Sevgili okurlarım, Türkiye Barolar Birliği Başkanı olarak (şimdilik) görev yapmakta olan Metin Feyzioğlu ilginç biri…

Açığa vurmasa bile bazı makamlara oynadı ama olmadı!

Önceleri CHP'nin kayıtlı üyesi idi…

Ve partililer dahil herkes, zamanı geldiğinde onun genel başkanlığa oynayacağını biliyordu.

Sonra başka niyetleri ortaya çıktı…

Cumhurbaşkanlığına soyunmak!

Niyetleri diyorum, zira bunları hiçbir zaman açığa vuramadı.

Bir üniversite hocası, avukat ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı…

Etiketleri iyi ve yeterli idi ama başaramadı.

★★★

AKP iktidarının vazgeçilmez ve inatçı bir eleştiricisi idi.

Üstelik yukarıda saydığım nitelikleriyle birlikte iktidarın Türk yargısıyla nasıl oynadığını, ne durumlara düşürdüğünü en iyi bilenlerden biriydi…

Ve günün birinde adli yıl açılış töreninde, o sırada başbakan olan Recep Bey'den azar işitti, 180 derece dönüş yapmak zorunda kaldı..

Sonrasında ise yaman bir iktidar destekçisi olma yolunda hızla ilerlemeye başladı.

Bugün de öyle.

★★★

Aşağıda kendisi hakkında sizlerden gelen birkaç e-posta mesajını paylaşıyorum.

Yazanlardan izin almadığım için isimlerini açıklamıyorum.

“Emin Bey merhaba. ‘Maksat Metin'i kurtarmak!' Metin Feyzioğlu'nun bu derece dönmesinin sebebi kendisine üst düzey bir görev teklif edilmiş olmasıdır. HedefindeAdalet Bakanı olmak vardır…”

★★★

Bir başkası:

“Tayyip Bey'in bir sözü vardı. ‘Biz kandırıldık.' İşte şahsen ben de Metin için aynı şeyi düşünüyorum. Bir zamanlar keşke Feyzioğlu CHP'nin başında olsa diye düşünürdüm. Hayal kırıklığına uğradık. Selamlar.”

★★★

Okur mesajları akıp gidiyor. Üniversite hocası hukukçu bir Prof. Dr. yazıyor:

“Sayın Çölaşan 24 Haziran tarihli yazınızda o sahneyi eksik anlatmışsınız. Metin Feyzioğlu sahnede iktidarı eleştiren güzel bir konuşma yapıyordu. Erdoğan ona oturduğu yerden ‘Edepsizlik ediyorsun' diye bağırdı. Ve bunun üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü de sürükleyerek birlikte salonu terk ettiler. Metin de bu olaydan sonra edebini takınmak zorunda kaldı! Olay budur.”

★★★

Bir başka mesaj:

“Metin'in emrinde ve hizmetinde olan beş yıldızlı oteli sizden başka yazan olmadı. Orada neler oluyor neler. Bu işin üzerine yeniden gitmeniz dileği ile.”

★★★

Meslektaşı olan avukatlarla konuşuyorum, hepsi Metin'e bozuk atıyor.

Hele baro başkanlarının son olayından sonra bu bozuk atmalar zirveye çıktı.

Bir üniversite hocası avukatın, bir meslek kuruluşunun başkanı olan şahsın bu durumlara düşmesi gerçekten üzücü.

Niye böylesine yön değiştirip iktidarın amansız destekçisi oldu?

Arada bazı pazarlıklar mı geçti?

Bunlar çok yakında ortaya çıkacak.

Ama şimdi kendisini bekleyen büyük bir tehlike var:

Türkiye Barolar Birliği'nde yapılacak genel kurul toplantısında seçimi kaybetmesi… 

Metin akıllı bir hukukçu…

Bu gerçekleri gördü, düşündü ve kendisini kurtarması mümkün olacak yegane kararı verdi.

Rotasını değiştirip iktidara yakın olmak!

Yani artık eski Metin olmamak!

★★★

AKP iktidarı baroların yapısını değiştirecek yasayı işte bu nedenle, onu kurtarmak için gündeme getirdi.

Özellikle Metin'e karşı olan ve sayıca genel kurulda büyük ağırlığı olan İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Aydın gibi büyük illerin baroları bu yasa çıktığı takdirde bölünecek, parçalanacak ve böylece Metin'in payına da bazı oylar düşecek.

Özellikle belirteyim, Türkiye'de mevcut 80 baronun pek çoğu, Metin'e karşı.

Metin bu durumun elbette farkında…

Her ne kadar inkâr etse bile işte bu yüzden özellikle kendisine karşı olan büyük baroların parçalanmasını ve kendisinin bu yolla kurtarılmasını iktidardan bekliyor.

Şimdi inkar etmeye kalkışsa bile son yasa teklifi onun hatırına Meclis'e getirildi.

“Maksat Metin'i kurtarmak!”

★★★

Bu yaşa gelmiş, hayat deneyimi kazanmış olması gereken bir hukuk adamı…

Nasıl olur da böylesine bir döneklik sergiler…

Nasıl olur da düne kadar eleştirdiği bir iktidara böylesine yakınlaşıp yamanmaya, gölgesine sığınmaya kalkışır!..

Hem de yargı, hukuk adına falan değil, sırf kendi paçasını bir dönem daha kurtarabilmek uğruna.

Onu kim yıprattı, kimler bu duruma düşürdü?

Sadece kendisi!

Bir sürü ata oynadı ama hiçbirine binemeden yere düştü!

İnşallah günün birinde hayallerine kavuşur, AKP'nin Cumhurbaşkanı (!) olamasa bile CHP'nin Genel Başkanı (!), o da olmazsa iktidarın Adalet Bakanı olur!