Top
Ege Cansen

Ege Cansen

cansen@sozcum.com

12/06/2022

Kirayı dondurmayın arsaları satmayın

Son birkaç ay içinde ne olduysa oldu, ortaya birden “konut açığı” çıktı. Gazetelere göre, hem kiralar fahiş bir oranda yükseldi hem de o kirayı vermeye razı olunsa bile, kiralık ev bulunmaz oldu. Bu iki tespit de yanlıştır.

Ne kiralar fahiş oranda artmış ne de ortaya aniden konut açığı çıkmıştır.

1- Kira artışlarının fahiş olması için, ev sahiplerinin (düşük bulunduğu için kimsenin inanmadığı) %74'lük resmi enflasyondan daha yüksek oranda zam istemiş ve bunu eski kiracısına zorla kabul ettirmiş olması gerekir. Böyle bir zammın uygulanmış olması mümkün değildir. Çünkü bir ev sahibinin, istemiş olduğu fahiş kira zammını kabul etmeyen kiracını, “sırf bu nedenle” evden çıkartması, (kendisinin oturacağını ispatlamadıkça) yürürlükteki yasalara göre imkânsızdır. Olsa olsa kira takdirine gidilir. Daha önemlisi kira geliri olan herkesi “zengin”, kirada oturanı da “fakir” kabul etmek gerçeğe uygun değildir.

2- Konut açığı denen şey, kısa zamanda ortaya çıkmış olamaz. A) Son altı ayda nüfusumuz (hızlı çocuk doğurma veya göç alma gibi sebeplerle) aniden artmış değildir. B) Dolu veya boş konutların bir kısmı, bir deprem sonucu kullanılamaz hale gelmiş de değildir.

Hatırlanacağı üzere, son yıllarda satılamayack kadar çok konut üretildi bu yüzden konut stoku oluştu diye yazıldı durdu. Üstelik AKP'nin dış borçların artmasına aldırmadan, kentsel dönüşümle apartman ve AVM inşaatını teşvik etmesi çok eleştirildi. Bunun da arz fazlası yarattığı söylendi.

KİRA ARTIŞLARINA SINIRLAMA

Durumdan vazife çıkaran hükümetimiz, halkı rahatsız eden eden bu sorunu çözmek üzere iki yönden harekete geçti. Öncelikle kısa vadede sonuç almak ve “dar gelirlileri” artan hayat pahalılığı altında daha fazla ezdirmemek için kira artışlarına bir yıl süreyle %25  sınırlama getiren bir yasa değişikliği yaptı. Kiraya narh konusunu geçen haftaki yazımda enine boyuna irdelediğim için tekrar ele almayacağım. Sadece iki hususa işaret etmek istiyorum. Batı ülkerinde uygulanan kira artış sınırlaması, büyük kentlerde mekan rantlarından doğan kira artışlarına izin vermeme amacını taşır. TÜFE'yi esas alır. Rant oluşmayan taşrada veya kırsalda kira sınırlaması yoktur. Hükümetin, bir süredir yükselen enflasyon ortamında kira artışlarını “yıllık ortalama TÜFE”ye bağlaması iktisadi ve sosyal açıdan zaten hatalı bir uygulamaydı. Enflasyon kaça çıkarsa çıksın kiralar %25'ten fazla artamaz diye yasa çıkarmak ise iktisaden tam zırvalamaktır.

HAZİNE ARAZİLERİNİ VATANDAŞA SATMAK

Hükümet, konut açığını uzun vadede kapamak için Hazine arazilerini vatandaşa satmaya karar vermiş. Zinhar, asla ve kat'a böyle bir şey yapılmamalıdır. Konut arzını medeni ve iktisadi bir şekilde artırmanın yolu Hazine arazilerini TOKİ'ye devretip, TOKİ'nin bunları yükleniciler marifetiyle şehirciliğe uygun yerleşim alanlarına dönüştürmesidir. Vatandaşa arsa satmak, vatandaşa kendi konutunu kendisinin inşa etmesine fırsat vermek değil, “arsa rantı” transfer etmektir. Arsa rantı transferi, rant avcısı “mafyöz” çeteler yaratır. Kan gövdeyi götürür. Üstelik bu yola gidilirse, ortaya gecekondu mantığıyla tasarlanmış, “gündüz kondular” çıkar. Kent çevreleri ilkel Orta Şark kasabaları haline gelir. Sosyal ve iktisadi hayat geriler.

Son söz: Karar açıkça yanlışsa, maksat mutlaka başkadır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları