Top
Can Ataklı

Can Ataklı

canatakli@korkusuz.com.tr

05/12/2022

Neymiş, ABD’li danışmanmış da peh

ANALİZ

Neymiş, ABD’li danışmanmış da peh

İki gündü CHP’nin vizyon toplantısı konuşuluyor kamuoyunda ve özellikle sosyal medyada.

İktidar sözcüleri ve saray medyası doğal olarak “Fos çıktı” manşetlerini attılar hemen.

Ne bekliyorlardı bilemiyorum ama hemen şunu söyleyeyim, bu vizyon toplantısı bana göre olağanüstüydü.

Belki entelektüel düzeyi çok yüksekti, sıradan insanların ilgi ve desteğini alması zordu ama Türkiye’nin geleceği için büyük umut verdi.

Ama AKP için elbette Türkiye’nin geleceği değil, Erdoğan’ın o makamda oturması daha önemli.

Buna karşı benim canımı sıkan ve umutsuzluğa düşüren bizzat CHP içinden çıkan tuhaf sesler.

Kendini muhalefette konumlandıran ama hiçbir şeyi beğenmediği gibi iktidarın ekmeğine yağ süren bir dolu isim var.

Bunlar işi gücü bırakmışlar vizyon toplanışını yerden yere vurmaya çalışıyorlar.

Örneğin, neymiş ABD’li danışman bulunmuş, Türkiye’nin geleceği bir ABD’liye teslim ediliyormuş.

Üstelik bu ABD’li Danışman Rifkin, toplantıya katılmaya bile tenezzül etmemiş de video konferansla katılmış.

“Bırakın bu saçmalıkları” demek istiyorum.

Bu tipler dünyanın nereye gittiği anlamıyor bile.

Neymiş, ekonominin dehası diye tanıtılan Daron Acemoğlu Ermeni’ymiş.

Yine aslında ekonomi alanında Türkiye’nin yüz akı isimlerinden biri olan Selin Sayek Böke, Müslüman/Hristiyan karışımı bir aileden geliyormuş.

Hem laik havalarda ayrımcılığa karşı, ötekileştirmeyen, bütün inançlara saygılı olduğunuz söyleyeceksiniz hem de insanları inançları yüzünden karalamaya çalışacaksınız.

Bu toplantıda önemli olan Türkiye’nin geleceği için ortaya konan görüşler ve eylem planıdır.

Gelin Kılıçdaroğlu’nun verdiği mesajlardan birkaç tanesini alt alta koyup okuyalım;

Çalışanın sırtındaki vergi yükünü alacağız. Güven ortamı yaratarak yatırımcıyı ülkemize çekeceğiz.

– Türkiye’yi tek adam değil, liyakate dayalı bir sistem yönetecek. Bugün verdiğimiz kavga, yarının Türkiye’sinin nasıl olacağının kavgasıdır.

Endüstriyel dönüşüm için tüm Türkiye’yi kapsayacak bir üretim-ticaret-finans ağı kuracağız. 50 ili kapsayan 8 bölgede özel ekonomi bölgeleri oluşturacağız.

– Türkiye’de gerçek bir anayasayı inşa edeceğiz. Biz siyasi, vicdani ve ahlaki birlikteliğimizle yola çıktık ve bunu sonuna kadar götüreceğiz.

 Bilim, teknoloji ve yatırımın iki büyük merkezi olan ABD ve İngiltere’ye ziyaretlerde bulundum. Ne derlerse desinler inandığım vizyon yolculuğundan asla vazgeçmeyeceğim. Çünkü ne istediğimi ve bu yolun nereye varacağını daha başlarken biliyordum.

– Seyahatlerimde ve sonrasında bahsettiğim 70 değerli isimle tek tek görüştüm ve onları siyaset üstü güç birliğine katılmaya davet ettim.

 Unutmayın değerli arkadaşlar siyasi ve siyaset üstü, rozetli veya rozetsiz hepimiz ülke için vatan için hep birlikteyiz.

– Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür. Bunun çaresi mevcut tek adam gitsin başka bir tek adam gelsin değildir. Türkiye, cumhuriyetin ikinci yüzyılında bir daha böyle acımasız, kutuplaşmış dönemler yaşamayacak.

 Türkiye’yi kurumları yeniden inşa edilmiş, bölgesinde barışın ve refahın merkezi olan bir ülke yapacağız. Mesele Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük hayaline sahip çıkmaktır. Onun vizyonunu tam anlamıyla hayatına geçirme günüdür.”

– Yeni bir düzene, yeni bir Türkiye hayaline, yeni bir siyaset üstü anlayışa oy isteyeceksiniz. Bugün dinleyeceğiniz sadece bir krizden çıkma programı olmayacak. Krizden alnımızın akıyla ve hep birlikte çıkacağız.

 Size bugün bir çerçeve çizmek istiyorum. Bugün sizleri Türkiye için uyanmanın ve ayağa kalkmanın büyümenin vizyonunu ortaya koymak için davet ettik.

– Ayağa kalkın gençler…

 Ayağa kalkın kadınlar…

– Ayağa kalkın çocuklar…

 Ayağa kalkın güzel ülkemin güzel insanları…

– Hepimizin Türkiye hayali için yola çıkıyoruz…

 Haydi arkadaşlar…

Bunlara mı itiraz ediyor kimi CHP’liler?

BUNU YAZMAK GEREK

Mavi Vatan hayalini de suya düşürdüler

Hatırlayın o afralı tafralı günleri.

Akdeniz’de büyük güçtük, oyun kurucuyduk, biz olmadan kimse Doğu Akdeniz’de hareket edemezdi.

Libya ile özel anlaşma yapılmıştı, böylelikle Yunanistan’ın olası hamleleri önlenmişti.

Projeyi hazırlayan vatansever askerler bunu “Mavi Vatan” adıyla tanıtmışlardı.

İktidar da güya bu büyük projeyi sahiplenmişti.

Ama öncelik gerçekten bu bölgede güçlü olmaya değil de içeride “Ben dünya lideriyim, herkesi titretirim” propagandasına verildi her zamanki gibi.

Peki, şimdi durum ne?

Ne dünya liderliği kaldı ortada ne Doğu Akdeniz’de hakimiyet ne de Yunanistan’ın ve dolayısıyla “dış güçlerin” oyununu bozulması.

Büyük tantanalarla güya Akdeniz’de üstelik ABD’nin, Avrupa Birliği’nin karşı çıktığı tartışmalı sularda sondaj yapacağı açıklanan Abdülhamit Han Gemisi nerede biliyor musunuz?

Mersin’in Taşucu Limanı’nda.

Bu gemi sondaj çalışmalarına çıktı mı?

Çıktı çıkmasına ama dünyada kimsenin umurunda bile olmadı

Çünkü sondaj yapılan bölge “Münhasır ekonomik bölge” olarak tanımlanan ve Türkiye’nin hakimiyetinde olması gereken yer değil, tamamen Türk karasuları içinde bulunan bir bölge.

Yani tıpkı Marmara Denizi gibi bir yer, tamamına sahibiz ve zaten kimsenin karışmaya hakkı yok.

İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray’ın da bu konuyla ilgili bir açıklamasını gördüm dün haberlerde.

Çıray şöyle demiş özetle: “Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin sözde 6 numaralı parseli içinde İtalyan ENİ ve Fransız TOTAL şirketleri tarafından petrol ve doğalgaz araştırmasına devam edilmiş ancak söz konusu 6 numaralı parselin önemli bir kısmının ise Türk Deniz Yetki Alanları içerisinde olduğu görmezden gelinmiştir. Bu, Mavi Vatan’da atılmış yeni bir geri adımdır.”

BUNU YAZMAK GEREK

Bir kişinin adaylığına karşı çıkmamak ille onun aday olacağı anlamına gelmez

İktidar işi gücü bıraktı; 6’lı masa üzerinden, tabii ki en başa CHP’yi koyarak muhalefete muhalefet etme stratejisini yürütüyor.

6’lı masayı oluşturan partilerden herhangi birinin söylediği bir söz hemen “6’lı masa çatırdıyor, kendi aralarında bile anlaşamıyorlar, yakında dağılacaklar” şeklinde yorumlanıyor.

En son Meral Akşener’in bir cümlesini dillerine doladı saray medyası ve iktidar sözcüleri.

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adaylığına “Hayır” demeyeceğini söylemiş.

Saray ve çevresi hemen atağa kalktı; “Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını önledi; artık bu iki belediye başkanından biri aday olacak.”

Akşener’in bu iki belediye başkanı ile ilgili sözleri bu isimlerin cumhurbaşkanı adayı olacakları anlamına gelmez.

Akşener’in söylediği çok basit: “Kararı 6’lı masa verecek. Henüz aday tartışması yapmadık bir isim üzerinde konuşmadık. Eğer masaya İmamoğlu veya Yavaş’ın ismi önerilirse biz buna karşı çıkmayız, çünkü halkta karşılığı olan bir aday hepimizin tercihi olacaktır.”

Akşener son derece nezaket içinde konuşmuş.

Henüz hiç konuşulmayan adaylık konusuna ters bir bakış yansıtmamış.

Sadece “Bu isimlerin önerilmesine karşı çıkmayız” demiş.

Ayrıca 6’lı masaya Akşener başka bir ismi önerebilir.

Ama diğer katılımcıların çoğunluğu bir aday üzerinde birleşirse İYİ Parti’nin buna karşı çıkmayacağı ortadadır.

Kentsel dönüşüm tamam ama ya çamur?

Bu fotoğrafı İstanbul Üsküdar Küplüce’den çektim.

Küplüce son 5 yıldır kentsel dönüşüme sahne oluyor.

Binlerce ev yıkıldı.

Yerlerine gerçekten hem depreme dayanıklı hem de modern apartmanlar yapılıyor.

Kimi bölümler bitmek üzere ama yeni başlayanlar ve hala hafriyatı sürenler var.

Yağmur da yağınca hafriyat süren kesimlerden geçen yollar da çamur deryasına döndü.

Şimdi geleyim işin can sıkan noktasına.

Kentsel dönüşüm yeni değil, Büyükşehir Belediyesi’nin AKP’nin elinde olduğu dönemden beri sürüyor.

İktidarda AKP varken alınan bir kararla hafriyat kamyonlarının toprak taşıdıkları alanlardan çıkmadan önce lastikleri tamamen temizleniyordu.

Bu görevi denetlemek ilçe belediyelerinindi.

Ancak ne zaman büyükşehir muhalefete geçti, AKP’li ilçe belediyeler bu denetimleri kaldırdılar.

Çok açık söyleyeyim, ben bunda kasıt arıyorum.

Çünkü kamyonların bıraktığı çamurlar bütün yolları mahvediyor.

Vatandaş tepkiyi doğal olarak ilçe belediyelerine değil, Büyükşehir’e gösteriyor.

Bu kadar küçük hesaplar içinde olmaları bile ne kadar çaresiz olduklarını göstermiyor mu?

Büyükşehir’e uyarı ve önerim şu: Hafriyat kamyonlarının çamurlu arazilerden yollara çıkarken mutlaka lastiklerinin temizlenmesini sağlayın, bu konuda ağır cezalar uygulayın.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp