın, eyi misin? İyi olmanı dilerim.
Zaten bu ortamda bile iyi değilsen yuh olsun sana. Muhterem ve değerli kardeşim, bu mektubu sana niye yazdığımı belki merak edersin.
Unuttun mu, yarın 4 Nisan…
Senin doğum günün!
İyi ki doğmuşun Apo, iyi ki doğmuşun!
O kutsal nüfus kağıdında yazıyor ki, bu dünyaya 4 Nisan 1949 günü şeref vermişsin…
Ve şimdi büyümüşsün, 64 yaşında koskoca bir katil olmuşsun!
Ne mutlu sana, ne mutlu bize ve ne mutlu Türk milletine! Valla senin gibisi az bulunur, o yüzden ne mutlu diyorum. Doğum günün, seninkiler tarafından yarın Güneydoğu'nun dört bir yanında kutlanacak.Ben de Ankara'dan en iyi dileklerimi gönderiyorum, sana daha nice
başarılarla dolu yıllar diliyorum!

* * *

Mümkün olsaydı İmralı'da bir ziyaretine gelip o mübarek suratını bir görmek isterdim.
Olmadı, sana bir doğum günü pastası göndermek isterdim. Belki Tayyip gönderir.
Göndermezse zaten çok ayıp etmiş olur. Sen ki ona en zor döneminde elini uzattın, sen ki onun ve partisinin Kürt açılımı başlatmasını sağlayıp en büyük kıyakları yaptın, eğer bir pastayı bile çok görürse yazıklar olsun ona!
Belki de yarın bir mesaj yayınlayıp doğum gününü kutlar!
Sen ki dünyanın gelmiş geçmiş en büyük katillerinden birisin, bu yakın ilgiyi çoktaaan hak etmiş bulunuyorsun.

* * *

Apo, mutlaka biliyorsundur ama, bir de ben anımsatayım dedim. Şu anda Türkiye'yi sadece üç kişinin yönettiğinin farkında mısın?
1- Tayyip Türkiye'den.
2- Fethullah Amerika'dan.
3- Sen İmralı'dan.
Ortalıkta Cumhurbaşkanı yok, Meclis yok, hükümet yok, Genelkurmay yok!..
Yani elbette varlar da, sadece kağıt üzerinde varlar.

* * *

Apo, İmralı'da keyfin gıcır. Yediğin önünde yemediğin arkanda. İstediğin yemekler çıkıyor, yanındaki öteki teröristlerle istediğin gibi görüşüyorsun, özgürce beden eğitimi yapıyorsun.
Birkaç yıl öncesine kadar orada süklüm püklüm otururdun, ‘Ne olacak benim halim' diye kara kara düşünürdün. Şimdi hepsi geldi geçti.
Çözüm için senin ağzına bakar oldular. Sen İmralı misafirhanesinden emirler veriyorsun, ne dersen o oluyor.Orada ayağına MİT Müsteşarı gelip senden ricalarda bulunuyor. Sana ‘Sayın Öcalan' diye hitap ediliyor, bir dediğin iki edilmiyor.
Pazarlık masasında bir numara sensin.
Senden korkuyorlar. Sen neymişsin be abi!
Seni er veya geç bırakacaklar da, onu kitabına nasıl uyduracaklarını bilemiyorlar.
Fırsat bu fırsattır, istediğin kadar iste. Hepsini birer birer yaptılar ve bundan sonra da yapmaya elleri mahkum.

* * *

Bak, işlerine gelen seçmece karpuzları belirlediler. Her biri yedi kişiden oluşan yedi ayrı ‘Akil adamlar' heyeti oluşturdular. Toplam 49 kişi imiş, isimleri gizli tutuluyor.
Hele isimler açıklansın, ortaya ne yandaşlar ve ne liboşlar çıkacak, senin bile aklın durur.
Aslında durmaz çünkü listeyi İmralı'ya gönderip önceden senin onayını almış olabilirler.
Şimdi bu 49 kişiyi Türkiye'nin dört bir yanına gönderip nutuk attıracaklarmış. Bunlar ahaliye ‘Aman efendiler Tayyip zor durumda, açılımına sahip çıkın' diyeceklermiş.
Ahali ya onları kovarsa!.. Onu bilemiyorum!
Bir süre sonra sana gelip ‘Sayın Öcalan, bize yardımcı ol da, şu akil adamlar memleketi adam gibi gezsinler' diyebilirler. Sen de affedilme uğruna yeni bir mesaj yayınlayıp
‘Onlara saygı gösterin' dersin, olur biter.

* * *

Apo, sen eskiden askerlerden, Türk Ordusu'ndan korkardın. Yakalanıp Türkiye'ye getirildiğinde, sorgu başladığında altına kaçırdığını herhalde unutmadın.
Seni getirenlerin, sorgulayanların çoğu şimdi hapis yatıyor!
Ama artık rahat ol Apo, şimdiki komutanlar o eski askerler gibi değil.
Genelkurmay da eskisi gibi değil.
Nevruz kutlamalarında komutanlarla bölücüler birlikte halay çektiler!
Diyarbakır'da asılı bir tek Türk Bayrağı yoktu, askerler umursamadı.
Sana dünden bir örnek vereyim. Van'ın Özalp ilçesinde BDP'li belediye başkanı hapis yatıyordu. Açılım maçılım diye, birkaç gün önce onu ve arkadaşlarını da tahliye ettiler.
Gözün aydın, yargılanan Kürtçüler, bölücüler, örgüt elemanları, yani senin adamların birer birer tahliye ediliyor. Belediye Başkanı dün ilçede temizlik kampanyası düzenlemiş. Ona kimlerin yardım ettiğini, personel ve araçlar göndererek ilçenin sokaklarını kimlerin temizlediğini biliyor musun?
Yukarının emri doğrultusunda yine askerler!

* * *

Senin teröristler bir süre sonra silahlı ya da silahsız olarak sınırdan Kuzey Irak'a geçiş yaparsa…
Ve yukarıdan gelen emir doğrultusunda onları komutanlarla birlikte Türk askeri çiçekler ve
bandolarla uğurlamak zorunda kalırsa…
Sakın şaşırma Apo!
Onlar ellerini kollarını sallayarak ve törenlerle uğurlanacak, sen bir süre daha içeride kalacaksın!
Hak mı, reva mı, adalete sığar mı! Sığmaz yani, sığmaz!
Onlar da katil, sen de katilsin.
Aranızda ne fark var?

* * *

Apo, bu maçı sen kazandın. Sana helal olsun.
‘Akan kanlar artık dursun' ayaklarına yatıp senin kucağına düştüler. Senden medet umuyorlar, senin ağzının içine bakıyorlar.
İpler artık senin elinde.
İstedikçe istemekte haklısın.
Evet, yarın doğum günün. 64 yaşına geldin, artık yaşlı bir katil sayılırsın.
İmralı pastasını afiyetle yerken, ağzına aldığın her lokmada bir atasözünü düşüneceksin:
‘Ne oldum deme, ne olacağım de!'
Seneye bu zamanlar özgür olacaksın, yandaş medyaya çıkıp nutuklar atacaksın.
İyi ki doğmuşsun karınca ezmez Apo, senin gibisini her ana doğuramazdı valla!
Doğum günün kutlu olsun!..
Sana hem bu yollar, hem de akıttığın kanlar helal olsun!