Top
Ege Cansen

Ege Cansen

cansen@sozcum.com

27/06/2019

Her şey iyi olacak, öyleyse dolar düşecek

Akla ziyan haksız bir gerekçeyle tekrarlanan İBB Başkanlığı seçimini, Ekrem İmamoğlu'nun ezici bir oy farkıyla kazanmasının (daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan adına, vekâleten aday olan Binali Yıldırım'ın kaybetmesinin) ardından pazartesi sabahı döviz fiyatları düşmüştü. Acaba bu iki olay arasında bir nedensellik bağı var mıydı? Beni erkenden arayan gazeteci meslektaşıma, bu gibi durumda yorum yapmak için en az bir iki hafta beklemek gerekir dedim. Sonra da “Bana göre bu düşüş, döviz tacirlerinin ‘sol elinle sat-sağ elinle al' manevrasından başka bir şey değildir” tahmininde bulundum. “Döviz fiyatlarındaki düşüş kalıcı olmayacak, dalgalanma sürecektir” diye ilave ettim.  Zaten döviz fiyatları yılbaşından beri “az inip-çok çıkıyor” ve TL'nin değer kaybı gıdım gıdım sürüyordu. Bu trendin değişmesi için ortada henüz bir gerekçe yoktur. İmamoğlu'nun belediye başkanlığı seçimini kazanmasının da böyle bir sonuç yaratması muhtemel değildir.

SEÇİMLERİN TEKRARI ÇOK HAYIRLI OLDU

Eğer bu seçimler tekrarlanmamış olsaydı, 13 bin oy farkıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Ekrem İmamoğlu'na AKP'li meclis üyeleri “topal ördek” değil, “kötürüm ördek” muamelesi yapmakta zerrece tereddüt etmeyecekti. 800 bin oy farkıyla yeniden seçilen İmamoğlu'na aynı muameleyi çekmeleri şimdi zorlaşmıştır. Yine de onlar İmamoğlu'ru “seçimi kazandığına pişman etmek için” her şeyi ve hatta İstanbullulara sunulacak hizmetleri engellemeye kalkışacaktır. Ne var ki; yardımcı da olsalar, engel de olsalar, önümüzdeki günlerde cereyan edecek olaylar, ezici oy farkıyla kent yönetiminde iktidara gelen İmamoğlu'na yarayacaktır. Bu da AKP'nin itibar kaybını hızlandıracak bir başka açmazdır.

İCRAAT HARCAMA, HARCAMA PARA DEMEKTİR

Ekrem İmamoğlu'ndan üç tablo yayınlamasını bekliyorum. Birincisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) konsolide (BİT'leriyle birlikte) bilançosudur. Bilançonun yükümlülükler sayfasında, İBB'nin yurt içine ve dışına, kime ne kadar garantisiz veya dolaylı-dolaysız Hazine garantili döviz veya TL borcunun olduğu bulunmalıdır.

Bilançonun varlıklar tarafında ise İBB'nin işletme geliri veya rant yaratabilecek varlıklarının envanteri yer almalıdır. İkinci tabloda, İBB'nin cari yıl ortada olmak üzere, geriye ve ileriye doğru üçer, toplamda 7 yıllık “gelir-gider” gerçekleşmeleri veya tahminleri yer almalıdır. Üçüncü tablo IBB'nin nakit akışlarını göstermelidir. Burada “merkezi hükümet” ile olan parasal ilişkiler net bir şekilde ortaya konmalıdır. İmamoğlu'nu topal veya kötürüm yapacak hamlelerin ipuçları bu üçüncü tablodan kolaylıkla çıkarılabilir. Veriler peşinen açıklanmazsa sonradan kimseye neyin, niçin yapılamadığını anlatmak mümkün olmaz.

Son söz: Para kimdeyse, Süleyman odur.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları