Top
Bekir Coşkun

Bekir Coşkun

bcoskun@sozcu.com.tr

02/02/2020

Yerine koyacak hiçbir şeyim yok…

(Serum hortumları arasında,
sıcaklığını tanıdığım
sevgilimin eli yanağıma
uzandığında, onun
için yazdığım o eski
yazı, eski bir şarkı gibi gelir dilime…)

“Hatırlar mısın; evimizin arkasındaki tarladan sana çiçek topladığımda, yarısı eksik olurdu yaprakların…

Çünkü ben daha yolda fal için yolardım yapraklarını papatyaların.

Hani kimi zaman yüzüme bakıp ‘Yine keyfin yok?' diye sorardın ya…

Doğrusunu istersen…

O gün ‘Sevmiyor' çıkmıştı demek ki falım…

Çok keyfim kaçardı çok…

Çünkü…

Yerine koyacak hiçbir şeyim yok…

Kimi geceler uykum kaçtığında…

Eski günleri düşünürüm; bir küçük tekne…

Güvertesinde sen…

Güneşin azlığından şikâyet etmektesin yine…

Doğrusunu istersen:

Dikilip de başına, güneşi ben tutardım ben…

Tenini kıskanırdım, çok…

Çünkü…

Yerine koyacak hiçbir şeyim yok…

Bir şarkı vardı ya, arada bir dolanırdı peltek dilime…

Senin için bestelediğimi söylediğim…

Hani ‘Niye bu şarkının yarısı yok?' dediğin…

Doğrusunu istersen…

O aslında şarkısıdır Talat Er ile Ayfer'in…

Ben bestelemek isterdim ben…

Hem de çok…

Hatırlar mısın?..

Bir rüya görmüştüm bir keresinde.

Kumsalda, beyaz köpükler içinde ayaklarımız…

El ele koşmuştuk rüyama göre…

Çok sevinip ‘Uğurdur' demiştin…

Doğrusunu istersen…

O rüyayı ben uydurmuştum ben…

Görülmemiş rüyanın uğuruna ihtiyacım vardı çok…

Çünkü…

Yerine koyacak hiçbir şeyim yok…”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp