Top
Dinçer Güner

Dinçer Güner

dincerguner@gmail.com

07/01/2020

Köklü ve kalıcı değişimin yılı 2020!

2020 senesi adeta hafızalarımıza kazınacak. Tarih ve sosyoloji kitaplarında yerini alacak türden olaylar bekliyor dünyayı ve Türkiye'yi. Eski tüm sistemlerin büyük kriz ve önemli olaylar ile bitip yeni bir düzene geçiş senesi olacak 2020. Kapitalist sistemin çöküp yerine insan temelli bir sisteme geçiş! Önemli ve kritik zamanlardan geçiyoruz, astrolojik olarak en önemli döngülerin birine tanıklık etmek üzereyiz. Satürn ve Plüton arasında başlayacak olan bir süreç/döngü.

Astroloji bu döngülerin yeryüzünde nasıl motifler ortaya çıkaracağını inceler. Astrolog olmanın belki de en heyecan verici kısmı bu olsa gerek. Kısa ve uzun vadeli döngüler arası bağlantılar ve bu bağlantıların yer yüzündeki etkilerinin ne olduğunu adeta bulmaca çözer gibi çözmek aslında. Bizim en aşina olduğumuz döngü Güneş ve Ay arasında meydana gelen Yeni Ay ve Dolunay döngüleri. Her ay bir defa Yeni Ay, bir defa da Dolunay meydana gelir ve bu o ayın kalitesinin nasıl geçeceği hakkında bilgi verir. Tabii arada ilk dördün, son dördün, balsamik gibi ara döngüler de mevcut. Ama kulağıma en aşina olanlar Yeni Ay ve Dolunay.

Tıpkı Güneş ve Ay arasındaki bu döngüsel hareket gökyüzündeki tüm gezegenler arasında var. Mesela Mars-Jüpiter, Satürn-Mars. Bu döngülerin bazıları gezegenlerin hızlarından dolayı daha büyük ve uzun periyotlarla açıklanırken bazıları Ay ve Güneş ikilisi gibi daha kısa zamanda (aylık) gözlemlenebiliyor. 2020 yılına damgasını vuracak tam olarak bu döngü, size anlatmak istediğim ikili Satürn ve Plüton döngüsü. Tabii bu döngüleri açıklamadan önce Satürn ve Plüton’un astroloji sembolizminde neleri ifade ettiklerinden bahsetmem gerek. En basit hali ile Satürn, yapılanma, kısıtlama, zorluk, disipline etmek, test etmek, karma, problemler, bela işler, zaman, yaşlılık, yıllar, ölüm ile ifade edilir. En basit hali Plüton ise değişim, dönüşüm, yıkım, güçlenme, mutasyon, toplu ölümler, yer altı, depremler, kan, savaş gibi konularla ifade edilir. Tabii ki bu iki gezegen için cilt cilt kitaplar yazılır ve yazılmıştır da ama anlatacağım konuyu kafanızda canlandırmanız için bu anahtar kelimeler yeterli.

Şimdi gelelim ikinci önemli konuya Yeni Ay ve Dolunay meselesine. Normalde Yeni Ay ve Dolunay dediğimiz mesele Güneş ve Ay arasında olur. Güneş ve Ay yan yana gelir ve Yeni Ay olur. Hızlı hareket eden Ay, Güneş'in karşısına geçer ve Dolunay meydana gelir. Yeni Ay, bir dönemin, bir konunun başlangıcı, yeni sayfa, yeni gelişmeler iken, Dolunay ise bitirme, noktalama, sonlanma ile ilişkilidir. Bu bazen bir hastalığın başlangıcı ve bitişi, bazen bir iş ve projenin, bazen bir problemin bazen ise bir ilişkinin. Anlamamız gereken başlangıçlar ve bitişler döngüsü. Bu ikilinin dansını şimdi Satürn ve Plüton’a yansıtacağız. Yan yana geldiklerinde kendi sembolize ettikleri tabiata uygun başlangıçlar ve bitişler gibi düşünebilirsiniz. Yan yana geldiklerinde yeni bir döngü, karşı karşıya geldiklerinde ise bu başlayan döngünün sona ermesi gibi düşünebilirsiniz. Satürn'ü saatin kolları gibi düşünürsek toplamda 29,5 yılda döngüsünü tamamlar. Plüton'nun ise güneş çevresindeki dönüşünü yaklaşık 250 yılını alır. Bu da yaklaşık Satürn'ün 9 turu demektir. Bunun anlamı ise şudur, Plüton, Güneş çevresindeki dönüşünü tamamlarken ortalama olarak 33 yılda bir Satürn ile aynı hizaya gelecektir. Bu ikilinin döngülerinde uygarlıklar boyu süren çatışmaları gözlemleriz. Bu ritmin incelenmesi çok derin bir konu.

Bu noktada Roma ile başlayalım. İmparatorluk 11 Y.Y. boyunca işgalci kuvvetlerin saldırısına uğramadı. MS. 410 yılında Vizigotlar 1 haftalık süre içinde Roma'yı ele geçirip yerle bir ettiler. Binlerce kişiyi öldürdüler. Bu da Satürn ile Plüton'un aynı hizaya geldiği (Yeni Ay) zamana denk düşmektedir Boğa burcunda (Toprak). Bunun öncesinde ki hizalanmaya baktığımızda (33 yıl geri gittiğimizde) MS.379 yılına, Vizigotlar'ın ilk tarih sahnesine çıkışlarını görürüz Koç burcunda (Savaş). Bir sonraki Plüton-Satürn döngüsünde ise Roma'yı ele geçirdiklerini görüyoruz. Bu ikilinin döngülerinde böyle motifleri sürekli görürüz.

– 532 yılında ise Satürn, Plüton'un karşısında idi (Dolunay etkisi) İkizler-Yay burcu aksında. Vizigotların parçaladığı Roma'yı kurtarmak için Jüstinyen bir vergi devrimi uyguladı ve imparatorluk orduları bir akşam üstü İstanbul'da arenaya girerek 30.000 kişiyi kılıçtan geçirdi.
– 629 yılına baktığımızda Satürn ile Plüton gökyüzünde karşı karşıya (Dolunay etkisi) geldi Boğa-Akrep burcu aksında. Hz. Muhammed Mekke'ye sefere çıktı ve şehri savaşmadan ele geçirdi ve İslam Devletini kurdu.
– 711 Yılında Satürn ile Plüton yan yana geldiğinde (Yeni Ay etkisi) İslam Avrupa’ya yayılmaya başladı. Tarık Bin Ziyad, İberya yarım adasına geldi ve İspanya'yı fethetti. Bu tarihsel açıdan büyük bir olaydı ve İslamiyet İspanya'da 500 yıl hüküm sürdü.
– 800 Yılında Satürn ile Plüton karşı karşıya geldi (Dolunay etkisi), Kova-Aslan burcu aksında. Papa, Şarlman'ı İmparator ilan etti. Agustin, saksonları Hristiyanlaştırmak için İngiltere’ye gelmişti. Aynı dönem Şarlman, Saksonları yenilgiye uğratmıştı.
– 1066 Yılında Satürn ile Plüton karşı karşıya geldi (Dolunay etkisi) Balık-Başak burcu aksında. İngiltere'nin Normandiyalılar tarafından istila edilmesidir. Bu olay İngiltere'yi İskandinavya'dan koparıp Avrupa'nın bir parçası haline getirmişti. Bu dünya tarihi açısından çok önemli bir olaydı.
– 1099 yılında ise Satürn ve Plüton yine karşı karşıya geldi (Dolunay etkisi)  Koç-Terazi burcu aksında. Kudüs, Hristiyanlar tarafından Araplardan alınmıştı. Bu da tarihsel açıdan değerlendirildiğinde çok önemli bir olaydır. Dinler arası çatışmaların öncülerinden biridir bu olay.
– 1212 yılında ise Plüton ile Satürn, Aslan burcunda yan yana geldi. (Yeni Ay etkisi) 1 yıllık süre içinde İspanya Arapları, İspanya'dan çıkarak Arap yarımadasına geri gittiler. Haçlı seferleri başladı. Haçlı seferlerinde ortalama 50.000 kişi ölmüştü.
– 1518 yılında Satürn ve Plüton, Oğlak burcunda yan yana geldi (Yeni Ay etkisi) Martin Luther, protestan reformları başlatan 95 tezini duyurmuştu.
– 1534 yılında Satürn ile Plüton karşı karşıya geldiğinde (Dolunay etkisi) İngiltere, Katolik kiliseden ayrıldı.
– 1617'de Satürn ile Plüton, Boğa burcunda yan yana geldiğinde (Yeni Ay etkisi) Otuz Yıl Savaşları başladı.
– 1648 yılında Satürn ile Plüton, İkizler burcunda yan yana geldiğinde, Otuz Yıl Savaşları sona erdi. Otuz Yıl Savaşları Protestanlar ile Katolikler arasında olmuştur.
– 1787 yılında Satürn ile Plüton, Kova burcunda yan yana geldiğinde Amerika'da anayasa ilan edildi.
– 1834 yılında Satürn ile Plüton Koç ve Terazi burcu aksında karşı karşıya geldiğinde (Dolunay etkisi) İngiltere köleliği yasakladı. Bu yıl İspanya için de önemli bir yıldı, İspanya ile sömürgeleri arasında bağımsızlık mücadelesi vardı. Bu yıl Simon Bolivar, İspanya'yı yendi ve Kolombiya, Guatamala, Ekvador gibi ülkelerin öncüsü olan Yeni Granata'yı kurdu. İspanya, Güney Amerika'daki hakimiyetini kaybetti.
– 1850 yılında ise Satürn ile Plüton, Boğa burcunda yan yana geldiğinde, Birleşik Devlet’te kölelik konusu tartışılmaya başlandı ve bu tartışma bir sonraki Satürn-Plüton karşıtlığında yani 1866 yılında Amerika'yı ikiye böldü. Anayasada köleliği yasaklayan 13. madde 1866'da kabul edilmişti.
– 1883 yılında ise Satürn ile Plüton, İkizler burcunda yan yana geldiğinde, İngiltere Süveyş kanalını ele geçirmek için askeri harekat başlattı. Bu sayede Batı da Ortadoğu’ya askeri bir güç gönderildi.
– 1898 yılında ise Satürn ile Plüton karşı karşıya geldiğinde İspanya için kötü bir yıl olmuştu. Amerika ile İspanya arasında savaş patlak verdi. Ayrıca dünya Siyonist örgütü kuruldu.
– 1914 yılında ise Satürn ile Plüton, Yengeç burcunda yan yana geldiğinde 1. Dünya savaşının başladı. 100 binlerce insan savaşmıştı. Savaştan sona Irak, Lübnan, Suriye gibi ülkeler kuruldu.
– 1931 yılında ise Satürn ile Plüton, Oğlak ve yengeç aksında karşı karşıya geldiğinde Siyonistler, İngiltere ile karşı karşıya gelmişti. Siyonistler, İngiltere’nin Filistin'e savaş ilan etmesi için mali baskı kuruyordu. 1931 yılında Hitler, Mussolini iktidara geldi. Çin, Japonlar tarafından istila ediliyordu. Hindistan da İngiltere'ye baş kaldırdı. Ghandi'nin ünlü tuz yürüyüşü başlattığı yıldı bu.
– 1947 yılında Satürn ve Plüton Aslan burcunda yan yana geldiğinde İngiltere'nin, Hindistan ve Pakistan'nın bağımsızlığını kabul ettiğini görüyoruz. Ve 1 sene öncesinde Birleşmiş Milletler kuruluyor.
– 1965 yılında Satürn ile Plüton, Başak ve Balık burcu aksında karşı karşıya geldiğinde, Ortadoğu ısınmaya başlıyor, Kıbrıs'ta ayaklanmalar, İsrail ve Arap çatışmaları doruğa çıkıyordu. 1967 yılındaki 7 gün savaşlarının yolunu açıyordu. Yine Vietnam’da bu yıl savaş başladı, 1973’te son buldu.
– 1982 yılında Satürn ile Plüton yan yana geldiğinde, Ortadoğu bir kez daha karışmaya başladı. İsrail, Lübnan'ı işgal etti.

Plüton ve Satürn bir araya geldiklerinde etkisi bir yıl sürer. Çünkü ikisi de ağır hareket eden gezegenlerdir. 2019 yılının ikinci yarısında bu ikili yan yana gelmeye başladı. Biraz daha güncel zamana gelirsek; 11 Eylül 2001 Amerika'da meydana gelen İkiz Kuleler’e saldırı zamanı. Gökyüzünde Satürn ile Plüton, İkizler-Yay burcu aksında karşı karşıya idi (Dolunay etkisi) ve 5000 kişiye yakın kişi hayatını kaybetmişti. Neden bu kadar yıllar içinde dolaştık, gelelim asıl meseleye. Satürn ve Plüton Oğlak burcunda yan yana gelmek üzere ve yine öncelikle Ortadoğu ısınmaya başladı. Önümüzdeki bir senelik süreçte, tarihteki önemli gelişmeleri de hesaba katacak olursak çok ama çok hareketli günler dünyayı beklemekte. Askeri hareketlerin artabileceği ve ekonomik düzende değişikliklerin olabileceği zamanlar. Dünya rahat bir evreden geçmiyor. Yine işgaller, istilalar olabilir. Tema anladığım kadarı ile Ortadoğu ile ilgili olabilir. Ya da mesela Şili'de olduğu gibi başka yerlerde de yöneticiler, hükümetler zor durumda kalabilir.

Aslında tarihteki Oğlak ve Yengeç burcu aksında gelişen olaylardan yola çıkarak da tahminlerde bulunabiliriz. Her Yengeç-Oğlak burcu aksında İngiltere için zor zamanlar olmuş. Yine İngiltere için hem politik hem de maddi anlamda zor zamanlar olabilir. İngiltere'nin Avrupa birliğinden ayrılma durumu gündeme gelebilir. Ya da 1. Dünya savaşı başlamış; belki bir dünya savaşı olmaz ama ülkeler arası ciddi tehditler, güç mücadeleleri yaşanması da olası. İkili Oğlak burcunda olduğundan dolayı, işin içine ekonomi, finans ve iş dünyası da girer elbette. Ekonomik olarak yeni bir sistem ve düzene doğru bir geçişinde işareti olabilir bu yeni döngü ya da dünyada ekonominin merkezi değişmeye başlayabilir. Avrupa ekonomik bir kriz dalgası ile uğraşmak zorunda kalabilir ve bu ekonomik zorluk liderleri-hükümetleri istemeseler de değişikliğe itebilir. Pek tabii Ortadoğu haritası da masaya yatırabilir ve bu konuda köklü değişimlere gidilebilir. Satürn ve Plüton birlikteliği 2020'nin genelinde güçlü bir şekilde etkin olacak. Ama bu ikilinin tam olarak bir araya gelme zamanlarına göz atacak olursak, 2020'nin Ocak ayından sonra, Mars tarafında tetikleneceği Ağustos ve Aralık ayları da önemli olacaktır. Özellikle bu tarihlerde ekstradan doğal afetlerde artış ve özellikle deprem ve yangın gibi durumlara söz konusu olabilir.

2020 elbette sadece bu ikilinin etkisi ile geçmeyecek. Yine önemli gezegen geçişleri ve tutulmalar söz konusu. Sene boyunca Jüpiter, Oğlak burcunda seyahat edecek. Jüpiter temel olarak bolluk, bereket, şans ve talih ile ilgilidir. Fakat bunları gerçekleştirebilmesi için mutlu olduğu burçlarda olması gerek. Jüpiter Oğlak burcunda asalet kaybettiği, yani güç kaybettiği bir yerleşimde olacak. Yani aslında fırsat ve şanslar var fakat bunları değerlendirmek veya kullanmak için ekstra çaba sarf edilmesi gerekecek. Jüpiter 20 Aralık 2020 tarihine kadar Oğlak burcunda seyahat edecek. Bu süreçte, ekonomi, finans, mali konularda ancak akıllı adımlar ve çaba ile ilerleme ve kazanç elde edilebilir. Jüpiter'in Oğlak burcundaki bir önceki seyahatine göz attığımızda 2008-2009 yılı karşımıza çıkmakta. Küresel ekonomik krizin yaşandığı zaman. Bu yüzden de 2020 yılında Oğlak burcundaki Jüpiter-Satürn ve Plüton’un birlikteliği küresel anlamda ekonomik olarak bazı zorluklara işaret etmekte.

Jüpiter Oğlak burcunda seyahat ederken, Plüton ile bir araya gelerek yeni bir 13 senelik döngü başlayacak. 5 Nisan, 30 Haziran, 13 Kasım 2020 Jüpiter-Plüton Kavuşumunun olduğu zamanlar. Bu tarihler ekonomik olarak dikkat edilmesi gereken zamanlar. Yine bu tarihlerde geçmişe ait medeniyet kalıntıları bulunabilir, petrol ve su krizleri patlak verebilir. Bu tarihlerde ülkeler arası intikam oyunları, değişen yasalar, büyüyen kriz gibi düşünebiliriz. 2020 senesinde Mart ve Temmuz ayında ise Satürn bir süreliğine -ki bunu fragman gibi düşünebilirsiniz- Kova burcunda seyahat edecek. Temmuz’da yeniden şu anda olduğu gibi Oğlak burcuna geçiş yapacak ve Aralık ayına kadar Oğlak burcunda seyahat edecek.

Satürn-Kova süreci yani Mart ve Temmuz arası çok önemli. Zira Aralık ayından sonra 2,5 sene hangi tema ve konulardan yana sınavlar vereceğimize işaret etmekte. Bunun en başında özgürlük ve insan hakları gelmekte. Dünya üzerinde baskıcı rejimlere karşı isyan hareketleri başlayabilir, bu hareketleri farklı-değişik-sıra dışı fikirleri ve yaşamları olan insanlar başlatabilir. Fikir ve düşünce özgürlüğünün önemli olduğu bir sürece giriş yapmış olacağız. Özgürlüklerin kısıtlandığı, herkesten farklı düşünenlerin baskılandığı örnekler çoğalabilir. Otoriteye karşı isyanlar başlayabilir. Ve büyük teknolojik kazalar, büyük uçak kazaları, hava yolu şirketleri ile ilgili büyük problemler gündeme gelebilir. Grevlerin ve isyanların dünyada yankı uyandıracağı bir zaman dilimi olabilir Mart ile Temmuz arası.

5 Mayıs’ta ise kader konularını sembolize eden Ay düğümleri burç değiştirecek. Tutulmaların gerçekleşeceği burçlar İkizler ve Yay olacak. Bu geçişle beraber bilgi, iletişim, yayıncılık, öğrenme, sınavlar, eğitim, sosyal medya, dijital platformlar ve uluslararası ticaret, akademik konular ön planda olmaya başlayacak. Yanlış ve hatalı bilgilerin hızla yayılabileceği, bilginin takip edilebileceği, iletişim-sınav-eğitim skandallarının ortaya çıkabileceği, dijital platformlara dair yaptırımların artabileceğine işaret etmekte.

Tutulmalara göz attığımızda ise sırayla Güneş ve Ay tutulma zamanları şu şekilde olacak:

10 Ocak’ta 20. derece Yengeç burcunda Ay Tutulması
5 Haziran’da 15. derece Yay burcunda Ay tutulması
21 Haziran’da 0. derece Yengeç burcunda Güneş tutulması
5 Temmuz’da 13. derece Oğlak burcunda Ay tutulması
30 Kasım’da 8. derece İkizler burcunda Ay tutulması
14 Aralık’ta 23. derece Yay burcunda Güneş Tutulması

Tutulmaların genel olarak etki süreleri ortalama meydana geldiği gün itibari ile +/- 1 aydır. Bu zaman biraz uzayabilir biraz kısalabilir, ortalama olarak alıyoruz. Yengeç ve Oğlak burcundaki tutulmalar dünya üzerinde, inşaat-güvenlik, emlak, iş dünyası, para piyasası, borsa, askeri konular üzerinde etkili olacak iken İkizler ve Yay burcunda başlayacak olan tutulmalar ise eğitim, sınavlar, bilgi, iletişim, seyahatler, akademik konular, ifade, resmi evraklar üzerinde etkili olacaktır. Özellikle 10 Ocak’ta Yengeç burcunda meydana gelecek olan tutulma yukarıda bahsettiğim Satürn-Plüton döngüsünü tetikleyecektir. Hem ekonomik hem de askeri düzende bir hareketlilik, güvenlik duygusunun azalması, beslenme-yeme içme, tarım konularında zorlayıcı etkilerin olabileceğini düşünebiliriz dünya üzerinde.

5 Haziran’daki tutulmada Mars ile sert kontağı olduğundan dolayı, büyük bilgi hataları, belgelerin sızması -ki daha önce Wikileaks skandalları gündeme gelmişti benzer gökyüzü pozisyonunda- eğitim ile ilgili skandal durumların olabileceğini düşünebiliriz. Tutulmaların sene boyunca gündeme getireceği temalar üç aşağı beş yukarı bu şekilde olacaktır. 2020 senesinin bir diğer önemli gezegen etkileri ise tabii ki Retrolar olacaktır. 2020 senesi Retrolarla geçecek bir sene. Venüs, Mars, Jüpiter, Merkür, Satürn, Plüton, Neptün, Uranüs senenin büyük bir çoğunluğunu geri giderek geçirecekler. Bunlardan Venüs ve Mars ikilisinin geri gideceği zamanlar, diğer gezegenlere göre hızlı hareket ettiklerinden dolayı çok daha önemli olacaktır. 12 Mayıs’ta ise Venüs gezegeni İkizler burcunda geri hareketine başlayacak ve bu geri hareket 25 Haziran’a kadar devam edecek. Bu tarih aralığında dünyada yankılanabilecek özel hayata dair yazışmaların ortaya çıkması, moda ve sanat sektöründe problemlerin ortaya çıkması, zenginlerin mal varlıklarına ilişkin skandalların ortaya çıkması olasıdır.

2020 için bir diğer önemli gezegen etkisi Mars'ın 6 ay Koç burcunda seyahat edecek olması. 28 Haziran’da Koç burcuna geçiş yapacak ve 9 Eylül ile 15 Kasım arası Koç burcunda geri hareket edecek. Mars'n Koç burcundaki seyahati dünya üzerindeki stresi ve ateşi körükler nitelikte olacak. Ülkelerin birbirine meydan okuması, savaş durumları, volkanik hareketlenmeler, büyük yangınlar söz konusu olabilir. Dünya üzerinde suların pek durulmayacağı bir 2020 senesi olacak, özellikle yılın ikinci yarısı. Zira 2019 yılında, Mars'ın Terazi burcunda iken ortaya çıkan meseleler ve konuların üstünden yeniden geçileceğine işaret eder. Mars Terazi burcunda iken Suriye'de teröristleri temizlemek adına yapılan hareket gündemde idi. Bu tarih aralığında Suriye meselesi yeniden gündeme gelebilir ve yeni bir hareket yapılabilir bu zaman dilimi içinde.

2020 senesi özellikle Amerika'nın güç ve toprak kaybı yaşayacağı bir sene olarak tarihe geçebilir. Medeniyetin ve gücün yavaştan batıdan doğuya doğru kaymaya başlayacağı 2020 senesi göreceğiz. Özellikle ve Çin ve Rusya, Amerika'nın yerini alacak yeni iki güç olarak karşımıza çıkacak. Eski tüm sistemlerin büyük kriz ve önemli olaylar ile bitip yeni bir düzene geçiş senesi olacak 2020. Kapitalist sistemin çöküp yerine insan temelli bir sisteme geçiş olabilir. Özellikle 21 Aralık tarihi Satürn ve Jüpiter'in Kova burcuna bir araya gelişi ile yeni bir çağa ve yeni bir sisteme geçiş yapmaya başlayacağız. Teknoloji ve insanın birleştiren, temelinde insan olan, insanların hak ve özgürlüklerin temel alındığı, kölelik döneminin son bulmaya başlayacağı bir çağdan bahsetmek mümkün. Toprağın, mülkiyet duygusunun yerini bilgi-teknoloji ve insanın geleceği bir çağın başlangıcı. Jüpiter ve Satürn tam 0. derece Kova burcunda (0 derece başlangıçlarla ilgilidir) Kova (Hava) çağının başlangıcı olacak. Yine Avrupa Birliği haritasında ise tam tepe noktasından Uranüs geçmekte, bu da Avrupa birliğinin çözülmeye ve ayrışmaya başladığı bir 2020 senesi gözlemleyebiliriz.

Biraz da Türkiye haritasında neler var bunlara göz atalım;

Türkiye’nin 2019/2020 Güneş Dönüşü haritasında “Başak” burcu yükselmekte. Demek ki dışarıya yansıttığımız profil, ülke içindeki genel hava-çerçeve daha çok Başak sembolizmi ile ortaya çıkacak demektir. Peki Başak burcu ne demek? Başak burcu dünya astrolojisine göre, arınmak, temizlenmek, saf hale gelmek, hizmet etmek, işçi kesim, sağlık sektörü, çalışanlar, memurlar, askerler, silahlı kuvvetler tarım ürünleri, salgın hastalıklar ve sendikalar demektir. Ssene boyunca ülkede hizmet sektöründe önemli gelişmeler ve değişimlerin olabileceğini düşünebiliriz. Sene boyunca ülkede gereksiz-fazla olan ne varsa arınma ve temizlenme zamanı olacak. Özellikle sağlık sektörü, eczane, ilaçlar, medikal uygulamalar konusunda önemli gelişmelerin hız kazanacağını söylemek pek de yanlış olmaz.

Aynı şekilde EYT konusu, memurlar, işçi kesimi ilgilendiren önemli gelişmelerin de olacağını düşünebiliriz. Çalışma koşulları, maaşlar, emeklilik konusunda özellikle. Yine askeri konularda, askerlikle ilgili uygulamalar, askeri düzen, askeri hizmet ile ilgili bir takım değişiklikler söz konusu olabilir. Tarım konusunda da çiftçiyi teşvik edecek, güzel gelişmeler de söz konusu olabilir. Sene boyunca halk sağlığı çok önemli olacak, bu sene salgın hastalıkların artabileceği bir sene olabilir. Yine sendikaların da aynı şekilde güç kazanacağı bir sene olabilir. Başak burcu Türkiye haritasında 4. evi temsil etmekte. 4. ev temaları da sene boyunca ülkenin gündem maddesi içinde yer alacak demektir. 4. ev ise muhalefet, topraklar, tarım, yer altı kaynakları, madenler, muhalefeti sembolize eder. Demek ki bu sene muhalefet parti/partileri ve liderleri için de önemli bir sene olacak. Aynı şekilde madenler, yer altı kaynakları ile ilgili de gelişmeler, önemli yer altı kazıları, arkeolojik bulgular elde edilebilir.

Şimdi son iki paragrafta saydığım temaların hepsi Güneş dönüşü haritasında Merkür'e bağlanıyor ve o da Akrep burcunda 3. evde yer almakta. Akrep burcunun olduğu yerde her zaman bir derinlik, güç kazanma, manipüle etme ve değişim dönüşüm temalarını görürüz. Sene boyunca muhalefetten tutun da, sağlık sektörüne, sendikalardan askeri düzene, eğitimden medya yayıncılık işlerine, memur konularından tutun da medikal konulara kadar bir dizi büyük değişimler bizleri bekliyor demektir. Merkür'ün herhangi bir sert kontağı yok, bu iyi haber ve yanında Venüs bulunmakta. Bu da bize meydana gelecek olan tüm değişimlerin hızlı, köklü ve fayda sağlayacak yönde olacağına işaret etmekte. Tabii ki Akrep burcu olduğu için bazı değişikliklerin de gizliden, el altından da yapılabileceğini göstermekte. Hatta Merkür'ün yükselen burç ile kurduğu olumlu kontak, bu değişimlerin olumlu yönde olacağını da destekler nitelikte.

Jüpiter'in 4. evden yükselen burç ile kurduğu kontakta, toprakların verimli hale gelmesi için yapılması muhtemel çalışmaları, toprakların genişleyebileceğine işaret etmekte. Ve Jüpiter'in özellikle 4. evde yer alması, bu sene emlak piyasasının da hareketleneceğini, canlanabileceğini düşünebiliriz. Güneş ve Ay arasındaki ilişkiye baktığımızda ise, bu sene ülkemiz Yeni Ay yaşayacak ve sene boyunca Yeni Ay etkisinde bir sene geçirecek. Yeni Ay’ın yaşandığı seneler adeta yeni bir sayfa açmak demektir. Yeniliklerin, yeni başlangıçların bol olacağı bir sene bekliyor bizleri. Bu Yeni Ay Türkiye haritasında 2. evde meydana gelecek. 2. ev ise, maddi koşullar, gelirler, ekonomi, kazançlar, ulusal zenginlik, bankalar, finansal kurumlar, para piyasaları demektir. Bu sene ekonomik olarak güçlü adımların atılabileceği, ekonomik olarak yeni önemli sayfaların açılacağı bir sene olacak gibi görünüyor. Ekonomik güçlenme söz konusu fakat tek bir şartla, ortaklıklar kurmayarak. Başkaları ile kurulması muhtemel ortaklıklar-anlaşmalar konusunda pek faydalı bir sene değil gibi, zira Mars hala Terazi burcunda. Yeni ekonomik modeller, uygulamalar, vergi uygulamaları, faizler, krediler konusunda önemli büyük ve radikal değişimlerin olacağını bekleyebiliriz. Zira Güneş ile Uranüs arasındaki zorlu görünüm, şok edici ani kur dalgalanmalarını, beklenmeyen sert çıkış ve aynı sertlikte düşüşlerin olabileceğine işaret etmekte. Alışılagelmiş kuralların çok dışında seyreden bir kur süreci söz konusu olabilir. Ya da ekonomik gelişmeler beklenenden, alışılagelmişin çok dışında yöntemler kullanılabilir.

Özellikle Mart ve Nisan ayında muhalefet partilerinde yönetmelik değişikliği, parti içindeki isimlerin görev değişikliği ya da liderlerin değişimi söz konusu olabilir. Yine aynı aylarda ticari anlamda önemli büyük bir anlaşma yapılabilir başka ülkelerle. 28 Şubat itibari ile Satürn, Türkiye haritasında 8. evine geçiş yapacak. 8. ev vergiler, bankalar ile ilgilidir. Yepyeni vergiler ve bankacılık sisteminde çok önemli değişimler söz konusu olabilir. Faiz oranları, kredi verme yöntemleri, faiz hesaplama araçları, kur, borçlanma gibi temalar zorlayıcı bir şekilde gündeme gelebilir. Özellikle Nisan ayında Uranüs, Türkiye haritasında Güneş'in tam karşısından geçecek, bu da hem parlamento ve bakanlıklarla ilgili ani ve skandal değişimlere işaret ettiği gibi, bazı grev ve protestoları da gündeme getirebilir. 5 Nisan’da (+/- 10 gün) yine Mart ve Haziran diplomatik ilişkiler konusunda ilginç zaman dilimi. Provokasyona gelinmemesi gereken aylar bunlar. Haziran ve Ekim ayları ile Uranüs'ün etkisi ile eğitim ve sınav sisteminde değişiklikler söz konusu olabilir.

Mutlu ve huzurlu 2020 temennisi ile.
Sevgiler…

Dinçer Güner 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp