Top
Ege Cansen

Ege Cansen

cansen@sozcum.com

04/05/2014

BMC kaç para eder?

Gazetelerde yer alan bilgilere göre, Tasarruf Mevdautı Sigorta Fonu (TMSF) Mehmet Emin Karamehmet'in ödenmemiş borçları nedeniyle Çukurova Grubu'na ait bazı şirketlerle birlikte, kısaca BMC diye bilinen şirkete 17 Mayıs 2013'te elkoymuş. Yani onu kamulaştırmış.
TMSF şimdi BMC'yi özelleştiriyor. Yani tahsil edemediği paraların bir kısmını, bu şirketi satarak kasasına koymak istiyor.
Buraya kadar ortada gözle görülen bir yamukluk yok. Ama satış ihalesi süreci tam bir aldatmaca. Böyle bir süreçle “kamu çıkarlarının korunması” mümkün durmuyor. Yani bu satıştan devletin kasasına girmesi gereken miktarda para girmeyecektir. Hatta çok muhtemeldir ki; oyunun sonunda, TMSF'ye gelecek paradan çok, kamudan para çıkacaktır.

BMC'Yİ ALIP, KÂRLI İŞLETECEK
BİR BABAYİĞİT YOKTUR

BMC şanssız bir şirkettir. Başı “kârsızlıktan” kurtulmamıştır. 1986-87'de ben de bu şirketi ayağa kaldırmak için kısa süre kafa eskitmiştim. Ancak bu yazının konusu BMC değildir. BMC'nin satışı dolayısıyla yaşananlardır.
Düşünün, Türkiye gibi otomotiv sektöründe bir hayli ilerlemiş bir ülkede, bir otomotiv şirketi daha doğrusu fabrikası satışa çıkarılıyor. Bu fabrikayı almaya, ne yerli-ne yabancı tek bir otomotiv şirketi niyetlenmiyor. Hatta dünyanın en hızlı gelişen otomotiv ülkesi Çin bile bu işle ilgilenmedi.
İhaleye, eski solcu diye ünlenmiş, otomotiv sanayisinde hiçbir bilgi birikimi olmayan bir iş adamı “tek başına” giriyor. Kakara-kikiri bir ihale yapıldı. 985 milyon lira tahmini bedeli olan şirkete, önce 540 milyon teklif veriyor, sonra rica üzerine 725 milyona çıkıyor. Nihai pazarlıkta bu teklif 751 milyon liraya yükseltildi.
Bu ne biçim “yatırım-verim-bedel” hesabıdır? Tabii ki ortada böyle bir hesap yoktur. Zaten bu ihale, hesap işi olsaydı, dünyada at koşturan bunca otomotiv devi ihalenin yanından bile geçmezken meydan Ethem Bey'e kalmazdı. Bizde bu gibi kamu ihalelerinde hesap tersten yapılır. Önce şirketi alırsın, sonra yatırdığın parayı “kıyak ihalelerle” nasıl fazlasıyla çıkaracağını, devlet babanla birlikte düzenlersin.

DEVLETTEN ŞİRKET ALIP,
HALKTAN RANT ÇIKARMAK

Özelleştirme furyasında, yapısal olarak kârsızlığa mahkum, çoğu da işlemeyen KİT'leri, uyanık iş adamları fabrikanın arsasına tamahen almıştı. Üstelik “işletme ve istihdamı daraltmama sözü vermişti”. Bunlardan biri de Tuzla'da, bir başka BMC olan TOE (Türk Otomotiv Sanayii) idi. Ne oldu? Hiç.
Daha önceki önerimi yinelemek istiyorum. Özelleştirmeler “arsasız” yapılsın. Yani yeni sahip, şirketin maksat ve mevzuu içinde faaliyete devam ettiği sürece, fabrikanın kurulu olduğu araziyi bedava kullansın.
Tapu, Hazine'de kalsın. Faaliyetini tatil ederse, araziyi boş olarak Hazine'ye iade etsin. Eğer o arazi imara açılacaksa, bu değişiklik mutlaka arsa Hazine'ye devredildikten sonra yapılsın. Mekan rantı kamuda kalsın.
SON SÖZ: Süt vermeyen ineğin ederi, eti ve derisi; kâr etmeyen şirketin değeri arsası kadardır.

Çinliler banka aldı fabrika almadı

Bundan birkaç yıl önce Çinli Geely firması İsveç'in Volvo otomotiv şirketini satın aldı. BMC ise 1990'lı yıllarda Volvo motoru ve teknik yardımı ile kamyon üretiyordu. Volvo'yu alan Geely'nin BMC'ye ilgi göstermemesi, bu işte hesap olmadığını ortaya koyuyor. Ne tesadüf ki bugünlerde Çinliler Türkiye'den banka alıyor ama fabrika almıyor. Geçtiğimiz günlerde dünyanın önde gelen bankalarından Çinli ICBC Tekstilbank'ı almıştı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları